Dr. İbrahim KARAER

 

ÖZET

Bu bölümde incelediğimiz belgelerden; Tortopoğlu Hacı Hüseyin Efendinin emval ve eşyasını gasp edenlerin, gasp ettikleri eşyayı aynen veya bedelini tazmin etmeleri ve beş yıl müddetle küreğe konulmak üzere Kıbrıs’a gönderilmeleri kararlaştırılmış ise de henüz gereğinin yapılmadığı anlaşılıyor. Hacı Kibar Hüseyin Efendinin zararının karşılanması için Isparta kaymakamı, Konya valisi ve Sadaret makamına dilekçe vermeye devam ettiği; Uluborlu kazası, Hamid livası meclislerinin bu konuda defalarca mazbata düzenleyip üst makamlara takdim ettikleri görülüyor. Yazışmalarda, hırsızlardan Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in dışında diğerlerinin üzerinde mal varlığı olmadığı, gasp edilen mal ve eşya bedelinin bu iki şahsın mal ve arazilerinin satılarak karşılanacağı belirtilmiştir. Hacı Ali ve Hacı İbrahim mallarının satılmasına karşı çıkmışlar; ancak eşyaları ile emlak ve arazileri Senirkent ve Isparta’da müzayede ile satışa çıkarılmış, taliplisi çıkmadığı için satış gerçekleşmemiştir. Hacı Hüseyin Efendiye zararını karşılayacak miktarda mal ve arazinin kendisine devredilmesi teklif edilmiş, Hacı Hüseyin Efendi buna pek yanaşmamıştır. Daha sonraki belgelerden Tola Bayram oğlu Hafız Mehmet’in satışa çıkarılan emlak ve arazilere talip olduğunu, hırsızların ailesinin mağdur edilmemesi için çareler düşünüldüğünü, Kıbrıs’ta beş yıl süre ile kürek cezasına mahkum olan suçluların, memur eşliğinde Kıbrıs’a gönderildiklerini öğreniyoruz.

***

Isparta sancağı meclisinden Sadaret makamına yazılan 20 Ramazan 1279 (11 Mart 1863) tarihli mazbatada; Hacı Kibar Hüseyin Efendinin emval ve eşyalarını gasp edenlerden Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in çaldıkları eşyanın karşılığı olarak mallarına el konulmasına karşı çıktıkları, zaten bu malların da çaldıkları eşyanın zararını karşılamakta yetersiz olduğu, suçluların Kıbrıs’a sürülmeleri gerektiği konusunda herhangi bir karar çıkmadığı, durumun Konya Valisi Paşaya arz edildiği belirtilmiştir (Belge-24 COA MVL 646-4-2-1).

Hacı Kibar Hüseyin Efendinin 24 Safer 1280 (10 Ağustos 1863) tarihli dilekçesinde, aradan dört buçuk yıl geçmesine rağmen Senirkent’teki evinden gasp edilen para ve eşyaların bedelinin, gasıplardan alınıp kendisine ödenmediğini, bu davanın takibinden yorulduğunu ve perişan olduğunu; bu sorunun güzellikle çözülmesini talep etmiştir. Dilekçenin yazıldığı makam açık değildir (Belge-25 COA MVL 425-150-2).

Hamid Livası Kaymakamının Meclis-i Valaya yazdığı 3 Rabiul-evvel 1280 (18 Ağustos 1863) tarihli mazbatada; Hacı Hüseyin Efendinin Hamid sancağında Uluborlu kazasındaki hanesini basıp emval ve eşyasını gasp ve garat eden hırsızların mevcut emval ve eşyalarının zararın karşılanmasında yeterli olmadığı, emlak ve arazilerinin de satılması gerektiği, Senirkent’te ve sancak merkezinde yapılan müzayedelerde talipli çıkmadığı belirtilmiştir (COA MVL 654-57-2).

Konya Eyaleti Valisinin Sadaret Makamına yazdığı 4 Rabiul-evvel 1280 (19 Ağustos 1863) tarihli yazıda; Hacı Hüseyin Efendinin evinden hırsızlık yapan şahısların mevcut emval ve eşyalarının ve arazilerinin değeriyle satılarak gasp olunan malların bedelinin tahsili için Isparta sancağında bugüne kadar ciddi bir çalışma yapılmadığı, gereğinin yapılması için Isparta kaymakamına yazı yazıldığı bildirilmiştir (COA MVL 654-44-1).

Hamid Livası Meclisinden Konya Eyaletine gönderilen 6 Rabiul-evvel 1280 (21 Ağustos 1863) tarihli mazbatada; 4 Muharrem 1280 (21 Haziran 1863) tarihinde sadaret makamından hırsızların emval ve eşyalarının satılarak müderris Hacı Hüseyin Efendinin zararının karşılanması ve bunun yeterli olmaması halinde, emlak ve arazilerinin satılarak gasp edilen emval ve eşyanın karşılığı olarak mal sandığına yatırılmasının emredildiği; bunun üzerine Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in emval ve eşyalarının satılarak gereğinin yapılması için mahalline defalarca yazıldığı, ancak taliplisi olmadığı gerekçesiyle mevcut eşyaların Isparta’ya gönderildiği ve yapılan satışta bunların zararı karşılamakta yeterli olmadığı, emlak ve arazilerinin de satılması ihtiyacı hasıl olduğu belirtilmiştir. Hacı Ali’nin yetmiş dokuz bin beş yüz ve Hacı İbrahim’in dört bin beş yüz guruş değerli bağ ve arazi ve saireleri olduğu ve mahallinde ve sancak merkezinde yapılan müzayedelerde talipli bulunmadığından, Hacı Hüseyin Efendinin alacağına karşılık bu malların kendisine verilmesinden başka çare bulunamadığı; Hacı Hüseyin Efendinin bu tarafa gönderilmesine dair 23 Safer 1280 (9 Ağustos 1863) tarihli yazıya bir cevap alınamadığı; mevcut eşyaların satışından elde edilen 3.500 guruşun mal sandığına yatırıldığı, adı geçen hırsızların mallarını gizlediklerine dair duyumlar alındığını, gizlenen bu mal ve eşyaların açığa çıkarılması için liva meclisi azasından Hacı Ali Efendinin Senirkent’e gönderildiği belirtilmiştir (Belge-26 COA MVL 655-16-1).

Senirkent köyünde sakin Tortop oğlu Hacı Ali Ağa 8 Rabiul-evvel 1280 (23 Ağustos 1863)  tarihli Hamid Livası Kaymakamlığına yazdığı dilekçesinde; hanesinden emval ve eşyasını gasp edenlerden Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in mal varlıklarının araştırılması için görevlendirilen Hamid livası meclisi azasından Hacı Ali Efendinin yaptığı araştırma sonunda, önceden yazılmayan bir adet arazi dışında bir şey bulunamadığını; satılığa çıkarılan araziden bir miktarını parası karşılığında satın alabileceğini ve oğlu Hacı Hüseyin’e hibe edeceğini, alacaklarının tesviyesi konusunda oğlu Hacı Hüseyin Efendinin karar vereceğini bildirmiştir (Belge-27 COA MVL 655-67-2).

Uluborlu kazası meclisinin 9 Rabiul-evvel 1280 (24 Ağustos 1863) tarihli mazbatasının baş kısmında Hacı Hüseyin Efendinin hanesini basıp emval ve eşyasını gasp edenlerden Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in emlak ve arazilerinin listesi verilmiştir: Hacı Hüseyin Efendinin zararının karşılanması için adı geçenlerin emlak ve arazilerinin yanı sıra gizledikleri emval ve eşyaların açığa çıkarılması için Hamid Livası Meclis azasından Hacı Ali Efendinin görevlendirildiği ve adı geçenin yerinde araştırma yaptığı, ancak gasp edilen emval ve eşya hakkında yeni bir bilgiye erişilemediği, önceden yazılmayan bir adet arazi tespit edildiği bildirilmiştir (COA MVL 655-67-4).

Hamid livası meclisinden Sadaret makamına yazılan 10 Rabiul-evvel 1280 (25 Ağustos 1863)  tarihli mazbatada; Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in emval ve eşyalarının, Hacı Hüseyin Efendinin gasp edilen emval ve eşyasının zararını karşılamada yeterli olmadığının önceden bildirildiği; ancak daha sonra Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in emval ve eşyalarını gizlediklerine dair haber alındığı, bunun üzerine Hamid livası meclis azası Hacı Ali Efendinin tahkikat için Uluborlu kazasına gönderildiği, Konya valisi paşa hazretlerine bilgi verildiği, yapılan tahkikat sonunda adı geçenlere ait yeni bir mal varlığı bulunamadığı, fakat liva defterinden 90.950 guruş değerinde emlak ve arazilerinin açığa çıkarıldığı belirtilmiştir (COA MVL 655-67-5).

Konya Eyaleti Valisi tarafından Sadaret makamına yazılan 11 Rabiul-evvel 1280 (26 Ağustos 1863) tarihli yazıda; Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in Hacı Hüseyin Efendinin zararını rızalarıyla ödemedikleri, emval ve eşyalarının da zararı karşılamakta yetersiz olduğunun önceden bildirildiği; hırsızların mevcut eşyalarının satılarak 3.500 guruşun mal sandığına yatırıldığı; Hacı Ali’nin yetmiş dokuz bin beş yüz ve Hacı İbrahim’in dört bin beş yüz guruş değerli arazileri olduğu bunların satılarak, alacağın tesviye olunacağı; bu arada Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in gizlenmiş eşyaları olduğuna dair duyum alındığı, bu konuda Hamid livası meclisi azasından Hacı Ali Efendinin mahallinde görevlendirildiği, ortaya çıkarılacak eşyalar ile adı geçenlerin arazileri hakkında daha sonra bilgi verileceği bildirilmiştir (COA MVL 655-16-3).

Bu yazışmalar devam ederken Sinan Paşa Medresesi sakinlerinden Tortop oğlu Hacı Hüseyin Efendinin 22 Rabiul-evvel 1280 (6 Eylül 1863) tarihli dilekçesinde; hanesinden gasp edilen emval ve eşya bedelinin tahsil edilerek kendisine ödenmesine dair irade-i seniyenin uygulanmasının Uluborlu kazası yöneticileri tarafından geciktirildiği; önceden hırsızların üzerinde zararı karşılayacak mal ve arazi yok denildiği halde, şimdi 97 bin guruş mal varlığının ortaya çıktığı; hırsızlar üzerinde açığa çıkarılmayan daha fazla mal ve arazi bulunduğu; alacağına karşılık mal ve araziyi kabul ettiğini; ancak kaza yöneticilerinin hırsızları kollayarak hırsızların mal ve arazilerini kendisine iki katına satmak istediklerini; bütün bu çevrilen oyunlardan yorulduğunu ve Isparta hanedanından hanedan-zade el-Hac Hafız Mehmet İzzet Efendiyi vekil tayin ettiğini belirtmiştir (Belge-28 COA MVL 426-109-1).

Hamid livasından Konya eyaletine yazılan 11 Rabiul-ahir 1280 (25 Eylül 1863) tarihli mazbatanın baş kısmında Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in arazilerinin mevki ve bedellerini gösteren liste yer almıştır. 29 Şevval 1279 (19 Nisan 1863) tarihli ve otuz dört numarasıyla Meclis-i Valayı Ahkam-ı Adliye Dairesinin; Tortop oğlu Hacı Hüseyin Efendinin emval ve eşyasının gasıbı oldukları kesinleşen Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in mal ve eşyalarının zararı tazmin etmeye yeterli olmadığı taktirde emlak ve arazilerinin satılarak zararın karşılanmasına karar verdiği;  (COA MVL 658-74-2) doksan bin dokuz yüz elli guruş bedel ile müzayedeye çıkıldığı, bunların kıymetinin bir yük kırk bin sekiz yüz guruştan ibaret olduğu, yirmi iki bin üç yüz guruş bedel ile Senirkent köyünden Tola Bayram oğlu Hafız Mehmet adlı kişiye ihale edildiği; eşya bedeli ve arazi bedelinin birleştirilerek, Hacı ve Hacı İbrahim’in ailesinin mağdur olmaması için 6.000 guruşa iki hanenin satın alınmasına, kalan paranın Hacı Hüseyin Efendiye ödenmesine karar verilmiştir (COA MVL 658-74-2).

Konya vilayetinden Sadaret makamına yazılan 24 Rabiul-ahir 1280 (8 Ekim 1863) tarihli yazı ekinde Hamid livası meclis kararı Sadaret makamının onayına sunulmuştur  (COA MVL 658-74-3).

Hamid livası meclisinden Konya Valiliğine yazılan 25 Rabiul-ahir 1280 (9 Ekim 1863) tarihli mazbatada; Senirkentli müderris Hacı Kibar Hüseyin Efendinin hanesini basıp para ve eşyalarını gasp eden Hacı Ali ve Hacı İbrahim ve Milli Beşe oğlu Mehmet ve Beşe oğlu Abdülnebi ve Kör İbrahim ve Kazım Hoca oğlu Mehmet’in beş yıl müddetle küreğe konulmak üzere özel memur eşliğinde Kıbrıs’a gönderildikleri bildirilmiştir (Belge-29 COA MVL 659-83-1).

Konya Eyaleti Valiliği tarafından Sadaret makamına yazılan 9 Cemaziyel-evvel 1280 (22 Ekim 1863)  tarihli yazıda; Hamid sancağından alınan 24 Rabiul-ahir 1280 tarihli mazbatada, Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in emval ve eşyaları, Hacı Hüseyin Efendinin zararını tazmin etmekte yeterli olmadığından emlak ve arazilerinin müzayede ile satıldığı; elde edilen paradan altı bin lira ayrılarak, adı geçenlerin aileleri mağdur olmaması için iki adet hane alınmasının teklif edildiği ve suçluların memur eşliğinde Kıbrıs’a gönderildiği bildirilmiştir (Belge-30 COA MVL 659-83-3).

(Devam edecek)

BELGELER

Belge 24

Belge yer nu: COA MVL 646-42-1

Meclis-i Liva Hamid

Numara: 26

Tarih: 20 Ramazan 1279 / 27 Şubat 1278 (11 Mart 1863)

Makam-ı Celile-i Hazreti Sadaret-i Penahiye

Hamid sancağı dahilinde Senirkent karyeli Tortopoğlu Hacı Hüseyin Efendinin emvalinin ve eşyasının gasp ve sariki oldukları sabit olan Hacı Ali ve Hacı İbrahim’den emval-i mezkurenin aynen veya zımnen bi’t-tahsil kendilerinin Kıbrıs’a irsali mukteza-yı irade-i seniyeden ise de henüz icabı icra kılınmadığı beyan-ı aliyeyle bir daha isticale hacet bırakılmaksızın irade-i sabıka ahkamının serian ifasıyla keyfiyetin inhası 3 Ramazan 79 tarihiyle Meclis-i Valayı Ahkam-ı Adliye Muhakeme Dairesi marifetiyle isdar ve tisyar buyrulan emirname-i sami-i hazret-i vekalet-penahilerinde irade ve ferman buyrulmuş ve kaffe-i emr ü irade-i seniyenin serian icrası mütehattim-i zimmet-i me’muriyet olup fakat merkuman emvalinin mahkeme-i şer’iyeden rızalarıyla bir akçe vermeyeceklerini ve emvallerini ve emlaklarını dahi sattırmayacaklarını ve vekil dahi tayin etmeyeceklerini tezkar ve şu mebhasda ısrar eylediklerini mebni keyfiyet mahal meclisine yazılarak emvalin ve eşyaların miktarıyla kıymetlerini mübeyin zeyl-i mazbata liva defteri celb olunarak suretinin leffiyle defter-i mezkurdan merkum eşyaların emvalinin mahkeme-i mezkureye gayr-i kafi olduğu ve bu defterin haricinde olarak bir miktar arazileri dahi bulunduğu muahharen tahkik kılındığı ecelden buralarının dahi tetkikiyle izbar-ı mahalline bildirilmiş olmaktan naşi emvalin mahkemenin tahsili zımnında ber-minval muharrer  merkuman izhar-i temerrüd ve te’annud itmekte bulundukları ve mamafih muda-i mumaileyh dahi der-aliyyede olup burada akçenin ahz u kabzına vekil bulunmadığı ve mevcut emvalin ve eşyanın emval-i magsubeye adem-i kifayeti hasebiyle lüzumu kadar arazilerinin dahi sattırılıp sattırılmaması fıkralarının istizanına mecburiyet gelerek sureti hal 7 Şaban 1279 tarihiyle ba-mazbata Konya Valisi Paşa hazretleri tarafına istida kılınmış ve bu babda ne veçhile muamele olunması lazım gelmekte ise derhal icabının ifasına mübaderet olunmak üzere keyfiyetin emr ü iş’arı mütevakkıf-ı re’y-i rezin-i übbehet-rehin-i asafanelerine bulunmuş olmağın ol-babda emr ü ferman hazreti menlehü’l emrindir fi 20 Ramazan sene 1279 / fi 27 Şubat sene 1278 (11 Mart 1863)

Mazbatanın altına Hamid sancağı kaymakamı dahil on mühür basılmıştır.

 

Belge 25

Belge yer numarası: COA MVL 425-150-2

Tarihi: 24 Safer sene 1280 (10 Ağustos 1863)

Malum ilm-i alileri buyrulduğu üzere Hamid sancağında Uluborlu kazasında kain fakir hane-i acizanemizi gasp ve garat etmiş olan sariklerin emval-i emlaklerinin füruhtuyla birinci şer’i tebeyyün etmiş olan hak-ı acizanemin ihkak-ı hak ettirilmesi hususu Meclis-i Valayı Muhakemat Dairesinde verilen karar üzerine irade-i seniyesi taalluk buyrulmak ol-babda bu kadar evamir-i samiler tastir buyrulmuşken infazının icrası olmamış ve muahharen işbu seksen senesi Muharremü’l-haramın evailinde irsal kılınan emirname-i samiye-i cevap olarak yine sancak-ı mezburdan bir kıta mazbata hakipayinize gönderildiği ve mahallince henüz bir gune teşebbüsat olmadığı bu kere zuhur eden mekatibattan malum olmuş aman efendim hususat-ı mezkurenin tevcih olacağına daileri taharyürde kalıp ne edeceğimi şaşıp kaldım ve mübarek ser-i aliyelerinizi dahi taciz ve tasdia mecburiyetim derece-i tecavüz etmiş ise de bu husus dört buçuk seneden beri sürünüp kalmış olmağın dermanım kalmamış ve perişan halimi mucib olması çar naçar tacize cesaret olunmaktadır lütfen ve keremen bu hususun hüsn-i tesviye neticesi tevcih olacak ise icabının icrasıyla ihkak-ı hak ettirilmesi hususuna nümayan buyrulması niyazı ve herhalde emr ü ferman hazreti veliyü’l-emir’ül-ihsanındır

Bende

Müderrisinden el-Hac Hüseyin sakin-i Medrese-i Sinan Paşa 

 

Belge 26

Belge yer numarası: COA MVL 655-16-1

Tarihi: 6 Rabiul-evvel sene 1280 (21 Ağustos 1863)

Belge özeti: Müderrisinden Hacı Hüseyin Efendinin evini basıp emval ve eşyasını gasp eden Hacı Ali ve İbrahim’den söz konusu gasp edilen emvalin bedelinin tahsili

Pişgah-ı Aliye-i Hazreti Müşirü’l-Eyaleti Konya

Müderrisinden Hacı Hüseyin Efendinin Hamid sancağında Uluborlu kazasında kain hanesini basıp emval ve eşyasını gasp ve garat eden sariklerin mevcut emval ve eşyalarının ve kifayet etmediği surette miktar-ı vafi arazilerinin değeriyle füruht olunarak itmamından emval-i magsube bedelinin bi’t-tahsil mal-sandığında hıfz-ı ve li-ecli’l-kabz mumaileyh izam buyrulmak üzere ba-mazbata inhası 4 Muharrem sene 1280 (21 Haziran 1863) tarihinde ba-emirname-i sami-i hazreti sadaret-penahi emr ü ferman buyrulmuş olduğundan üzerine efendi-i mumaileyhin hanesini basıp emval ve eşyasını gasp eyledikleri mütehakkik olan Hacı Ali ve İbrahim’in emval ve eşyalarının füruhtu mahalline defaatle yazılmış ise de talip bulunamadığı cihetle emval ve eşya mevcudeleri geçende bu tarafa celp olunmuş ve mevki-i müzayedeye çıkarılmış ve derdest füruht bulunan ve esman-ı hasılası henüz tamamıyla tebeyyün etmemiş ise de ancak tahmin olunduğuna göre mebaliğ-i malumiyeye nazaran cüziyat-ı demek olduğu anlaşılmasıyla ber-mantuk-ı irade-i seniye arazilerinin sattırılması icap eylediğinden vaki olan iş’ara cevaben mahallinden vürud eden balası defterli mazbatada Hacı Ali’nin yetmiş dokuz bin beş yüz ve Hacı İbrahim’in dört bin beş yüz guruş değerli bağ ve arazi ve saireleri olduğu ve mahallinden talip bulunmadığı beyan ve iş’ar kılınmış ve arazi-i mezkure buraca dahi inde’l-müzayede tergibat-ı kamile ifa olunmuş ise de talip bulunamamış olduğundan efendi-i mumaileyhin matlubuna mahsuben kendisine itasından başka çare bulunamayacağından ve efendi-i mumaileyh dahi dersaadette olarak bu tarafa irsaline müsaade-i ali şayan buyrulması cevaben ba-mazbata arz ve inha kılınmış ise de tekid-i emr 23 Safer (9 Ağustos 1863) tarihinde şeref-zuhur eden emirname-i sami-i hazreti sadaret-penahide bir gune bir cevap zuhur etmediği ve ifade-i mumaileyh her bar arz-ı hal takdimiyle istidadan gayr-i hali bulunmuş olduğu beyan-ı alisiyle iktiza-yı halin icrası keyfiyetin ol-babda ba-mazbata arz ve inhası emr ü ferman buyrulmuş ve icab-ı hal kemal-i emniyetle sarf-ı iktidar ve kılınmakta bir gune tekasül olunmadığı vareste-i beyan bulunmuş olduğu cihetle bu kere cevaben takdim kılınan mazbata-i acizanemizde eşya-yı mevcudenin bi’l-füruht kıymeti bulunan üç bin beşyüz guruşun emaneten teslim-i sandık ettirildiği ve şu vakte değin olunan tahkikatta bundan ziyade eşyaların destres olunmayarak küsurunun arazi-i mezkur ile tesviyesi lazım geleceğinden münasib mütalaa kılındığı arz ve istida kılınmış ve bunu müteakip merkumanın daha eşya-yı mektumeleri olduğu rivayet kılındığından hafi tahkikiyle emval-i mektumelerinin zahire ihracı zımnında meclis-i liva-i azasından Hacı Ali Efendi mahalline gönderilmiş olduğundan ba’dema oluncak tahkikat-ı vaki ile malumat-ı mahallinin pişgah-ı ali asafanelerine arz ve inha kılınacağından beyan-ı hal zımnında takdim-i mazbata-i çakeranemiz izbar kılındı ol-babda emr ü ferman hazreti menlehü’l emrindir fi 6 Rabiul-evvel sene 1280 / fi 9 Ağustos sene 1279 (21 Ağustos 1863)

Mazbataya Hamid livası kaymakamı dahil on bir mühür basılmıştır.

 

Belge 27

Belge yer numarası: COA MVL 655-67-2

Tarihi: 8 Rabiul-evvel sene 1280 / 11 Ağustos sene 1279 (21 Ağustos 1863)

Hakipay valayı hazreti kaymakamı liva-i hamid

Maruz-ı çakerleridir ki

Karyemiz bulunan Senirkent karyesi ahalilerinden Hacı Halil oğlu Hacı Ali ve Silkinti Hacı İbrahim’in ve rüfekası bulunan kesan yüzünden çend sene akdemce gasp etmiş oldukları emval-i magsube-i mahkumenin tesviyesi hususuna mekatib bulunduğundan bahisle icrayı iktizasına livamız meclis azasından fütüvvetli Hacı Ali Efendi gönderdiği ve merkuman Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in akdemce tahrir ve irsal kılınan mallarından emval-i mektume olduğunu müddekkiane tahkik ve taharrisiyle zahire ihracını bu kere şeref-varid olan emirname-i alilerde em ü irade buyrulmuş ve efendi-i mumaileyh ve kazamızın heyet-i meclisi karyemize bi’l-havale karyemiz ahalileri muteberanını celp ederek keyfiyet işaret-i alilerini cümlemize baka baka bi’l-beyan husus-ı mezkur hakkında tahkikat-ı lazime ve tedkikat-ı kamile bi’l-icra bir gune emval-i mektume tahakkuk etmemiş ancak araziden sehven kalmış olunan tahrir kılınmış ve yekunu yüz elli üç bine baliğ olmuş ve bağ ve bahçe ve arazi ve (..) dahi beynel ahali alenen ve kerraren ve tergiben ve lede’l-müzayede birisine dahi talip olmamış olduklarını ve karyemiz ahalisinden olduğu halde yine bir miktar arazi alırım komşular misallü ve derhal akçesini vereceğimi iştirasına talip olduğum arazi akçesini derhal vereceğimi ve bir de emval-i magsube-i mahkum-ı mezkureyi oğlum Hacı Hüseyin Efendiye bit’tav ve’r-rıza bahş ve hibe etmiş olduğumdan çakerlerinin bu hususun ber-vechile alaka medhalim ve vekaletim bulunmadığını ol-vechile keyfiyet-i mezkurun tesviyesine dahi vaz-ı yed etmeyeceğimi ve bir hususuna karışmayacağımı ve mahza mumaileyh Hacı Hüseyin Efendinin bileceği bir keyfiyet olacağını beyanen işbu tezkire-i acizanem terkim ve takdim hakipay alileri kılındığı muhat-ı ilm-i alem-ara-yı rahimaneleri buyruldukta ol-babda ve herhalde emr ü irade hazret-i menlehü’l emrindir 8 Rabiul-evvel sene 1280 / 11 Ağustos sene 1279 (21 Ağustos 1863)

Bende

Tortop oğlu Hacı Ali sakin-i kerye-i Senirkent

Belge 28

Belge yer numarası: COA MVL 426-109-1

Tarihi: 22 Rabiul-evvel sene 1280 (6 Eylül 1863)

Maruz-ı dai-i kemineleridir ki

Beyan-ı hacet etmeyeceği üzere Hamid sancağına tabi Uluborlu kazasında fakir hane-i acizanemizi gasp ve garat etmiş olan sariklerin emval ve eşya ve emlak-i arazilerinin füruhtuyla matluben (bir kelime silik okunamadı) tesviyesi hususuna vuku bulan irade-i seniyenin infaz-ı icrasına muahharen Meclis-i Vala kararı üzerine tastir ve tesyar buyrulmuş emirname-i sami-i şedide tesir etmiş olmağın sancak-ı mezbur kaymakamı izzetli efendi bendeleri teşebbüs ederek kaza-i mezkure memur-ı mahsus tayin edip kaza-i meclis hazır oldukları halde meydan-ı müzayedeye çıkarılmış olan emlak ve arazileri doksan yedi bin ve küsur guruşa çend nefer kesanın uhdesinde karar bulmuş ve bunun daha bir misli ketm ve ihfa olunmuş ise de el-haletü hazihi kaza-i mezkur müdürü bulunan zat-ı sarik-i merkumun reisleri bulunan kimselerin mani olduğundan illa yevmina haza bunların bundan başka malları yoktur diyerek muhzır tertibinde ve tesahüb sırasında bulundukları şöyle dursun zahirde olan emlak ve arazilerini kimesne almaz ve elli altmış bin guruştan ziyade etmez iddialarında iken şimdi müzayede kararı doksan yedi bin guruşa çıktığı halde bu malların daha çok değeri var diyerek bir yük kırk sekiz bin guruşa kadar merkez kazada muahheren olunan müzayedede çıkarmış oldukları mahallinde zuhur eden kemteranemlerinden malum olmuş ve bunların muratları şu malı bari iki misline şunların üzerlerine tahmil etmek efkarlarında halbuki bendeniz bunların emlak ve arazilerini almak efkarlarında olmayıp ancak ber-muceb ilam-ı şer’i tebeyyün etmiş olan matlubat-ı acizanemin istihsali ba’de beş senedir karib bu yüzden etmiş olduğum mesarifat ve mutazarrıran olduğum kesb-i ticaretten eytam-ı muattale mi ve dava-yı hak selahiyetim olacağı miktarını tahsil etmek ve saye-i şahanede ibreten lissairin bir daha bu misallü keyfiyete kimesne cesaret etmemek efkarlarında bulunduğum derkar ve merbut bu veçhilede muharrerü’l-esami kesan uhdelerinde takarrür eden emlak ve arazileri bedel-i merkume üzerine kesan-ı merkume uhdelerine verildiği halde bedelat-ı mezkuresi kabülüm olacağından nizamen ve kanunen lazım gelecek senedat-ı meşru-iyelerinin ve tapu senedatlarının mahallince bi’l-icra taraf-ı hakipayinize iktiza edecek mazbatasının irsali ve eğerçi sarik-i merkumun maiyyetleri taraflarından rıza gösterilmeyip de onlar tarafından ziyade baha/beha verildiği surette hemen mebaliğ-i malumesinin derdest hüküman mahalliye sandığına tahsil bade ahz ve kabzına pederim bendeleri ve sair hususatlarımın ber-vechile rü’yet etmek üzere Isparta hanedanından hanedan-zade el-Hac Hafız Mehmet İzzet Efendiye tarafımdan murahhas vekil ettiğimden bir daha şudur budur denilmeyerek sürüncemeden tahlis-i giriban olunmak (yakayı kurtarmak) babında kaymakam mumaileyhe hitaben bir kıta emirnamei saminin ihsanı zira daileri nefsen mahal-i merkumeye gitmeye hiçbir veçhile emniyyette olabileceğinden? icabının icrası emr ü irade-i seniyelerinize mütevakkıfdır bu babda ve herhalde emr ü ferman hazret-i menlehü’l-emrindir fi 22 Rabiul-evvel sene 1280 (6 Eylül 1863)

Bende

el-Hac Hüseyin sakin-i Medrese-i Sinan Paşa

Belge 29

Belge yer numarası: COA MVL 659-83-1

Tarihi: 25 Rabiul-ahir sene 1280 (9 Ekim 1863)

Konya Valiliği cenab-ı valasına

Hamid sancağında Uluborlu kazasına tabi Senirkent karyesinden Hacı Kibar Hüseyin Efendi emvalinin gasıbı oldukları mütehakkik olan Hacı Ali ve Hacı İbrahim ve Milli Beşe oğlu Mehmet ve Beşe oğlu Abdülnebi ve Kör İbrahim ve Kazım Hoca oğlu Mehmet namun eşhasın bade’t-teşhir beş sene müddetle vaz-ı kürek olunmak üzere Kıbrıs’a irsalleri muktezayı irade-i aliyeden olmaktan naşi merkumun tarih-i hapsiyle 78 senesi Şubat-ı şerifin 14. Günü olduğu halde (26 Şubat 1863) cümlesi memur-ı mahsus terfikan Kıbrıs’a irsal olunmuş olduklarından beyan-ı hal maruz-ı takdim mazbata-i acizanemizde ibtidar kılındı ol-babda emr ü ferman hazreti menlehül emrindir fi 25 Rabiul-ahir sene 1280 / fi 27 Eylül sene 1279 (9 Ekim 1863)

Mazbataya Hamid livası kaymakamı dahil on iki mühür basılmıştır

Belge 30

Belge yer numarası: COA MVL 659-83-3

Konya Eyaleti Valiliği

Nu. 185

Tarihi: 9 Cemaziyel-evvel sene 1280 (22 Ekim 1863) 

Makam-ı Ali Hazret-i Vekalet-penahiye

Maruz-ı çaker-kemineleridir ki

Müderrisinden Tortop zade Hacı Hüseyin Efendinin Hamid sancağında Uluborlu kazasında vaki hanesini basıp malumü’l-miktar emval ve eşyasını gasp etmiş oldukları mütehakkik olan Hacı Ali ve Hacı İbrahim’in mevcut emvali ve saireleri tazminat-ı derece-i kifayede olamadığından şeref-vaki olan emirname-i sami-i cenab-ı vekalet-penahileri üzerine merkumanın arazi ve emlak ve saireleri dahi bi’l-müzayede bir yük yirmi iki bin üç yüz guruş ile talibi uhdesinde takarrür eylediği cihetle vakt-i yesarlerinde istifa olunmak üzere merkumanın familyalarının ikameleri için lüzumu görünen iki bab hanenin iştirası zımnında altı bin guruşun salifü’z-zikr satılacak emval ve arazi-i esmaneden tenzili hususuna müsaade-i merahim-i ade-i cenab-ı sadaret-penahilerinin şayan buyrulması istidasının liva-i mezkurdan mevrud balası defterli mazbatanın 24 Rabiul-ahir sene 1280 tarihiyle ve 185 numara ile arz ve iş’ar kılınmış olduğu misallü merkuman Hacı Ali ve Hacı İbrahim ile sair malumü’l-esami eşhası ber-muktezayı irade-i seniye bade’t-teşhir vaz-ı kürek olunmak üzere Kıbrıs’a irsal olundukları ve tarih-i hapisleri yetmiş sekizin Şubat-ı şerifin 14.günü bulunduğu ifadeyi havi liva-i mezkurdan tevarüd eden mazbata dahi leffen takdim olunmuş ve icabının icrası muktezayı alileri mütehakkik bulunmuş olmağın ol-babda emr ü ferman hazreti menlehül emrindir fi 9 Cemaziyelevvel sene 1280 / fi 10 Teşrin-i evvel sene 1279 (22 Ekim 1863) 

Bende

Vali-i Eyalet-i Konya

KAYNAKLAR 

Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi:

– COA MVL 425-150-2

– COA MVL 426-109-1

– COA MVL 646-42-1

– COA MVL 654-44-1

– COA MVL 654-57-2

– COA MVL 655-16/1-3

– COA MVL 655-67/2-4-5

– COA MVL 658-74/2-3

– COA MVL 659-83/1-3

NOT: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. 

Dr. İbrahim KARAER

e-mail: [email protected]

 

Yorum bulunmamaktadır.
Konu: HACI KİBAR HÜSEYİN EFENDİ İLE İLGİLİ BELGELER (1859-1867) – 6

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.