Dr. İbrahim KARAER

 

NOT: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

Isparta ili Senirkent ilçesi Uluğbey köyü gelirlerinin (a’şar ve rüsumunun), Veli Baba Zaviyesine tahsisi hakkındaki belge yorumlamalarının sonuna geldik.

Maliye Nazırı imzasıyla Sadaret makamına sunulan 7 Ağustos 1912 tarih ve 7688/17 numaralı yazıda; Sadaret makamının 23 Kasım 1911 tarih ve 1569 numaralı yazı ekinde gönderdiği Şurayı Devlet Heyet-i Umumiyesi kararının uygulanması konusunda Tetkik-i Arazi-i Mevkufe Komisyonu tarafından tereddüde düşüldüğü, bu konuda Heyeti Vükelada sağlıklı bir karar alınabilmesi için, adı geçen Komisyon görüşlerini içeren derkenar suretinin ekte arz edildiği belirtilmiştir (Belge-33 COA ŞD 464-13-3).

Heyet-i Vükela (Bakanlar Kurulu)’nın 1 Ocak 1913 tarihli toplantısında, Maliye Nezareti Tetkik-i Arazi Komisyonunun “Uluğbey köyü gelirlerinin 1227 (1812) tarihli ferman-ı alinin muhafazasıyla Veli Baba Zaviyesine tahsisi ve Defter-i Hakaniye kaydedilmesi” ile ilgili 23 Kasım 1911 tarihli Şurayı Devlet kararına itirazı görüşülmüştür. Heyet-i Vükela, Tetkik-i Arazi Komisyonu tarafından ortaya konulan görüşlerin karar değişikliğini gerektirecek hususlar olmadığı gerekçesiyle Şurayı Devlet kararının uygulanmasına karar vermiştir (Belge-34 COA ŞD 464-13-1). 

Heyet-i Vükela, 1 Ocak 1913 tarihinde Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsis edilmesi ile ilgili Şurayı Devlet kararının uygulanması yönünde karar vermesine rağmen; Maliye Nezareti Hukuk Müşavirliği de bu karara itiraz etmiştir. Maliye Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, 12 Mart 1913 tarihinde İlegüb köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisini gerektirecek hiçbir irtibatın olmadığını belirterek bu konuda bir mahkeme kararı olmadan Şurayı Devlet kararının uygulanmasının mümkün olmadığı yönünde bir görüş bildirmiştir (Belge-35 COA ŞD 468-12-11).

Maliye Nazırı imzasıyla Sadaret Makamına sunulan 2 Nisan 1913 tarihli yazı ekinde; Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisi hakkındaki Şurayı Devlet kararının bir mahkeme kararı olmadan uygulanmasının mümkün olmadığını ileri süren Hukuk Müşavirliği yazısı; Heyet-i Vükelanın görüşüne arz edilmiştir (Belge-36 COA ŞD 468-12-7)

Veli Baba Dergahı Mütevelli ve Postnişini Mehmet Takiyüddin Efendi, 8 Mayıs 1913 tarihli dilekçe ile Şurayı Devlet Başkanlığına müracaat etmiştir. Takiyüddin Efendi bu dilekçesinde de “Sülale-i Veli Baba’dan Dergah-ı Şerif Mütevelli ve Postnişini” unvanını kullanmış, kendi adını yazmamıştır. Takiyüddin Efendi söz konusu dilekçesinde ecdadının isimlerini Uluborlu, Eğirdir, Bilecik ve Gelibolu fetihlerinde şehid düşenleri ve bunlardan Uluğbey köyüne defin edilenler ile Macaristan’ın Budin şehrinde medfun Gül Dede, Romanya’nın Uluğbey nahiyesinde ve Cezayir’de medfun atalarından bahsetmiştir. İmam Hüseyin evladından ve Seyyid Hasan Gazi ve Seyyid Hüseyin Gazi ve Seyyid Battal Gazinin Abbasi halifelerine pek büyük yararlıklarda bulunarak Anadolu’da birçok fetihlerde bulunduklarını anlatmıştır. Bu anlatımlarda dikkati çeken bir nokta iki tane Hasan Gaziden bahsetmiş olmasıdır. Menakıpnamede bu husus açık değildir. Takiyüddin Efendi, Uluğbey köyünün Uzuner ve evlatlarının yararlıklarına karşılık ödül olarak verildiğini, daha sonra Sultan I. Murat zamanında Hamid Bey ahfadından Hüseyin Beğden para ile satın alındığına işaret etmiştir. Uluğbey köyü a’şarı ve rüsumu ile Çaylak harmanının öşründen elde edilecek gelirlerin; Veli Baba Tekkesinin ve bir buçuk saat mesafeden gelen suyolunun bakım ve onarımı ile gelip geçen misafirlerin ağırlanmasına karşılık kullanılacağını belirtmiştir. Takiyüddin Efendi 1045 (1635/1636) tarihinde bir hüccet ile Uluğbey köyü hudutlarının tespit edildiğini, 1047 (1637) yılında vakfedildiğini, 1052 (1642/1643) tarihinde erbab-ı tımardan Ali nam kimesneye bir hile ile berat ettirildiğini; 1057 (1647) tarihli emr-i ali ile dergaha geri verildiğini, evladdan evlada Sünbül zade Seyyid Hüseyin bin Nebi Dede ibni Mehmet Taki’ye kadar bu şekilde devam ettiğini; Sünbülzade Seyyid Hüseyin zamanında vaki olan bazı müdahaleden dolayı yapılan araştırma sonucunda Divan-ı Hümayun, Maliye ve Defter-i Hakaniden aldıkları hüccet, ferman, ilam ve ilmühaber bulunduğundan söz etmiştir.  Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisine dair 1909 tarihli Şurayı Devlet kararına beş defa itiraz eden Maliye Nezareti Tedkik-i Arazi-i Mevkufe Komisyonuna sitem eden Takiyüddin Efendi, bir daha itiraz ve müdahaleye meydan verilmeyerek işbu vakıfların haksızlıktan korunmasını ve Defter-i Hakani kaydının yapılarak Maliye bütçesine ta’amiye ile birlikte dahil edilmesini talep etmiştir (Belge-37 COA ŞD 468-12-10).

Maliye Nezareti (Hazine) Hukuk Müşavirliğinin “Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisi ve Defter-i Hakaniye kaydı” ile ilgili Şurayı Devlet kararına itiraz etmesi üzerine; konu 21 Haziran 1913 tarihinde Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesinde yeniden görüşülmüştür. Söz konusu toplantıda, Maliye Nezareti Hukuk Müşavirliği tarafından ileri sürülen görüşlerin, kararın değiştirilmesini gerektirecek mahiyette olmadığına vurgu yapılarak, önceki kararın uygulanmasına karar verilmiştir (Belge-38 COA ŞD 468-12-1,3,5) Otuz dokuz numaralı belge, “İlegüb köyü a’şar ve rüsumunun Veli Baba Zaviyesine tahsisi ve Defter-i Hakaniye kaydı” ile ilgili otuz sekiz numarada kayıtlı olan Şurayı Devlet kararının yeniden yazılmış suretidir (Belge-39 COA BEO 4189-314149-3).

Sadaret makamı, 29 Haziran 1913 tarihli yazı ile Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesinin Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisine dair 24 Haziran 1913 tarihli kararını; gereği için Maliye Nezaretine bilgi için Evkaf-ı Hümayun Nezaretine göndermiştir (Belg-40 COA BEO 4189-314149-1).

Maliye Nezareti, Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisi hakkındaki Şurayı Devlet kararına itirazını sürdürmüş ve bu kararı uygulamamak için direnmiştir. Maliye Nezaretinin itirazı, 18 Ekim 1913 tarihinde Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesinde; 4 Aralık 1913 tarihinde de Heyet-i Umumiyede görüşülmüş ve kararın uygulanmasında ısrar edilmiştir (Belge-41 COA BEO 4240-317936-4).

Veli Baba Dergahı Mütevelli ve Postnişini Mehmet Takiyüddin Efendi, 6 Aralık 1913 tarihli dilekçe ile Şurayı Devlet Başkanlığına müracaat ederek Mülkiye ve Maarif Dairesi ve Heyet-i Umumiye kararlarının tasdikli birer suretlerini talep etmiştir (Belge-42 COA ŞD 3122-77-1).Evrak pusulasında mazbata suretlerinin 14 Aralık 1913 tarihinde Takiyüddin Efendiye verildiği belirtilmiştir (COA ŞD 3122-77-2).

Sadaret makamının 8 Aralık 1913 tarihli yazısı ile Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesi ile Heyet-i Umumiye’de tanzim olunan İlegüb köyü a’şarının Veli Baba Zaviyesine tahsisi hakkındaki mazbata suretleri; Maliye Nezaretine gereği, Evkaf-ı Hümayun Nezaretine de bilgi için gönderilmiştir (Belge-43 COA BEO 4240-317936-1).

Sadaret makamından Evkaf-ı Hümayun Nezaretine yazılan 19 Mart 1914 tarihli yazı ile Maliye Nezaretinden alınan 1 Mart 1320 (14 Mart 1904) tarihli ve 3 numaralı yazıda İlegüb köyü a’şar ve rüsumunun Veli Baba Zaviyesine tahsisi ile ilgili tereddütleri hakkında görüş sorulmuştur. Yazıda, İlegüb köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisi ile ilgili süreç anlatılırken 57 (1057) ve 68 (1068) tarihi, 1257 ve 1268 olarak yazılmıştır (Belge-44 COA BEO 4269-320137-1).

Evkaf-ı Hümayun Nazırı Müsteşarı imzasıyla Sadaret makamına sunulan 7 Nisan 1914 tarih ve 662/30 numaralı yazıda; Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisi hakkındaki Şurayı Devlet kararına Maliye Nezaretinin karşı çıkmasından dolayı konunun yıllarca sürüncemede kaldığı belirtilmiştir. Söz konusu kararın bir an önce uygulanmasından başka görüşlerinin olmadığı belirtilmiştir (Belge-45 COA BEO 4275-320600-3). 

Sadaret makamından Maliye Nezaretine yazılan 8 Nisan 1914 tarih ve 24 numaralı yazıda; Uluborlu kazasında bulunan İlegüb köyü a’şarının Veli Baba Zaviyesine aidiyetinin kuyud-ı hakani, ferman-ı ali ve Şurayı Devlet kararı ile sabit olduğu belirtilerek senelerden beri sürüncemede kalan bu kararın bir an önce uygulanması istenmiştir (Belge-46 COA BEO 4275-320600-1).

Veli Baba Dergahı Mütevellisi Mehmet Takiyüddin Efendi, 19 Nisan 1915 tarihli dilekçe ile Sadaret makamına müracaat ederek Şurayı Devletin Veli Baba Zaviyesi hakkında almış olduğu kararın tasdikli suretini talep etmiştir (Belge-47 COA ŞD 3133-49-1). Takiyüddin Efendinin dilekçesi aynı gün Şurayı Devlete havale edilmiş; 22 Nisan 1915 tarihinde kendisine karar sureti verilmiştir (COA ŞD 3133-49-2).

SONUÇ

Bu çalışmada, Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisi ile ilgili 47 belge gün ışığına çıkarılarak Veli Baba Zaviyesi/Dergahı tarihini merak edenlerin bilgisine sunulmuştur. Veli Baba Dergahı Mütevelli ve Postnişini Mehmet Takiyüddin Efendinin ifadesiyle 30 yıl süren bu hukuki süreç, Sadaret Makamının, Maliye Nezaretine 8 Nisan 1914 tarih ve 24 numaralı talimatı ile son bulmuştur. Ele aldığımız mahkeme ve Şurayı Devlet kararları ile Mehmet Takiyüddin Efendinin bazı dilekçeleri, her biri ayrı bir yazı konusu olabilecek zenginlikte bilgi içermektedir.

Veli Baba Zaviyesi Vakfı (1047) 1637 yılında kurulmuş, 19 Ramazan 1053 (1 Aralık 1643) tarihli padişah fermanı ile Uluğbey köyü gelirleri vakfa dahil edilmiştir. Ancak daha sonra tımar erbabından Ali adlı kişi hile ve desise ile Uluğbey köyünü kendi adına tımar ettirmiş; yapılan inceleme sonunda şeyhe büyük haksızlık yapıldığı anlaşılması üzerine evasıt-ı Rabi’ul-evvel 1057 (Nisan/Mayıs 1647) tarihinde geri vakfa iade edilmiştir. Uluğbey köyü kılıç tımarı olduğu için vakıf olması na-meşru olduğundan 12 Şaban 1068 (15 Mayıs 1658) tarihinde padişah fermanı ile vakıftan alınarak tekrar tımar olarak kaydedilmiştir.

Mehmet Takiyüddin Efendi,  Uluğbey köyü gelirlerinin dergaha vakfiyetini, Osmanlı Padişahı I. Murat zamanına kadar geriye götürmüştür. Takiyüddin Efendiye göre; 783 (1381/1382) tarihinde tekkenin bulunduğu İlegüb köyü, Hamid Beyin ahfadı Hüseyin Beğden satın alınarak a’şar ve rüsumu ile Çaylak harmanının öşrü; tekkenin ve suyolunun bakım onarımı ve gelip geçenlere yemek ikramında bulunmak üzere evladiyet ve meşrutiyet üzere vakıf edilmiştir. Takiyüddin Efendi, 1045 (1635/1636) tarihli hüccet ile Uluğbey köyü hudutlarının belirlendiğini ve 1047 (1637)’de Veli Baba Zaviyesi Vakfının kuruluşu ile birlikte vakfa dahil edildiğini; 1053 (1643)’de tımar sahiplerinden Ali adlı kişinin hile ve desise ile Uluğbey köyünü kendi üzerine tımar ettirdiğini, zühulen yapılan yanlışlığın farkına varılarak 1057 (1647)’de tekrar vakfa iade edildiğini; ancak kılıç tımarı olduğu gerekçesiyle 1068 (1658)’de padişah fermanı ile tımar olarak kaydedildiğini belirtmiştir.

Uluğbey köyü gelirleri,1227 Şaban ayı sonlarında sadır olan (Eylül 1812) ferman ile Veli Baba Zaviyesine tahsis edilmiş ise de, daha sonra yapılan inceleme sonucunda bu fermanın Defter-i Hakaniye kayıt edilmediği anlaşılmıştır. Takiyüddin Efendi, Sadaret Makamı, Maliye Nezareti ve Şurayı Devlet (Danıştay) Başkanlığına değişik tarihlerde müracaat ederek Veli Baba Zaviyesine, 1643, 1647 ve 1812 yıllarında padişah fermanı ile tahsis edilen Uluğbey köyü gelirlerinin hazine tarafından zapt edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu belirtmiş ve bu gelirlerin dergaha iade edilmesini talep etmiştir. Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisi ile ilgili hukuki süreç devam ederken 3 Rabiul-evvel 1324 (27 Nisan 1906) tarihinde Mahkeme-i Teftişin kararı yayımlanmıştır. Mahkeme-i Teftişin kararında Uluğbey köyü gelirlerinin adı geçen zaviyeye tahsisi için yeni bir padişah emri ve bu emrin Defter-i Hakaniye kayıt edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Söz konusu kararın altına “Mahkeme-i Teftişin bu kararının bir kere de Şurayı Devlet Heyet-i Umumiyesinde görüşülmesi gerektiği” notu düşülmüştür.

Konuyu inceleyen Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesi, 13 Mayıs 1326 (26 Mayıs 1910) tarihinde Uluborlu kazasına tabi İlegüb karyesi a’şarının vakfiyet üzere Veli Baba Zaviyesine tahsisine dair bir karar vermiştir. Ancak Maliye Nezareti Tetkik-i Arazi-i Mevkufe Komisyonu, Uluğbey köyü gelirlerinin adı geçen vakfa iade edilebilmesi için yeni bir irade-i seniyeye ihtiyaç olduğu gerekçesiyle Şurayı Devlet kararına itiraz etmiştir. Daha sonraki süreçte Hazine Hukuk Müşavirliği de Şurayı Devlet kararlarına itiraz etmiştir. Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsis edilmesi Şurayı Devlet (Danıştay)’te altı kez, Heyet-i Vükela (Bakanlar Kurulu)’da üç kez görüşülmüştür. Sadaret makamından Maliye Nezaretine yazılan 8 Nisan 1914 tarih ve 24 numaralı yazıda; Uluborlu kazasında bulunan İlegüb köyü a’şarının Veli Baba Zaviyesine aidiyetinin kuyud-ı hakani, ferman-ı ali ve Şurayı Devlet kararı ile sabit olduğu belirtilerek senelerden beri sürüncemede kalan bu kararın bir an önce uygulanması istenmiştir. Bu talimatın ne zaman uygulanmaya başladığı hakkında elimizde kesin bir bilgi yok. Ancak Veli Baba Menakıpnamesinde Mehmet Takiyüddin Efendinin Mütevelli ve Postnişinliği zamanında tekkenin ve suyollarının ciddi bir bakım onarımdan geçirildiği anlatılmıştır. “Dergahın kuruyan çeşmesinin başı nerede ve nereden gelir kimse bilmez iken, çeşmeden başlayıp Kocaçukur’a varıncaya kadar lağım olan mahallerini buldu. Bir urgan boyu yıkılan lağımı nerdibanlı kuyular yaptırdı. Arka arkaya ameleye taş ve toprağını çektirdi ve lağım olmayan havlusuna duvarlar yapıp üzerini kapakladı ve eski künkleri çıkarıp yeni künkler döşetti ve dergahın etraf duvarlarını yaptı. Bir daha hayvanlar girmez oldu ve dergahın kubbelerinin yarıklarını yaptırdı ve kubbelerini sıvattı”  (Veli Baba Menakıpnamesi, 2021: 393). Menakıpnamede anlatılan bakım ve onarım işlerinin büyük miktarda harcama gerektireceği malumdur. Bu masraflar, Takiyüddin Efendinin Sadaret Makamına, Maliye Nezaretine ve Şurayı Devlet Başkanlığına verdiği dilekçelerinde sık sık ifade ettiği Veli Baba Zaviyesine tahsis edilen Uluğbey köyü gelirlerinden karşılanmış olmalıdır. 

İncelediğimiz bazı belgelerde, kasaba ve köy ahalisinin Takiyüddin Efendiyi Meclis-i Mebusan Başkanlığına ve Maliye Nezaretine şikayet ettiklerine dair bilgilerle karşılaşmış; bu şikayetlerin, Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine tahsisini engellemek amacına yönelik olabileceğini söylemiştik. Menakıpnamede yer alan  “Köy ahalisi, “Bu tekkeye bakıyor, bizim gelirler kesilir” diye köycek mühürler bastılar, davaya kıyam ettiler ve dergahın kilidini kırdılar” cümlesi, bu görüşümüzü doğrular niteliktedir (Veli Baba Menakıpnamesi, 2021: 393). Tekkelerin kapatıldığı 1925 yılına kadar Uluğbey köyü gelirlerinin Veli Baba Dergahına ödendiğini tahmin ediyoruz.

 

BELGELER

Belge 33

Belge yer numarası: COA ŞD 464-13-3

Maliye Nezareti Muhasebe-i Umumiye Müdüriyeti Umumiyesi

Numara: 7688/170

Tarih: 23 Şaban sene 1330 / 24 Temmuz sene 1328 (7 Ağustos 1912)

Huzur-ı Cenab-ı Sami-i Sadaret-penahiye

Maruz-ı Bende-i Kemineleridir

Uluborlu kazasında Veli Baba Dergahı İlegüb karyesinin meşrutiyetine dair Şurayı Devlet Heyet-i Umumiyesinden tanzim olunarak makam-ı sami-i cenab-ı sadaret penahilerinden ba-buyruldu varid olan 10 Teşrin-i sani sene 1327 (23 Kasım 1911) tarih ve bin beş yüz altmış dokuz numaralı mazbata üzerine Tedki-i Arazi-i Mevkufe Komisyonunca serdedilen esbab ve mütalaata nazaran karar-ı mezkurun icrasında tereddüt edilmiş olmakla keyfiyetin Meclis-i ali Vükelaca bit-tedkik bir karar-ı salime rabtı zımnında (sağlam bir karar alma konusunda) komisyonun mütalaatını havi derkenar sureti dahi leffen takdim kılınmış olduğundan ol-babda emr ü ferman hazreti menlehül emrindir fi 23 Şaban sene 1330 / 24 Temmuz  sene 1328 (7 Ağustos 1912)

Maliye Nazırı

İmza

 

Belge 34

Belge yer numarası: COA ŞD 464-13-1

Zabıt varakası Esami-i A’zam-ı Kiram

Tarih: 22 Muharrem sene 1331 / 19 Kanun-ı evvel sene 1328 (1 Ocak 1913)

Mazbata Müsveddesi

Uluborlu kazasında kain İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine meşrutiyetine dair olan 1227 (1812) tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazasıyla karye-i mezkura a’şar ve rüsumunun ve vakf-ı müşarünileyhe tahsisine ve olabilecek kuyud-ı hakaninin tashihine dair Şurayı Devlet kararıyla bi’l-istizan şeref-sadır olan irade-i seniye-i hazret-i padişahi hükm-i icrasında tereddüde mahal olmadığına dair Heyet-i Umumiyeden takdim kılınan 10 Teşrin-i sani sene 1327 (23 Kasım 1911) tarihli mazbata mucebince tebliğ-i samiye cevaben Tedkik-i Arazi Komisyonundan bazı mütalaata havi yazılan derkenar suretinin takdimini mutazamnın Maliye Nezaretinin Şurayı Devlete havale buyrulan 24 Temmuz sene 1328 tarih (6 Ağustos 1912) ve 7688/170 numaralı tezkiresi ve melfufu kıraat olundu.

Salifüzzikr derkenar suretinde esbab-ı cedide dermeyan olunmayıp ifadat ve beyanat-ı sabıka tekrar olunmuş ve halbuki bunların cevabı mazbata-i mezkurede ita edilmiş olmakla tagyirine mahal görülemeyen ve kabul-ı aliye iktiran ile tebliğ buyrulmuş olan karar-ı vaki’ dairesinde ifa-yı muamele olunması hususunun nezaret-i mumaileyhin tebliğ ve havalesi tezekkür kılındı ol-babda

14 imza

 

Belge 35

Belge yer numarası: COA ŞD 468-12-11

Maliye Nezareti Muhasebe-i Umumiye Müdüriyeti Umumiyesi Hesabat-ı Atika Kalemi

Tarih: 27 Şubat sene 1328 (12 Mart 1913)

Hukuk Müşavirliğinin 27 Şubat sene 1328 (12 Mart 1913) Tarihli Mütalaa name Suretidir

Uluborlu kadimesinde kain İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine meşrutiyetine dair 1227 (1812) tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazası ile karye-i mezkure a’şar ve rüsumunun vakf-ı müşarünileyhe tahsisi ve ol-babdaki kayd-ı hakaninin tashihi Şurayı Devlet Heyet-i Umumiyesinden tanzim ve ita kılınub ba-buyruldu-ı ali canib-i hazineye tebliğ buyrulan 10 Teşrin-i sani sene 1327 (23 Kasım 1911) ve 19 Kanun-ı evvel sene 1328 (1 Ocak 1913) tarihli mazbatalarda beyan edilür ise de bu babda Tetkik-i Arazi-i Mevkufe Komisyonuna yazılan 4 Teşrin-i sani sene 1326 (17 Kasım 1910) ve 8 Kanun-ı evvel sene 1328 (21 Aralık 1912) tarihli derkenarlarda gösterdiği üzere karye-i mezkure a’şarı bu ana kadar canib-i hazineden taşir ve cibayet oluna gelmiş ve cihet-i vakfa bir gune taalluk ve irtibatı bulunmamış iken hazine ile bir gune mehakim sebk itmeksizin Mahkeme-i Teftişiden muktezi şeklinde sadır olan mütalaa nameye binaen esasen hazineye ait olan a’şar ve rüsumun zaviye-i mezkureye terkini ve ol-babdaki kayd-ı hakaninin tashihi bila sebeb şer’i terviç yolundaki Şurayı Devlet kararının tenfizi mümkün olmadığı gibi karye-i mezkure a’şarının Veli Baba Zaviyesine tahsisi mübeyyin olan 8 Zilhicce sene 1326 (1 Ocak 1909) tarihli muktezi ilamı şeklindeki mütalaa name tarafeyn hazuruyla icra edilmiş bir müdafaa hükm-i mutazammın olmamak hasebiyle buna karşı itirazat serdi hilafındaki kayd-ı resmiyi dermiyandan ibaret olacağı müstağni arz-ı beyandır. Esasen mezu’ bahs olan İlegüb karyesi kadimen dahi hin-i tahrirde bile tımar dahilinde arazi-i emiriyeden olarak tahrir ve sebt-i Defter-i Hakani kılınmış iken 1053 (1643) tarihinde Veli Baba Zaviyesine Vakfına ba-hat tevki’-i kayd-ı mahal tashih olunmuştur. Sonra erbab-ı tımardan Ali nam kimesneye tasarrufunu musaddık berat ita olunmuş ise de her nasıl olmuş ise tekrar 1057 (1647) tarihinde vakf-ı müşarünileyh tashih kılınmış ve muahharan icra kılınan tetkikatta karye-i mezkurenin kılıç tımarı olduğu resmen tebeyyün etmesi üzerine artık bunun vakıf olması şer’i tecviz olunamayacağından 1068 (1658)  tarihinde şerefsadır olan emr-i alişan mucebince ba-hat tevki’-i hal kadimi veçhile yine tımar olmak üzere kayd-ı resmiyesi tashih kılınarak ol-vechile kayıttan kayıda geçerek 1240 (1824/1825) senesinde ba-berat alişan asakir-i mensure süvarilerinden İsmail veled takaüd Mustafa ile sair müşterekleri uhdelerinde mukayyed iken bilcümle tımar dahilinde bulunan kuranın maliye hazinesi canibinden zapt olunması hakkında hükümetçe ittihaz olunan karar mucebince mezkur tımar dahi ol-vakit ashabından nez’ zapt olunarak mutasarrıflarına bedel takdir olunduğu ve mutasarrıflardan İsmail’in vefatıyla hissesi mahllül olduğundan hazineye mande edildiği hazine-i celile kuyudundan sarahaten anlaşılmaktadır. Tafsilat-ı mebsutiye ve mezkur ilam bir gune hüküm ü mevcudiyeti ihtiva etmemesine ve kuyud-ı hazinede arazinin vakıf olmadığını musarrahan göstermesine mebni a’şar-ı mezkurenin kemafissabık hazine-i celilece idaresi muktezi olub hazine aleyhine yeniden bir dava vuku’ bulduğu takdirde o zaman müdafaa-i lazimede bulunması heyet-i istişarece müttehiden tezekkür ve tensib edildiğinden nezd-i sami-i nezaret-penahilerinde dahi tasvib buyrulduğu halde ol-vechile ifayı muamele edilmesi hususunda Muhasebe-i Umumiye Müdüriyeti Umumiyesine havalesi

Aslına mutabıkdır / fi Nisan sene 1329 (Nisan Mayıs 1913)

 

Belge 36

Belge yer numarası: COA ŞD 468-12-7

Maliye Nezareti Muhasebe-i Umumiye Müdüriyeti Umumiyesi Hesabat-ı Atika Kalemi

Numara: 1905/29

Tarih: 13 Cemazeyil-evvel sene 1331 / 7 Nisan sene 1329 (20 Nisan 1913)

Huzur-ı Sami-i Sadaret-penahiye

Hülasa: Uluborlu kazasının İlegüb karyesinde Veli Baba Dergahı Meşrutiyeti iddiasına dair

Maruz-ı çaker-kemineleridir

12 Mart sene 1329 (25 Mart 1913) tarih ve 107 numaralı şerefvarid olan tezkire-i aliye-i sadaret-penahilerinin ariza-i cevabiyesidir. Uluborlu kazasında kain İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine meşrutiyetine dair Şurayı Devlet kararıyla bi’l-istizan şerefsadır olan irade-i seniye-i hazreti padişahi hükm-i münifinin icrasında tereddüde mahal olmadığından karar vaki dairesinin ifayı muamele olunması emr ü iş’ar buyrulmuştur husus-ı mezkur hakkında mukaddema hazine hukuk müşavirliğinden yazılan mütalaa namede karye-i mezkure a’şarının cihet-i vakfa bir gune taalluk ve irtibatı bulunmadığı cihetle hazine ile mehakime sebk itmeksizin mahkeme-i teftişten muktezi şeklinde sadır olan mütalaa nameye binaen hazineye ait a’şar ve rüsumun zaviye-i mezkureye terkini ve ol-babdaki kayıd-ı hakaninin tashihini bilasebep meşru’ terviç yolundaki Şurayı Devlet kararının tenfizi (hükmünü uygulama) mümkün olamayacağından hazine-i aliyyenin yeniden bir dava vuku’ bulduğu taktirde müdafaa-i lazimede bulunulması lazım geleceği gösterilmiş olmasıyla ol-vechile keyfiyet mütevelli-i vakfa tebliğ edilmiş ve salifüzzikr derkenar sureti leffen takdim kılınmış olmakla ol-babda emr ü ferman hazreti veliyül emrindir 13 Cemazeyil-evvel sene 1331 / 7 Nisan sene 1329 (20 Nisan 1913)

Maliye Nazırı

İmza

 

Belge 37

Belge yer numarası: COA ŞD 468-12-10

Tarih: 25 Nisan sene 1329 (8 Mayıs 1913)

Huzur-ı Sami-i Cenab-ı Riyaset-i Penahiye

Maruz-ı Daileridir

Hülafa-i Abbasiye zamanında ecdadımdan Zeyd-i rabi bin Ali el-Medeni? bin Yahya bin Muhammed aksayı bin Hüseyin zu’d dema bin Zeyd-i şehid bin Ali bin İmam Hüseyin evladından ve Seyyid Hasan Gazi ve Seyyid Hüseyin Gazi ve Seyyid Battal Gazi Hülafa-i Abbasiye pek büyük yararlıglarda bulunarak Anadolu’da bir çok fütuhata muvaffak olmuşlar ahiru’l-emr (sonunda) ecdadımdan müşarünileyh Hasan Gazi Uluborlu fethinde şehid olmuş ve evladından diğer Hasan Gazi bin Zeyd-i Hamis dahi yine mahal-i mezkure şehid düşerek kaza-i mezkure tabi İlegüb karyesine defnedilmişler Hülafa-i Abbasiyeden Zahir Bi-Emrullah ibni Nasr tarafından müşarünileyha mekabiri üzerine liecli-ihtiram dört kubbe üzerine bir tekke ve ittisalinde bir de cami-i şerif inşa ettirmiş ve muahharan evlad-ı müşarünileyden Hüseyin Gazi ve biraderleri Ali Müfred ve Mustafa Müntahab Malatya’dan gelüb Eğridir fethinde şehid düşmeleri üzerine getirilerek tekke-i mezkure derununa defn edilmiştir ve evladı Hüseyin Gaziden Seyyid Cafer bin Zeyd Sadis 696 (1296/1297) tarihinde Bilecik fethinde şehid olmuş ve 758 (1356/1357) tarihinde mahdumu Uzuner ve anın mahdum ve hafidi Gül Battal Gazi ve Hüseyin Gazi Gelibolu’ya geçerek vuku’ bulan ma’rekede (savaşta)  Gül Battal Gazi ile Hüseyin Gazi şehid düşmüşler halbuki Uluborlu kazası Selçuki zamanında Uluc Beylerinden Hamid Beye malikane olarak verilmiş olmakla müşarünileyh Uzuner ve evlad-ı ahfadının yararlıklarına mukabil bir mükâfat verilmiş ve muahharan Sultan Murad Han Evvel tarafından 783 (1381/1382) tarihinde kaza-i mezkur ile tevabi’den bulunan kuradan tekkenin bulunduğu İlegüb karyesi Hamid Bey ahfadından Hüseyin Beğden  iştira olunarak (satın alınarak) işbu karye ile rüsumu ve Çaylak harmanının öşrü tekke-i mezkurenin tamir ve termimine ve bir buçuk saat mesafe-i cebelden gelen suyunun mecra ve isalesine ve ayende ve revendenin itam-ı taamiye karşılık olmak üzere Hüseyin Gaziden Divani Mehmet Çelebinin aşçıbaşısı ve Fetvehane Veli Dedenin namına evladiyet ve meşrutiyet üzere vakıf ederek müşarünileyh uhdesine tevliyet ve meşihati ve tevcih buyrulmuştur. 948 (1541/1542) tarihinde Kanun-i Sultan Süleyman’ın daveti üzerine Veli Dede dahi mahdumları Gül Dede nam Seyyid Cafer ile Sünbül Dede nam Hüseyin’i göndermiş ve tarih-i mezkurda Macaristan’ın Budin şehrinde Gül Dede ve aynı tarihte Romanya’nın (Uluğbeğ) nahiyesinde Hüseyin Dede şehid olmaları üzerine müşarünileyh Veli Dedeye Bab-ı Alide el-an mevcut Sicil-i Osmaninin dördüncü cildinin altı yüz onuncu sahifesinde de mestur ve mukayyed olduğu veçhile kendisine min tarafillah kutbiyyet ihsan olunmuş ve Cezayir’e gitmesi ilham kılınmış ve 955 (15488/1549) tarihinde Cezayir’de vefat etmiş tevliyet ve meşihat Seyyid Hüseyin Sünbül mahdumu Veli Babaya intikal etmiş ve 1045 (1635/1636) tarihinde ol-vakit kaza-i mezkur naibi bulunan İbrahim Lütfi Efendinin imza ve hatemini havi karye-i mezkurenin hududunu mübeyyin bir hüccet tanzim ve tescil edilmiş ve işbu hüccet hasımları tarafından kanaat edilmediğinden dersaadete bi’l-müracaa iki kıta emr-i ali istihsal etmiş emr-i alilerden birine Sanduklu Naibi Murat Lütfi diğerine Keçiborlu Naibi Veliddin Efendiler me’mur olub ba’del-muhakim hüccet-i mezkurenin balasına sebt-i mazmun’ül hüccetçe bi-şehedeti’l-udul ve’s-sikat tahrir ve imza ve tahtim itmişdir. Ve 1047 (1637) tarihinde Yassıviran hududu dahilinde vaki bir bab mülk-i değirmenini ve İlegüb’deki hanesi ve elli beşerden yüz kıyye iki nuhasi kazganını ve misafirhane ve aşhanesini ve iki de sahanını evladiyet ve meşrutiyet üzere vakf eyleyüb mahdumu Hüseyin’i tevliyet ve meşihate tayin etmiş ol-vakit kaza-i mezkur naibi bulunan Edis bin Mehmed (Muhammed) Efendi imza ve hatemini havi bir de vakfiyet tanzim tescil ile kendisinden sonra tasarruf etmek üzere mumaileyh Seyyid Hüseyin’e teslim etmişdir. Mezkur hüccet ve vakfiye Fetvahane-i celileden tasdik olunmuş (Maliyede evrak meyanında mahfuzdur) ve 1052 (1642/1643) tarihinde erbab-ı tımardan Ali nam kimesneye bir hile ile berat istihsali itmiş olmakla müşarünileyh Veli Babanın müracaatı üzerine Defter-i Hakani ile Divan-ı Hümayun meyanlarında vaki olan tedkikat neticesinde karye-i mezkurenin esasen vakıf olub tımar içün berat verilmesi bir hata ü eser zühul ve gafletten ileri geldiği tebeyyün etmesiyle ilam olunarak lede’l-arz 1057 (1647) tarihinde sadır olan irade-i seniye mucebince verilen ferman ba-hat tevki’-i gerü vakfa tashih kılınmış evlad ve evlada ecdadımdan Sünbül zade Seyyid Hüseyin bin Nebi Dede ibni Mehmet Taki’ye kadar bi’l-niza’ tasarruf edilmiş mumaileyh Sünbülzade Seyyid Hüseyin zamanında vaki olan bazı müdahaleden dolayı kendileri Defter-i Hakani ile Divan-ı Hümayun meyanelerinde vaki olan tetkikat neticesinde Defter-i Hakanide mahfuz Defter-i Mufassala müracaat olundukta karye-i mezkurenin ber-minval muharrer vakıf olduğu tebeyyün etmesiyle Defter-i Hakaniden ilam olunub lede’l-arz 1227 (1812) tarihinde tekrar ferman verilmiş (mezkur ferman sureti musaddakası Maliyede evrak meyanındadır) muahharan vakıf karye-i mezkure sair kura ile mültezimine ilzam olunmaktan naşi Maliye tarafından zaptına kıyam olunmuş olmakla Evkaf-ı Hümayun Nezaret-i celilesine bi’l-istida Mahkeme-i Teftiş Evkafa havale olunub Maliyeden ve Defter-i Hakaniden ve Divan-ı Hümayundan ve Evkafdan ba-tezkire-i Nezaret-i Evkaf(dan) almış olduğu kayıtları bi’t-tetkik yedimizde bulunan hüccet ve vakfiye ve divandan verilen ferman-ı hilafe-i Divan-ı Hümayunda ve Maliyede ve Defter-i Hakanide ferman ve ilam ve ilm ü haber bulunduğundan salifüzzikr 1227 (1812) tarihinde Divan-ı Hümayundan verilen ferman ve 1045 (1635/1636) tarihinde muharrer hudud hücceti ve Defterhaneden 1053 (1643/1644) tarihinde bir hile ile tımara verilmiş iken 1057 (1647) tarihinde vakfa tashih kılınmış kaydına istinaden karye-i mezkure ve sairenin esasen vakfiyeti tebeyyün eylemekle 1068 (1658) tarihinde vakıfdan tekrar tımara tashih edilmiş denilmesi kayd-ı hata ala’l-hata alur olduğu cihetle devr-i sabıkın tasniatından (uydurmalarından) ibaret bulunduğu anlaşılmış olunmasına binaen vakfiyetine bi’l-hüküm ilam etmiş ve mezkur ilam Şurayı Devlette bi’t-tetkik ba-mazbata sadaret-i uzma vasıtasıyla arz olunmuş ve 9 Kanun-ı Evvel sene 1325 (22 Aralık 1909) tarihli irade-i seniyesi şerefsudur buyrulmuş ve Maliye Nezaretine ba-emr-i sami-i tebliğ kılındığı halde icra olunmayarak Arazi-i Mevkufe Komisyonuna havale kılınmış ve mezkur komisyon beş defa Şurayı Devlet Mülkiye Dairesine ve Heyet-i Umumiyesine itiraz etmiş ve anlar da mezkur itirazları rücu’ etmiş bunun üzerine komisyon mezkur zikr olunan hüccet ve vakfiye ve Mahkeme-i Teftiş ilamlarını ve ferman suret-i musaddakasını ve Şuranın mezkur kararlarını ve Sadaret-i Uzmanın tebliğ name-i samiyelerini ve irade-i seniye varakasını battal tobrasında hıfzına karar verilmiş olan sadaret-i samiyelerini bi’l müracaa Şurayı Devlet mukarreratının icrayı infazı zımnında yazılan emr-i sami üzerine icra-yı infaz şöyle dursun tekrar altıncı defa olarak bir itiraz dahi göndermiş ve mezkur itirazın Şurayı Devlet Mülkiye Dairesine buyrulmuş olduğu evrak numarasından anlaşılmakla ma’dale havale buyrulmuş bu hususa ait Maliyede mevcut bulunan senedat-ı şer’iye mukarrerat-ı kanuniye ve irade-i seniye ve ferman suret-i musaddakası ve tebligat-ı sadaret-penahiye havi evrak Şurayı Devlete bi’l-celb mükerrer ittihaz edilecek bir altıncı karara göre bir daha itiraz ve müdahaleye meydan verilmeyerek işbu vakıfların gadrden vikayesi ve Defter-i Hakanisinin tashihi ve ber-muceb irade-i seniye-i ilam-ı mezkurun mukarrerat-ı Şurayı Devletin icra-yı infazı vakfiye ve hüccet ve mebusan kararıyla Maliye bütçesine dahil olan taamiyenin derci suretiyle yed-i da’iyaneme

ferman itası hususuna emr-i sami-i sadaret-penahilerinin testır buyrulmasını istida ederim ol-babda emr ü ferman hazreti veliyül emrindir.

Pul

Fi 25 Nisan sene 1329 (8 Mayıs 1913)

Sülale-i Veli Baba’dan Dergah-ı Şerif Mütevelli ve Postnişini

Ed-dai

Mühür

 

Belge 38

Belge yer numarası: COA ŞD 468-12-1,3,5

Şurayı Devlete Mahsus Müsvedde Varakası

Tarih: 17 Recep sene 1331 / 8 Haziran sene 1329 (21 Haziran 1913)

Mazbata

Uluborlu kazasında kain İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine meşrutiyetine dair olan 1227 (1812) tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazasıyla karye-i merkume a’şar ve rüsumunun vakf-ı müşarünileyhe tahsis ve kayd-ı hakaninin tashihine dair Şurayı Devlet kararı ile bi’l-istizan şerefsadır olan irade-i seniye-i hazreti padişahi hükm-i münifinin icrasında tereddüde mahal olmadığı mutazammın heyet-i umumiyeden 19 Kanun-ı sani sene 1328 (1 Şubat 1913) tarihinde takdim kılınan mazbata mucebince sebk eden tebliğ-i samiye cevaben hukuk müşavirliğinden yazılan mütalaa name suretinin takdimini havi Maliye Nezaretine havale buyrulan 7 Nisan sene 1329 (20 Nisan 1913) tarih ve 29 numaralı tezkiresi ve melfufu Mülkiye ve Maarif Dairesinde kıra’e olundu

Mezkur mütalaa namenin mefadi  karye-i merkume a’şarının cihet-i vakfa bir gune taalluk ve irtibatı bulunmadığı cihetle hazine ile mehakim sebk itmeksizin Mahkeme-i Teftişden muktezi şeklinde mütalaa nameye binaen hazineye ait a’şar ve rüsumun zaviye-i mezkureye terkini ve kayd-ı hakaninin tashihini bilasebep meşru terviç yolundaki Şurayı Devlet kararının tenfizi mümkün olamayacağından bahis ile hazine-i aliyye yeniden bir dava vaki bulunduğu takdirde müdafaat-ı hakikiyede bulunması lüzumunu beyandan ibarettir

Lede’t-tekemmül bu mesele gerek dairede gerek heyet-i umumiyede mükerreren bi’l-etraf müzakere olunarak karye-i mezbure a’şar ve rüsumunun Veli Baba Vakfına tahsis ve kayd-ı hakaninin tashihine dair mukarrerat-ı mu’tade ittihaz olunarak

-2-

malumatı olduğu mukaddema Maliye Nezaretinden bildirilen memurin adliyeden Mustafa Efendi dahi davet ile izahat-ı lazime alındıktan sonra takdim kılınan 10 Teşrin-i sani sene 1327 (23 Kasım 1911) tarihli mazbatada esnayı tahrirde arazi-i emiriye olarak kayıt olunan İlegüb karyesinin kılıç tımarı olduğu bilahare tebeyyün etmekle 1068 (1658) tarihinde şerefsadır olan ferman-ı ali mucebince tımara tashih olunduğuna ve kılıç tımarın vakıf olması kaide-i kadime-i hakaniye muhalif bulunduğuna mebni karye-i mezkure a’şarının Veli Baba Dergahına vakfiyet üzere tashih kaydı hakkında ifade kılınan kararın icrasında Tetkik-i Arazi-i Mevkufe Komisyonunca tereddüt edilmiş ise de sebk eden iş’arat üzerine Defter-i Hakani ve Maliye Nezaretinin tezakir-i cevabiyesinde karye-i mezkure arazisinin tekrar tımara tashih kaydı hakkında 1068 (1658) tarihli ferman-ı aliye dair kayıt ve malumata tesadüf olunamamasına ve Veli Baba Zaviyesine mevkuf olan İlegüb karyesi a’şar ve rüsumunun bazıları tarafından fuzuli müdahale olunduğundan bahis ile mütevellisi tarafından vuku’bulan istida üzerine 1222? (1227 olması gerekir) tarihinde şerefsadır olan ferman-ı alinin bir fıkrasında “Defterhane-i Amiremde mahfuz defter-i mufassala müracaat olundukta vech-i meşru üzere mestur ve mukayyed bulunduğu” zikr olunmasına nazaran İlegüb karyesinin 1222 (1807/1808) tarihinde kemafissabık zaviye-i mezkureye meşrutu baki bulunduğu anlaşılmış ve ma’haza kılıç tımara tashih olunduğu ferman olunsa bile tımar ve zeamet bidayet-i tanzimatta ilga olunduğu cihetle İlegüb arazisi de aslına rücu yani hin-i tahrirde Defter-i Hakanide mukayyed olduğu üzere arazi-i emiriye hükmünü ahz edüb arazi-i emiriyenin bilcümle tasarrufatı dahi ve hatta ber-mukteza-yı şer’i şerif taraf-ı eşref hazret-i hilafet-penahiye ait raci bulunmuş olduğundan mezkur 1222 (1807/1808) tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazasıyla karye-i mezkurenin

-3-

Veli Baba Zaviyesine tahsis ve sebt-i Defter-i Hakani kılınmasına Şurayı Devlet kararı ile bi’l-istizan şerefsudur olan irade-i seniye-i hazreti padişahi hükm-i münifinin icrasında tereddüde mahal olmadığı arz ve beyan kılınmış ve işbu karar 19 Kanun-ı sani sene 1328 (1 Şubat 1913) tarihli mazabata ile de te’yid edilmiş ve Hukuk Müşavirliğinin mütalaa-i acizesi ise itirazat-ı sabıkayı tekrardan ibaret olub tağyir-i karar-ı istilzam edecek mahiyette bulunmadığı gibi mukarrerat-ı sabıkadan birinde dahi hazine namına ikame-i dava ile hukuk u müdde-i bahasının istihsali mümkünattan bulunduğu gösterilmiş olmasıyla kararın adem-i infazı içün işin bila-lüzum muhabereye düşürülerek senelerce sürüncemede bırakılması da muvafık-ı ma’delet görülemeyeceğinden ber-vechi muharrer irade-i seniye-i hazreti padişahi hükm-i münifinin ifası lazım geleceğinden Maliye Nezaretine tebliği tezekkür kılınmakla ol-babda

Evkaf-ı Hümayun Nezaretine malumat itası

İmza                İmza                İmza                İmza                İmza                İmza               

İmza

Yazıla

Fi 8 Haziran sene 1329 (21 Haziran 1913)

Tebyiz olunacak

 

Belge 39

Belge yer numarası: COA BEO 4189-314149-3

Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif

Aded: 463

Tarih: 19 Recep sene 1331 / 11 Haziran sene 1329 (24 Haziran 1913)

Uluborlu kazasında kain İlegüb İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine meşrutiyetine dair olan 1227 (1812) tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazasıyla karye-i a’şar ve rüsumunun vakf-ı müşarünileyhe tahsisine ve Defter-i Hakaninin tashihine dair Şurayı Devlet kararıyla bila-tezat şerefsadır olan irade-i seniye-i hazreti padişahi hükm-i münifinin icrasında tereddüde mahal olmadığı mutazammın Heyet-i Umumiyeden 16 Kanun-ı sani sene 1328 (29 Ocak 1913) tarihinde takdim kılınan mazbata mucebince sebk eden tebliğ-i sami’ye cevaben Hukuk Müşavirliğinden yazılan mütala’a name suretinin takdimini havi Maliye Nezaretinin 7 Nisan sene 1329  (20 Nisan 1913) tarih ve yirmi dokuz numaralı tezkeresi ve melfufu Maliye ve Maarif Dairesinde mütalaa olundu

Mezkur mütala’a namenin müfadı karye-i merkume a’şarının cihet-i vakfa bir gune taalluk ve irtibatı bulunmadığı cihetle hazine ile muhakeme sebk etmeksizin Mahkeme-i Teftişden muktezi şeklinde yazılan mütala’a nameye binaen hazineye ait a’şar ve rüsumun zaviye-i mezkureye terkini ve Defter-i Hakanide tashihini bila-sebeb meşru tervici yolundaki Şurayı Devlet kararının tenfizi mümkün olmayacağından bahisle hazine-i aliyeye yeniden bir dava vuku’ bulduğu takdirde müdafat-i muktezide bulunması lüzumunu beyandan ibarettir.

İcab-ı lede’t-teemmül bu mesele gerek dairede gerek Heyet-i Umumiyede mukarren bila-taraf müzakere olunarak karye-i mezbur a’şar ve rüsumunun Veli Baba Vakfına tahsisine ve kayd-ı hakaninin tashihine dair mukerrerat-ı müteaddide ittihaz olunarak ezcümle Heyet-i Umumiyenin bu hususta malumatı olduğu mukaddema Maliye Nezaretinden bildirilmiş memuriyet-i adliyeden Mustafa Efendi dahi davet ile  izahat-ı lazime alındıktan sonra Heyet-i Umumiyeden tanzim ve takdim kılınan 10 Teşrin-i sani sene 1327 (23 Kasım 1911) tarihli mazbatada esna-yı tahrirde arazi-i emiriye olarak kayd olunan İlegüb karyesinin kılıç tımarı olduğu bilahare tebeyyün etmekle 1068 (1658) tarihinde şerefsadır olan ferman-ı ali mucebince tımara tashih olunduğuna ve kılıç tımarın vakıf olması kaide-i kadime-i hakaniyeye muhalif bulunduğuna mebni karye-i mezkure a’şarının Veli Baba Dergahına vakfiyet üzere tashih kaydı hakkında ittihaz kılınan kararın icrasında Tedkik-i Arazi-i Mevkufe Komisyonunca tereddüt edilmiş ise de sebk eden iş’arın üzerine Defter-i Hakani ve Maliye Nezaretlerinin tezakir cevabiyesinde karye-i mezkure arazisinin tekrar tımara tashih kaydı hakkında 1068 (1658) tarihli ferman-ı aliye dair kayıt ve malumata mutasarrıf olunamamasına ve Veli Baba Zaviyesine mevkuf olan İlegüb karyesi a’şar ve rüsumunu bazıları tarafından fuzuli müdahale olunduğundan bahisle men’i husus mütevellisi tarafından vuku’ bulan istida üzerine 1222 (1227 olması gerekir) tarihinde şerefsadır olan ferman-ı aliyenin bir fıkrasında “Defterhane-i amirede mahfuz defter-i mufassala müracaat olundukta vech-i meşru’ üzere mestur ve mukayyed bulunduğu” zikr olunmasına nazaran İlegüb karyesinin 1222? tarihinde kemafissabık zaviye-i mezkureye meşrutiyeti baki bulunduğu anlaşılmış ve me’a heza kılıç tımara tashih olunduğu farz olunsa bile bidayet-i tanzimatta ilga olunduğu cihetle İlegüb arazisi de aslına rücu’ yani hin-i tahrirde Defter-i Hakanide mukayyed olduğu üzere arazi-i emiriye hükmünü ahz idüb arazi-i emiriyenin bilcümle tasarrufat-ı muktezası şer’i şerif taraf-ı eşref-i hilafet penahiye ait ve raci’ bulunmuş olduğundan mezkur 1222? tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazasıyla karye-i mezkurenin zaviyesine tahsisi ve sebt-i Defter-i Hakani kılınmasına Şurayı Devlet kararıyla bi’l-istizan şerefsadır olan irade-i seniye-i hazret-i padişahi hükm-i münifinin icrasında tereddüde mahal olmadığı arz ve beyan kılınmış işbu karar 19 Kanun-ı sani sene 1328 (1 Şubat 1913) tarihli mazbata ile de te’yid edilmiş ve Hukuk Müşavirliği mütalaa-i acizesi ise itirazat-ı sabıkayı tekrardan ibaret olup tağyir kararı istilzam edecek bir mahiyette bulunmadığı gibi mukarrerat-ı sabıkadan birinde dahi hazine namına ikame-i dava ile hukuk müddea bihanın istihsali mümkünattan görülmemiş olmasıyla kararın adem-i infazı için bila-lüzum muhabereye düşürülerek ne derece sürüncemede bırakılması da muvafık ma’delet görülmediğinden bervechi muharrer irade-i seniye-i hazret-i padişahi hükm-i münifinin infazı lazım geleceğine Maliye Nezaretine tebliği ve Evkaf-ı Hümayun Nezaretine malumat itası tezkere kılınmakla ol-babda emr ü ferman hazreti menlehül emrindir fi 19 Recep sene 1331 / 11 Haziran sene 1329 (24 Haziran 1913)

Mülkiye ve Maarif Dairesi     Aza                 Aza                 Aza                 Aza                 Aza

Reis-i Sanisi

 

Belge 40

Belge yer numarası: BEO 4189-314149-1

Daire-i Sadaret Tahrirat Kalemi

Tarih: 24 Recep sene 1331/ 16 Haziran sene 1329 (29 Haziran 1913)

Maliye ve Evkafı Hümayun Nezaretleri Celilesine

Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesinin suret-i balada muharrer mazbatası mucebince Evkaf-ı Hümayun Nezareti celilesine tebligat-ı icra malumat ita kılınmış olmakla Maliye Nezareti celilesinden icra-yı icabına himem buyrulması

Uluborlu’da Veli Baba Zaviyesine meşrut

İlegüb karyesi a’şarına dair

 

Belge 41

Belge yer numarası: BEO 4240-317936-4

Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif

Aded: 1191

Tarih: 17 Zilkade sene 1331 / 5 Teşrin-i evvel sene 1329 (18 Ekim 1913)

Uluborlu kazasında kain İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Vakfına tahsisine dair ittihaz edilen mukarrerat-ı müteaddideye karşı Maliye Nezaretince dermeyan kılınan itirazat üzerine 11 Haziran sene 1329 (24 Haziran 1913) tarihinde takdim kılınan mazbatada bu mesele gerek dairede gerek heyet-i umumiyede mükerreren bila-taraf müzakere olunarak karye-i mezbure a’şar ve rüsumunun Veli Baba Vakfına tahsisine ve kayd-ı hakaninin tashihine dair mukarrerat-ı müteaddide ittihaz olunarak bu hususta malumat olduğu mukaddema Maliye Nezaretinden bildirilen memurin-i adliyeden Mustafa Efendi dahi davet ile izahat-ı lazime alındıktan sonra Heyet-i Umumiyeden tanzim ve takdim kılınan 10 Nisan sene 1327 (23 Nisan 1911) tarihli mazbatada esnayı tahrirde arazi-i emiriye olarak kayd olunan İlegüb karyesinin kılıç tımarı olduğu bilahare tebeyyün etmekte 1068 (1658) tarihinde şerefsadır olan ferman-ı ali mucebince tımara tahsis olunduğuna ve kılıç tımarını vakf olunması kaide-i kadime-i hakaniye muhalif bulunduğuna mebni karye-i mezkure a’şarının Veli Baba Dergahına vakfiyet üzere tashih kaydı hakkında ittihaz kılınan kararın icrasında Tedkik-i Arazi-i Mevkufe Komisyonunca tereddüd edilmiş ise de sebk eden iş’arat üzerine Defter-i Hakani ve Maliye Nezaretlerinin tezakir-i cevabiyesinde karye-i mezkure arazisinin tekrar tımara tashihi hakkında 1068 (1658) tarihli ferman-ı aliye dair kayıt ve malumata tesadüf olunamamasına Veli Baba Zaviyesine mevkuf olan İlegüb karyesi a’şar ve rüsumunun bazıları tarafından fuzuli müdahale oluna geldiğinden bahisle men’i husus mütevellisi tarafından vuku’ bulan istida üzerine 1222 (1227 olması gerekir) tarihinde şerefsadır olan ferman-ı alinin bir fıkrasında “Defterhane-i Amirede mahfuz defter-i mufassala müracaat olunduğunda vech-i meşru’ üzere mestur ve mukayyed bulunduğu” zikr olunmasına nazaran İlegüb karyesinin 1222? tarihinde kemafissabık zaviye-i mezkureye meşrutiyeti baki bulunduğu anlaşılmış ve ma’haza tebliğ-i tımara tashih olunduğu ferman olunsa bile tımar ve zeamet bidayet-i tanzimatta ilga olunduğu cihetle İlegüb arazisi de aslına rücu’ yani hin-i tahrirde Defter-i Hakanide mukayyed olduğu üzere arazi-i emiriye hükmünü ahz idüb arazi-i emiriyenin bilcümle teferruatı dahi bir mukteza-yı şer’i şerife taraf-ı eşref hazret-i hilafet penahiye aid ve raci’ bulunmuş olduğundan mezkur 1222? tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazasıyla karye-i mezkurenin Veli Baba Zaviyesine tahsisine ve sebt-i defter-i hakani kılınmasına Şurayı Devlet kararıyla bil-istizan şerefsadır olan irade-i seniye-i hazreti padişahi hükm-i münifinin icrasında tereddüde mahal olmadığı dermeyan kılınmış ve işbu karar 19 Kanun-ı sani 1325 (1 Şubat 1910) tarihli mazbata ile de te’yid edilmiş Hukuk Müşavirliğinin mütalaa-i acizesi ise itirazat-ı sabıkayı tekrardan ibaret olub tağyir kararı istilzam edecek mahiyette bulunmadığı gibi mukarrerat-ı sabıkadan birinde dahi hazine namına ikame-i dava ile hukuk-ı müddea bihanın istimali mümkünat bulunduğu gösterilmiş olmasıyla kararın adem-i iktiza için işin bila-lüzum muhabereye düşürülerek senelerce sürüncemede bırakılması da muvafık-ı ma’delet görülemediğinden ber-vechi muharrer irade-i seniye-i hazret-i padişahi hükm-i münifinin infazı lazım geleceği arz ve beyan olunarak mucebince sebk eden tebliğ-i samiye cevaben Maliye Nezaretinden ba-takdim Şurayı Devlete havale buyrulan 9 Eylül sene 1329 (22 Eylül 1913) tarih ve yüz yirmi üç numaralı tezkere Mülkiye ve Maarif Dairesinde kıraat olundu.

Me’alinde karye-i mezkurenin Veli Baba Zaviyesine tahsisine ve sebt-i Defter-i Hakani kılınmasına dair istihsal olunan irade-i seniyenin bir hükmü haiz olduğu ferman edilse bile kabul eylemiş (yazı silik) hükmü icra edilmemiş ve muamelesi ikmal ve kayd-ı tahsis olunamamış olmasına mebni salifüzzikr irade-i seniye Meclis-i Mebusan ve Ayanca tasdik ve kabul edilerek hükm-i teyid edilmediği icrası gayr-i mümkün bulunduğu gibi arazi-i emiriyeden mahaller kuyud-ı hakaniye külliyen muhalif ve bir gune vesika-i mutebereye müstenid olmaksızın hin-i evkaf mütevellileri tarafından istihsal edilmekte olan birer ilam-ı şer’i ile şunun bunun zapt ve idaresine geçmekte olup bu yüzden hazine külli mutazarrır olmakta bulunduğundan hakk-ı itiraz zamanları mürur eden ilamatın yeniden tedkiki ile bundan böyle bu gibi araziye müteallik tahdid eden davayı da hükkam-ı şer’in kuyud-ı hakaniye mürcaatla tebeyyün edecek halli hilafında itayı hükümden men’ olunmasıyla 12 Haziran sene 1329 (25 Haziran 1913) ve 21 Temmuz sene 1329  (3 Ağustos 1913) tarihlerinde ba-tezkere arz ve istizan kılındığı ve saliffüzkr İlegüb karyesi dahi bu nev’iden bulunmuş olduğundan karye-i mezkure hakkında dahi umumi hakkında verilecek karara tevfikan muamele olunmak icab edeceği ityan edilmiştir.

İcabı ledetşamil tafsilat-ı mebsutadan müsteban olacağı üzere İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine meşrutiyetine dair olan 1222? tarihli ferman-ı ali hükmünün muhafazasıyla karye-i mezkure a’şar ve rüsumunun vakf-ı müşarünileyhe tahsisini ve kayd-ı hakaninin tashihini mutazammın bulunan saliffüzzikr irade-i seniyenin adem-i infazı hakkında şimdiye kadar Maliye Nezaretince beyan olunan itirazat mezabıt-ı mütekaddime ile mükerreren kabul edilmemiş işbu irade-i seniye usul-ü dairesinde kable’l-inkılab Bab-ı Alice istimal kılındığı ve emsal-i iradat- seniye dairece mer’i bulunduğu cihetle Meclis-i Umumiyece tedkik olunmak üzere bu husuta ayrıca bir layihayı kanuniye tanzimine mahal görülememiş bulunmasına ve hükkam-ı şer’inin kuyud-ı hakaniye müracaatla hilafına ita-yı hükümden men’ olunmaları hakkındaki nezaretin salifüzzikr tezakiri üzerine Tanzimat Dairesinden kaleme alınan mazbata Heyet-i Umumiyede derdest-i tedkik olup ancak dava-i hukukiyede hükkam tarafeynin müdde’ayat ve müdafa’atıyla mukayyed ve müdde-i davasını bi’l-beyyine isbat ettikde hakim anın üzerine hüküm ile mükellef olduğu ve kuyud-ı kadime-i Defter-i Hakani esbab-ı hükümden olan hucec-i hattiye envaından bulunmasıyla esbab-ı saire-i hükmiyyeye iktiran eden devaide dahi hükmün tehiri gayr-i caiz idüği cihetle iş’arı nezaretin tervici muvafık usul ve kanun görülememekle beraber bu babda ittihaz edilecek kararıın makabl-şümul olduğu derkar olmasına ve esasen irade-i seniyenin mübteni olduğu  mahkeme-i teftiş muktezi ilamı karye-i mezkureye ait kuyd-ı kadime-i hakani ile cihat-ı sairenin mahkeme-i mezkurece ariz ve amik tedkikden sonra sadır olduğu gibi Maliye Nezaretince vuku’ bulan tereddüt üzerine bilahare Heyet-i Umumiyece cereyan eden tedkikat ve icra kılınan muhaberat neticesinde mezkur ferman-ı aliyenin mantuk-ı münifi Defterhane-i Amirede mahfuz defter-i mufassıla müstenid olduğu anlaşılmış olmasıyla bu işin nezaret-i müşarünileyhçe istizan olunan meseleye taalluku bulunmamasına nazaran mukarrerat-ı müttehazanın tağyiri lazım geleceğinden ona göre ifayı muamele olunması hususunun Maliye Nezaretine havalesi ve Evkaf-ı Hümayun Nezaretine malumat itası tezekkür edilmiş ve ma’haza işin bir kere de Heyet-i Umumiyece müzakeresi muktezi bulunmuş olmakla ol-babda emr ü ferman hazreti menlehül emrindir fi 17 Zilkade sene 1331 / 5 Teşrin-i evvel sene 1329 (18 Ekim 1913)

Mülkiye ve Maarif                 Aza                 Aza                 Aza                 Aza     Aza    

Dairesi Reis-i Sanisi

Mülkiye ve Maarif Dairesinin işbu mazbatası Heyet-i Umumiyete kıraat olundu

Daire-i müşarünileyce ittihaz olunan karar Heyetçe de musib (isabetli) görülerek ol-vechile ifa-yı muktezasının Maliye Nezaretine tebliği tezekkür kılındı ol-babda emr ü ferman hazret-i menlehül emrindir fi 5 Muharrem sene 1332 / 21 Teşrin-i sani sene 1329 (4 Aralık 1913)

Şurayı Devlet Reisi ve 16 Şurayı Devlet azası tarafından imzalanmıştır

 

Belge 42

Belge yer numarası:  COA ŞD 3122-77-1

Tarih: 23 Teşrin-i sani sene 1329 (6 Aralık 1913)

Şurayı Devlet Riyaset-i celilesine

Maruz-ı Dai-i Dirineleridir ki

Konya Vilayetinin Uluborlu kazasına muzaf İlegüb karyesinde medfun e’izze-i kiramdan Seyyid Veli Baba Dergahına mevkuf karye hakkında evvela Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesinden ve saniyen Heyet-i Umumiyeden ita buyrulan karar mazbatalarının birer suret musaddakalarını resmen ita buyrulması babında ol-babda emr ü ferman hazreti menlehül emrindir.

Pul üzerine

Fi 23 Teşrin-i sani sene 1329 (6 Aralık 1913)

Mezkur Dergah-ı Şerif Postnişini ve Mütevellisi

Es-seeyid Mehmet Takiyüddin

 

Belge 43

Belge yer numarası: COA BEO 4240-317936-1

Daire-i Sadaret Kalemi

Tarih: 8 Muharrem sene 1332 / 25 Teşrin-i sani sene 1329 (7 Aralık 1913)

Maliye ve Evkaf-ı Hümayun Nezareti Celilerine

Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesiyle Heyet-i Umumiyesinin sureti balada muharrer mazbatası mucebince Evkaf-ı Hümayun Nezareti celilesine malumat verilmiş olmakla Maliye Nezareti Celilesine ifayı muktezasına himmet buyrulması

Maliye Nezaretine tebligat icra kılınmış Evkaf-ı Hümayun Nezareti celilesine dahi ifa-yı muktezasına himmet buyrulması

 

Belge 44

Belge yer numarası: COA BEO 4269-320137-1

Daire-i Sadaret Kalemi

Tarih: 21 Rebiulahir sene 1332 / 6 Mart sene 1330 (19 Mart 1914)

Evkaf-ı Hümayun Nezareti Celilesi Canib-i Aliyesine

Uluborlu kazasında kain İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine terki ve teferruatı hakkında Şurayı Devletçe mukarrerat-ı sabıkayı te’yiden ittihaz ve 28 Teşrin-i sani sene 1329 (11 Aralık 1913) tarihinde nezareti celilelerine tebliğ edilmiş olan kararın icabı ne suretle maddi tereddüt olmakta olduğundan bahisle bazı ifadatı ve keyfiyetin Meclis-i Vükelaca tedkiki lüzumuna havi Maliye Nezareti Vekaleti celilesinden varid olan 1 Mart sene 1330 (14 Mart 1904) tarihli ve 3 numaralı tezkire-i evrak-ı müteferriasıyla maan savb-ı ali-i nezaret-i penahiye tesyar kılınmış olmakla meallerine nazaran

Defter-i Hakaninin tashihi hakkında Şurayı Devletçe mukaddema ittihaz olunan mukareratı te’yiden Şurayı mezkure Mülkiye ve Maarif Dairesinde tanzim ve Heyet-i Umumiyede zeylen terkim olunan mazbata Maliye Nezareti celilesine havale edilmişti. Hazine Hukuk Müşavirliğiyle Kari Mevkufe Tedkik Komisyonunca mazbata-i mezkure ahkamına tekrar itiraz edilmesi üzerine karar-ı vaki icrasında tereddüt edildiği ve karye-i mezkure 1257 (1841/1842) tarihinde bir aralık mezkur Mahkeme-i Teftişin mütala’a namesine binaen Veli Baba Zaviyesine tahsis edilmiş ise de 1268 (1068 olması gerekir) tarihinde bu karyenin kılıç tımarı olduğu resmen tebeyyün etmesiyle vakf-ı meşru’ olamayacağından 1268? (1851/1852) tarihinde ba-hat tevki’ kaydı tımar olarak tashih kılındığı ve bilahare bu gibi tımar sahiplerine bedel itasıyla tımar dahilinde bulunan kuranın maliye hazinesinden mazbata hakkında hükümetçe ittihaz olunan karar mucebince mezkur tımar dahi hazinece zabt edildiği ve canib-i vakfa bir gune taalluk ve irtibatı olmadığı halde 1268 (1852/1852) senesinde canib-i miriye rücu’ ettiğine dair olan tashih kaydının her nasılsa ketm ve ihza edilmesiyle yanlış bir esasa müsteniden vakfa tahsisi hakkında irade-i seniye istihsal olunmuş ise de hükm-i icra ve kayd-ı tashih olunmadığı kuyud-ı hakani nezaretince buyrulmuş ve mahkeme-i teftişden bir hasm-ı şer’i muvacehesinde olmayarak yanlış bir esasa müsteniden sadır olan muktezi ilamı ve ona binaen ittihaz olunan mukerreratı mabihil ihticac olamaması hakkındaki esbab-ı meşru’ Kari Mevkufe Komisyonunun sureti melfuf mazbatasında tafsilen gösterilmiş olup mesele hazine ile Şurayı Devlet beyninde muhtelife fih kaldığı ve şurayı mezkurenin salifüzzikr kararı ise bir karar-ı istişari mahiyetinde bulunması cihetiyle keyfiyetin Meclis-i Vükelaca tezekkürü ile bir karar ittihazını muktezi bulunduğu nezaret-i müşarünileyh vekalet-i celilesinden bu kere bildirilmiş ve evrak-ı muktezi aliye şeklinde sadır olan mütala’a nameye binaen hazineye ait a’şar ve rüsumun zaviye-i mezkureye terki ve ol-babda vaki olacak mütala’nın inbası ve melfufatın iadesi babında.

 

Belge 46

Belge yer numarası: COA BEO 4275-320600-1

Daire-i Sadaret Tahrirat Kalemi Şubesi

Numara: 24

Tarihi: 12 Cemaziyel-evvel sene 1332 / 26 Mart sene 1330 (8 Nisan 1914)

Maliye Vekaleti Celilesine

1 Mart sene 1330 (14 Mart 194) tarihli ve 3 numaralı tezkire-i devletlerine cevaptır

Uluborlu kazasında kain İlegüb karyesi a’şarının Veli Baba Zaviyesine aidiyeti kuyud-ı hakani ve anı müdir ferman-ı aliye ve Şurayı Devletin mukarrerat-ı müte’addidesi ile sabit olduğu bu babda tereddüde mahal olmamakla beraber tezkire-i a’şarın Veli Baba Zaviyesine aidiyeti hakkında Defter-i Hakani’de mahfuz defter-i mufassala istizan sadır olan irade-i seniye ile mülga Mahkeme-i Teftiş evkafdan usul-i meşru’asına tevfikan verilmiş ilamın ve ona müstenid bulunan Şurayı Devlet ve Meclis-i Vükela kararıyla irade-i seniyenin yanlış olduğu yolundaki itirazat-ı zannından ibaret ve gayr-i varid olduğu ve lassiyema bir irade-i seniyenin tadili ve tashihi devair-i müteallikasında ba’de’t-tedkik ve diğer bir irade-i seniyenin istihsaline mütevakkıf olmasıyla bazı mütalaat ve mülahazata istinaden hükm-i irade-i seniyenin adem-i infazı caiz olmayacağı nezaret-i müşarünileyhin salifüzzikr tezkiresinde de beyan olunduğu veçhile senelerden beri sürüncemede kalan bu işin netice-i kat’iye-ye iktiran-ı lazımeden olmakla icabının ifası hakkında Evkaf-ı Hümayun Nezareti celilesinden varid olan tezkirenin sureti leffen tesyar kılındı.

 

Belge 47

Belge yer numarası: COA ŞD 3133-49-1

Tarih: 6 Nisan sene 1331 (19 Nisan 1915)

Sadaret-i Uzmaya

Maruz-ı Daileridir

Konya Vilayeti celilesine tabi Uluborlu kazası kuralarından İlegüb karyesinde medfun mütevelli ve postnişini bulunduğum sadat-ı azam ve e’izze-i kiramdan Veli Baba Evkafı hakkında 11 Nisan sene 1330 (24 Nisan 1914) tarihli ve 1360 numaralı Sadaret-penahiye takdim ettiğim arzuhalim Şurayı Devlete havale buyrulmuş ve 2 Mart sene 1331 (15 Mart 1915) tarih ve 105 numerolu verilen karar mazbatası sadaret-i uzmaya takdim kılındığı yedimde bulunan numerolu pusulasından anlaşılmış olduğundan mezkur mazbatanın bir sureti musaddakasının yed-i daiyaneme itası hususuna işbu arzuhal-i daiyanemin Şurayı Devlete havale buyrulmasını taleb ve istida eylerim ol-babda emr ü ferman hazreti veliyül emrindir

Üç adet pulun üstünde

Fi 6 Nisan sene 1331 (19 Nisan 1915)

Sadad-ı Hüseyinden Veli Baba Dergahı

Mütevellisi Mehmet Takiyüddin

KAYNAKLAR

– Cumhurbaşkanlığu Osmanlı Arşivi (COA) Belgeleri:

– COA BEO 4189-314149-1,3

– COA BEO 4240-317936-1,4

– COA BEO 4269-320137-1

– COA BEO 4275-320600-1

– COA ŞD 3122-77-1

– COA ŞD 3133-49-1

– COA ŞD 464-13-1,3

– COA ŞD 468-121,3,5,7,10,11,12

– Veli Baba Menakıbnamesi (2021) / haz. Murat Hanilçe, Ankara: Seyyit Veli Baba Sultan Kültür ve Turizm Derneği

Dr. İbrahim KARAER

[email protected]

 

 

 

Yorum bulunmamaktadır.
Konu: ULUĞBEY KÖYÜ GELİRLERİNİN VELİ BABA ZAVİYESİNE TAHSİSİ HAKKINDA BELGELER (1643-1915) – 4-

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.