Dr. İbrahim KARAER

Not: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

Bu yazımızda, Isparta ili Senirkent ilçesi Uluğbey köyünde bulunan Veli Baba Tekkesine ta’amiye ödenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinden tespit ettiğimiz belgeleri ele alacağız. Ta’amiye, Osmanlı Türkçesi Sözlüğünde “yemek parası, tekkelere bağlanan yemeklik”, Kamus-ı Türki’de; “bazı hankah ve zaviyelerle sair müessesat-ı mevkufede fukara ve dervişane ve ebna-yı sebile (yolculara) taam çıkarmak üzere vakfa mahsus varidat” şeklinde tanımlanmıştır. Ta’amiye kelimesini, “tekkelerde gelip geçenlere ikram edilen yemek masraflarının ve tekke sakinlerinin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, devlet tarafından tekke mütevellisine her ay ödenen belli miktarda maaş” olarak da tanımlayabiliriz.

Mehmet Takiyüddin Efendi, Maliye Nezareti tarafından Veli Baba Dergahı gelirlerine el konulduğu, buna karşılık vakfa hiçbir şey verilmediği; bundan dolayı dergahın harab ve dervişlerin perişan olmasına sebep olunduğundan bahisle; Padişah, Sadaret ve Maliye Nezareti makamlarından Veli Baba Dergahında misafirlere ikramda bulunmak üzere ta’amiye tahsisi talebinde bulunmuştur. Bu talep, başta padişah makamı olmak üzere karşılık bulmuş ve Veli Baba Dergahına 12 Nisan 1310 (24 Nisan 1894) tarihinde 500 guruş ta’amiye tahsis olunmuştur (Veli Baba Menakıbnamesi (2021: 395).

Veli Baba Dergahı Mütevellisi Seyyid Musa Kazım Efendinin oğlu Bayezid Dersiamlarından es-Seyyid Mehmet Takiyüddin Efendi 20 Kasım 1893 tarihinde Defteri Hakani Nezaretine dilekçe ile müracaat ederek 19 Ramazan 1053 (1 Aralık 1643) tarihinde 4.084 akçe geliri olan İlegüb köyü ile Çaylak adlı mahalde bulunan harmanın Veli Baba Dergahına vakıf edildiğini ancak padişah fermalarına rağmen bu gelirlere Maliye Nezaretince el konulduğunu; cülus sebebiyle Veli Baba Dergahı Zaviyedarı ve Postnişini Musa Kazım Efendinin 1 Eylül 1876 tarihinde tevliyet ve zaviyedarlık beratları yenilendiğini; ancak iki kazandan başka mal varlığı kalmayan vakfa, İlegüb köyü gelirlerinin iade edilmediğini, Yassıviran köyü sınırları içinde bulunan değirmenin Senirkentli Mehmet Ali adlı kişi tarafından zapt edildiğini, dergahın harab ve dervişanın perişan olduğunu belirtmiştir. Takiyüddin Efendi, İlegüb köyü gelirlerinin vakıf adına kaydının yapılmasını, kaza ve köyler tarafından vakıf mallarına yapılan müdahalenin önlenmesini talep etmiştir (Belge-1 COA İ.ML 9-53-7).

İki numaralı belgede; 15 Kasım 1857 tarihinde tasdik edilen 1643, 1647 ve 1658 tarihli Defter-i Hakani kayıtları yer almıştır. Bu kayıtlarda 1658 yılında 4.084 akçe olan İlegüb köyü gelirlerinin, 1856 yılında 13.150 guruş olduğu görülmektedir. Bu belgelerin altına düşülen 22 Aralık 1893 tarihli notta, değirmene dair herhangi bir bilgi bulunamadığı belirtilmiştir (Belge-2 COA İ.ML 9-53-8).

Mehmet Takiyüddin Efendi, 8 Ocak 1894 tarihinde Padişah makamına “es-Seyyid Mehmet Takiyüddin ibnu’s-Seyyid Musa Kazım” imzasıyla sunduğu dilekçede; Isparta sancağının Uluborlu kazası Uluköy’de bulunan Veli Baba Hazretlerinin evladından olduğunu, Veli Baba Tekkesi Vakfı malları ve gelirleri ile ilgili ferman, berat, hudud name ve aile şeceresini yazı ekinde takdim ettiğini belirtmiştir. Takiyüddin Efendi dilekçesinde, Uluğbey köyü gelirleri ile vakfa ait değirmene Maliye Nezaretince el konulduğunu ve bunun karşılığında vakfa herhangi bir şey verilmediğini, böylece adı geçen tekkenin harabiyetine sebeb olunduğunu vurgulamıştır. Takiyüddin Efendi aynı dilekçesinde, Uluğbey köyü gelirlerinin vakfa iadesinin mümkün görünmediğini, değirmenin dahi mahallince satılmış olmasından dolayı geri alınmasının güç olduğunu; adı geçen tekkede misafirlere yemek ikramı, tekke sakinlerinin infak ve iaşesi için Evkaf-ı Hümayun veya Maliye Hazinesinden yeterli miktarda ta’amiyenin tahsis ve ihsanını, vakfın tevliyet ve zaviyedarlık cihetlerinin kendisine verilmesini talep etmiştir (Belge-3 COA İ.ML 9-53-4). Takiyüddin Efendi, Uluğbey köyü gelirlerinin vakfa iadesinin mümkün görünmediğini, değirmenin dahi mahallince satılmış olmasından dolayı geri alınmasının güç olduğunu belirtmesine rağmen, daha sonra Uluğbey köyü gelirlerinin ve değirmenin Veli Baba Dergahına iadesi için hukuk mücadelesi başlatmış, Uluğbey köyü gelirlerinin dergaha tahsisini başarmıştır. Takiyüddin Efendi, değirmeni satın alan Senirkent halkından Mehmet Ali ve oğullarına ciddi suçlamalarda bulunmuş, yirmi yıldan fazla süren hukuki süreçte hoş olmayan olaylar yaşanmıştır (İbrahim Karaer, “Veli Baba Değirmeni İle İlgili Belgeler (1895-1915)” ve “İbrahim Karaer, “Uluğbey Köyü Gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine Tahsisi Hakkında Belgeler (1643-1915) 1-4”).

Dört numaralı belge, Takiyüddin Efendinin padişah makamına yazdığı dilekçe ekindeki evasıt-ı cemaziye’l-ahir 1227 (Haziran/Temmuz 1812) tarihli Hamid Sancağı Mutasarrıfı Vezir el-Hac Mustafa Paşaya ve Uluborlu Kazası Naibine Hüküm sureti; evahir-i Şaban sene 1227 (Eylül 1812) tarihli Uluborlu kazasına hüküm sureti; Osmanlı padişahlarının tahta çıkışları sebebiyle yenilenen ve Veli Baba Dergahı Mütevelli ve Postnişini Musa Kazım Efendiye tevcih edilen 5 Rabiul-evvel 1294 (2 Mart 1877) tarihli Suret-i Berat-ı Hümayun-ı Alişan ile Mehmet Takiyüddin Efendinin Suret-i Şecere-i Aliyye-i Dailerinden oluşmuştur (Belge-4 COA İ.ML 9-53-1).

Beş numaralı belge, Uluğbey köyü sınırlarını gösteren 1045 (1635/1636) tarihli Uluğbey hudud name suretidir. Söz konusu hudud name sekiz şahid huzurunda hazırlanmıştır. Hudud namedeki Uluğbey-Küçükkbaca sınırı ile ilgili derkenar dört şahit huzurunda yazılmıştır. Uluğbey köyü sınırları belirlenirken zikr edilen yer adlarında, küçük farklılıklar görülmektedir.  Hudud namede Karahabib ve Karaaslan adlı iki bucak dikkati çekmektedir (Belge-5 COA İ.ML 9-53-2). XV. ve XVI. yüzyıl belgelerinde Uluborlu kazası köyleri arasında Karaarslan köyü adı geçmektedir. Ancak Karahabib adı ile ilk defa karşılaşıyoruz. Osmanlıca Türkçe sözlükte bucak kelimesi bugünkü anlamından farklı olarak “Padişah çocuklarının oturduğu daire, köşe” anlamında açıklanmıştır (Kanar, 2011: 160) . Bu durumda, o tarihte kullanılan bucak ifadesini idari bir bölünme olarak değil, yer adını tamlayan sıfat olarak anlamak gerekir.

“Suret-i Vakfiye-i Değirmen ve Gazganlar” başlığı ile dosyada yer alan belge; Veli Baba Vakfının Vakfiyesidir. Otuz iki satırdan oluşan bu vakfiyeyi başka bir yazımızda ele alacağız. Mehmet Takiyüddin Efendinin dilekçesi, 18 Ocak 1894 tarihinde ekleri ile birlikte Maliye Nezaretine havale edilmiştir (Belge-6 COA İ.ML 9-53-3).

Sarayla ilgili hizmetleri yürütmekle görevli Daire-i Sadaret-i Amedi Divan-ı Hümayundan Sadr-ı Azam Yaveri Ekrem imzasıyla yazılan 13 Şubat 1894 tarih ve 197 numaralı yazıda; Mehmet Takiyüddin Efendinin, Uluborlu kazası Uluköy’de bulunan Veli Baba Tekkesi Vakfının adı geçen köy gelirleri ile bir kapılı değirmenine Maliye Nezareti tarafından el konulduğu ve buna karşılık vakfa hiçbir şey tahsis edilmediği; bu durumun zaviyenin harabına sebep olacağı gerekçesiyle padişah hazretlerinden ta’amiye tahsisi talebinde bulunduğu ve bunun makamca uygun görüldüğü belirtilmiştir. Söz konusu talebin karşılanması için, 2.640 guruşluk çerağlık maaşatından adı geçen zaviyeye 1.100 guruşun ta’amiye olarak tahsis edilmesi buyrulmuştur. Bu yazının altına Serkatib-i Hazret-i Şehriyari Bende Süreyya imzasıyla 17 Şubat 1894 tarihinde, Sadaret Makamından çerağlık ma’aşatından boşalan ödemelerin, “emekdaran-ı bendegandan olanlara” mahsus olduğu belirtilerek bu gibi ta’amiyeler için çerağlık ma’aşatına dokunulmaksızın başka bir karşılık bulunmasının daha uygun olacağı cevabı verilmiştir (Belge-7 COA İ.ML 9-53-9).

Maliye Nazırı imzalı 12 Mart 1894/1714 numaralı yazının hangi makama yazıldığı açık değildir. Sadaret makamına yazıldığını tahmin ettiğimiz yazıda; padişah emri ile Uluborlu kazası Uluköy’de bulunan Veli Baba Zaviyesine ödenecek ta’amiye için kaynak bulunamadığı, ancak padişahı memnun etmek için açıktan 500 guruş ta’amiye ödemesi için gerekli işlemin Hazine tarafından yapılması gerektiği arz edilmiştir (Belge-8 COA BEO 379-28359-3). 15 Mart 1894 tarihli evrak pusulasında; padişah fermanı gereği, karşılık bulunması için konunun yeniden görülmesi istenmiştir (Belge-9 COA BEO 379-28359-4).

Sadaret makamından Maliye Nezaretine yazılan 25 Mart 1894 ve 2341 numaralı yazıda; suretleri yazı ekinde gönderilen padişah emrinin yerine getirilmesi istenmiştir. Yazının altına Veli Baba Hazretleri Dergahına ta’amiye tahsisine dair, notu düşülmüştür (Belge-10 COA BEO 390-29216-1).

Sadaret makamından Maliye Nezaretine yazılan 29 Mart 1894 tarihli yazı ile Uluborlu kazası Uluköy’de bulunan Veli Baba Tekkesine tahsis edilecek 500 guruş ta’amiye için çerağlık ma’aşatına dokunulmaksızın münasip surette bir karşılık bulunması istenmiştir. Yazıda, bunun padişah emri olduğu hatırlatılmıştır (Belge-11 COA BEO 379-28359-2).

Bu yazışmaların ardından Veli Baba Dergahına 500 guruşluk ta’amiye tahsis olunmuştur.  İncelediğimiz belgelerde ta’amiyenin hangi tarihte tahsis olunduğu açık değildir. Ancak, Veli Baba Menakıpnamesinden ta’miyenin 12 Nisan 1310 (24 Nisan 1894) tarihinde tahsis olunduğunu öğreniyoruz (Veli Baba Menakıbnamesi (2021: 395). Bu kararın hemen sonrasında Veli Baba Dergahı Şeyhi Musa Kazım Efendi vefat etmiştir.

Evkaf-ı Hümayun Nazırı imzasıyla Sadaret Makamına sunulan 1 Mayıs 1984 tarih ve 65 numaralı yazıda; Veli Baba Dergahı Şeyhi Musa Kazım Efendinin vefatı üzerine yapılan inceleme sonunda Veli Baba Dergahı tevliyet ve zaviyedarlığının 16 Ekim 1870 tarihinde Musa Kazım Efendiye tevcih olunduğunun anlaşıldığı, adı geçenin vefatıyla mezkur cihetlerin oğlu Mehmet Takiyüddin Efendinin uhdesine tevcihi hakkında mahallinde kayıt bulunamadığı ve bu konudaki incelemenin devam ettiği; adı geçen zaviyeye ta’amiye tahsisinin padişah emri olmasından dolayı, ta’amiye tahsisi için gerekli işlemin Maliye Nezaretince ifası arz edilmiştir (Belge-12 BEO 396-29682-3).

Sadaret makamından Maliye Nezaretine yazılan 5 Mayıs 1894 tarihli yazıda; Veli Baba Zaviyesi Şeyhi Musa Kazım Efendinin vefatı sebebiyle tevliyet ve zaviyedarlığın oğlu Mehmet Takiyüddin Efendiye tevcihi ile ilgili işlemlerin Evkaf-ı Hümayun Nezareti tarafından usul ve nizamı dairesinde ifa edilmekte olduğu belirtilerek, padişah emri olan beş yüz guruşluk ta’amiye tahsisi için Maliye Nezaretince gereğinin yapılması istenmiştir (Belge-13 BEO 396-29682-2).

Maliye Nazırı imzasıyla Sadaret makamına arz edilen 14 Mayıs 1894 tarih ve 281 numaralı yazıda; Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazası Uluköy’de bulunan Veli Baba Tekkesine irade-i seniye ile 500 guruş ta’amiyye buyrulduğu, ancak daha sonra adı geçen dergahın şeyhi Musa Kazım Efendinin vefat ettiği İstanbul’da görev yapan müderris oğlu Mehmet Takiyüddin Efendiden öğrenildiği belirtilerek, Musa Kazım Efendinin zaviyedarlık görevinin oğluna tevcihi hakkında herhangi bir kayıt bulunamadığı; Mehmet Takiyüddin Efendi adına ta’amiye tahsisi işleminin Meşihat tarafından yapılabileceği bildirilmiştir (Belge-14 COA BEO 402-30142-3).

Sadaret makamından Maliye Nezaretine yazılan 15 Mayıs 1894 tarih ve 496 numaralı yazıda; Uluborlu kazası Uluköy’de bulunan Veli Baba Tekkesine tahsis olunan 500 guruş ta’amiyenin, tekkenin şeyhi Musa Kazım Efendinin vefatı sebebiyle oğlu Mehmet Takiyüddin Efendiye tahsisi işlemlerinin Meşihat tarafından yapılmasının genel kaide olduğu belirtilmiş; ancak padişah emri olduğu için diğer işlemlerin sonuçlanmasını beklemeden ta’amiye tahsis işlemlerinin Maliye Nezareti tarafından yapılması istenmiştir (Belge-15 COA BEO 402-30142-2). Sadaret makamından Maliye Nezaretine verilen bu emir ile Veli Baba Tekkesinde misafirlere ikramda bulunmak üzere aylık 500 guruş ta’amiye Mehmet Takiyüddin Efendi adına tahsis olunmuştur. Yazışmalardan anlaşıldığı gibi, Veli Baba Dergahına ta’amiye tahsisinde, dönemin padişahı Sultan Abdülhamid’in büyük rolü olmuştur.

Mehmet Takiyüddin Efendiye 20 Muharrem 1312 (24 Temmuz 1894) mazbata ve ilamı, 5 Rebiul-eevel 1312 (6 Eylül 1894) tarihinde Evkaf-ı Hümayundan tevliyet ve zaviyedarlık beratları ve aynı tarihte Maliye Nezaretinden beş yüz guruş ma’aşın sened-i resmisi verilmiştir (Veli Baba Menakıbnamesi, 2021: 395,397).

Şurayı Devlet Mülkiye Ve Maarif Dairesinin 11 Nisan 1915 tarih ve 105 numaralı mazbata suretinden; Veli Baba Dergahı Postnişini Takiyüddin Efendinin, Veli Baba Tekkesine 1908 yılı Ağustos ayından itibaren aylık 500 guruş ta’amiye bedelinin ödenmediği, Uluğbey köyü a’şar ve rüsumunun bi’t-tahmis bedele rabtı muamelesi icra edilmediği ve vakfın Yassıviran sınırı dahilinde bulunan değirmenine bir takım kimseler tarafından müdahale edildiğinden bahisle Şurayı Devlete bir dilekçe verdiğini öğreniyoruz. Maliye Nezaretinin 27 Aralık 1914 tarihli ve Evkaf Nezaretinin 18 Ocak 1915 tarihli yazıları ile Takiyüddin Efendinin dilekçesi Şurayı Devlet Maliye ve Maarif Dairesinde görüşülerek karara bağlanmış ve Sadaret makamına 22 Mart 1915 tarihli yazı ile bildirilmiştir. Bu karara göre; Evkaf Nezaretince tasdik olunan beş bin dört yüz guruş gelip geçene ikram edilecek yemek bedelinden birikenlerin bir defada ve daha sonrakilerin de vakti zamanında ödenmesi için Evkaf-ı Hümayuna ve Konya Vilayeti Defterdarlığına 2 Haziran 1330 (15 Ağustos 1914) tarihinde yazıldığı bildirilen tahsis cedveli bir an evvel getirtilerek usulüne uygun olarak bedele raptı işleminin süratlendirilmesi; değirmen hakkındaki iddianın emvali gayr-i menkulenin tasarrufundan kaynaklanan ihtilafın halline mütedair olan talimatname hükümlerine göre incelenerek çözümlenmesi hususunda Konya vilayeti ve Dahiliye Nezaretine yazıldığı belirtilmiştir. Karar sureti, 13 Nisan 1915 tarihinde bilgi için Evkaf-ı Hümayun Nezaretine, gereği için Maliye Nezaretine gönderilmiştir (Belge-16 COA DH I UM 21-1-35).

SONUÇ

Veli Baba Zaviyesine ta’amiye ödenmesi ile ilgili incelediğimiz on altı belgeden Mehmet Takiyüddin Efendinin, azimli ve mücadeleci bir kişiliğe sahip olduğu; Padişah II. Abdülhamid ile iyi ilişkiler kurduğu ve ondan itibar gördüğü anlaşılıyor. Mehmet Takiyüddin Efendi, 8 Ocak 1894 tarihinde Padişah makamına “es-Seyyid Mehmet Takiyüddin ibnu’s-Seyyid Musa Kazım” imzasıyla sunduğu dilekçede; Isparta sancağının Uluborlu kazası Uluköy’de bulunan Veli Baba Hazretlerinin evladından olduğunu, Maliye Nezareti tarafından vakıf mallarına el konulduğunu bunun karşılığında hiçbir şey verilmediğini, bundan dolayı dergahın harab, dervişanın perişan olduğunu ifade etmiş; Veli Baba Dergahına ta’amiye tahsisini, tevliyet ve zaviyedarlığın kendisine tevcihini talep etmiştir. Mehmet Takiyüddin Efendinin dilekçesi padişah makamında karşılık bulmuş, gereği için Sadaret ve Maliye Nezareti arasında yazışmalar yapılmıştır. 12 Nisan 1310 (24 Nisan 1894) tarihinde 500 guruş ta’amiye Veli Baba Dergahına tahsis olunmuş; bu arada Takiyüddin Efendi, babası Şeyh Musa Kazım Efendinin ölüm haberini ilgili makamlara iletmiştir. Babasının ölümünden sonra ta’amiyenin Mehmet Takiyüddin Efendiye tahsis olabilmesi için tevliyet ve zaviyedarlık işlemlerinin tamamlanması gerekirken, Takiyüddin Efendi için bu kural işletilmemiştir. Mehmet Takiyüddin Efendiye 20 Muharrem 1312 (24 Temmuz 1894) mazbata ve ilamı, 5 Rebiul-eevel 1312 (6 Eylül 1894) tarihinde Evkaf-ı Hümayundan tevliyet ve zaviyedarlık beratları ve aynı tarihte Maliye Nezaretinden beş yüz guruş ma’aşın sened-i resmisi verilmiştir. Veli Baba Dergahına 1894 yılında tahsis edilen aylık 500 guruş ta’amiye bedelinin, o günkü muallim mektebi veya rüştiye mektebinde görev yapan bir öğretmen maaşına denk veya biraz üstünde olduğunu söyleyebiliriz.

BELGELER

Belge 1

Belge yer numarası: COA İ.ML 9-53-7

Tarih: 11 Cemaziyel-evvel 1311 (20 Kasım 1893)

Defter-i Hakani Nezareti Celilesine

Devletlü Efendim Hazretleri

Daileri sadat-ı kiram e’izze-i kiramdan Veli Baba Hazretlerinin sülale-i tahirelerinden olub müşarünileyh Veli Babanın Hamidabad sancağının Uluborlu kazasına tabi Uluköy nam karyede vaki dergahına 19 Ramazan 1053 (1 Aralık 1643) tarihinde 4.084 akçe yazı ile ba-ferman-ı ali karye-i mezkure ile Çaylak nam mahalde vaki harmanın öşrü vakıf idilmişdir ve muahharan erbab-ı tımardan Ali nam kimesne bir tarik ile karye-i mezkureyi berat ittirmekle dergah gadr-i külli (evrak lekeli olduğu için üç kelime okunamadı) 6 Rebiul-evvel 1057 (11 Nisan 1647) tarihinde ba-hat tevki’-i vakf-ı mezkure tekrar tashih kılınmış ve 1227 tarihinde evail-i cemaziyel ahirde (12 Haziran 1812) Defter-i Hakaninin ber-minval muharrer tashih kayıtlarını müştemil Divan-ı Hümayun Kaleminden iki kıta ferman-ı alişan ihsan buyrulmuş ve 25 Receb 1288 (1 Ekim 1871) tarihinde pederim merhum es-Seyyid Şeyh Musa Kazım Efendiye iki kıta tevliyet ve zaviyedarlık beratları ita idilmiş ve şeref vuku’bulan cülus-ı meymenet-menus hazreti hilafet-penahi üzerine 11 Şaban 1293 (1 Eylül 1876) tarihinde istihkamen berat-ı şerifler tecdid edilmiş olduğu halde karye-i mezkure ve harman-ı mezkure Maliye Hazine-i celilesi tarafından zapt kılınmış ve elde mevcut vakfiye-i ma’mulün biha mantukunca kaza-i mezkurede vaki Yassıviran karyesi hududunda evvelce Davud Değirmeni ba’de Uzun Oluklu Veli Baba dimekle maruf asiyab aziz müşarünileyhin evkaf-ı şerifesinden olub her nasılsa Uluborlu kazasından zabt ve Senirkent nam karyeli Mehmet Ali nam kimesneye füruhat idilmiş olduğundan dergah-ı şerifin bunca evkafı zabt oluna oluna bir karye bir değirmen ve yetmiş kıyye iki kazganları kalub karye-i mezkure ile değirmen-i mezkure dahi zabt olunmakla iki kazganlardan maada bir eşyası kalmadığından elde mevcut vakfa karye-i Uluköy’ün hudud name cihetinin ve mezkur değirmenin ve kazganların vakfiyesinin Defter-i Hakaniye ba’del-kayd yirmi üç seneden beri hal-i mağduriyet-i iştimal ahkaraneme ve evvel dört kubbe üzerine bina kılınmış olan ali-i dergah-ı şerif derununda e’izze’-i han ıtırnak olan ceddim müşarünileyhin ecdadından sadat-ı kiramlara ve sair ayende ve revende ve fukarayı dervişan merhameten ve dergah-ı şerifin ve odalarının harab olmaktan vikayeten salifüzzikr tashih kaydının ve mezkur vakfiye ve hudud-ı vakfın cihetinin ihracının lütuf ile Maliye Nezareti celilesinden tefriki içün ve sair kaza ve kura taraflarından taarruz ve müdahalelerini men’i içün kemafissabık olan ferman-ı alişanın ihsanı saniyen uhde-i abidaneme berat-ı şeriflerinin tevcihi hususunda lazım gelen mahale havale buyrulması istirham babında ve her halde emr ü ferman hazreti menlehül emrindir

11 Cemaziyel-evvel 1311 (20 Kasım 1893)

Pul

ed-Dai

Bayezid Dersiamlarından es-Seyyid Mehmet Takiyüddin

ibn-i es-Seyyid Musa Kazım Efendi

 

Belge 2

Belge yer numarası: COA İ.ML 9-53-8

Tarih: 13 Cemaziyel-ahir 1311 / 9 Kanun-ı evvel 309 (22 Aralık 1893)

Zikrolunan dört bin seksen dört akçe yazar Uluköy nam karye kıdvetü’s-suleha Veli Baba kendü sakin olduğu köy olmakla tekkesine vakıf olmak üzere mahalli tashih olmak içün varid olan emr-i ali üzerine zaviyesine tashih olundu fi 19 Ramazan 1053 (1 Aralık 1643)

Ba-hat tevki’

Zikrolunan bin seksen dört akçe yazar Uluköy nam karyede vaki zaviyesine vakıf olub tashih olunmuşken tımardan Ali nam kimesne bir tarikle berat ittirüb şeyhe gadr olunmakla tekrar mumaileyhe mukarrer ve tashih olunmuştur fi evasıt-ı Rabi’ul-evvel 1057 (Nisan /Mayıs 1647)

Ba-hat tevki’

Kadimi kılıç tımarı olmakla vakıf olmak na-meşru olmakla gerü tımara tashih olunmak babında bu hakire emr ü şerif varid olmakla mucebince gerü tımar olmak üzere tashih olundu 12 Şaban 1068 (15 Mayıs 1658)

Ba-hat tevki’

Uluborlu

Uluköy            4.084

 

Uluborlu

Uluköy

Öşr-i hınta       25 müd           2.000

Öşr-i şair         10 müd               600

Deştbani                                     20 

Yekun                                   4.084

Mahlulünden ber-muceb ilmühaber yetmiş üç (1856) senesi Martından itibaren Maliye Hazinesinden zapt olunmuştur fi 27 Cemaziyel-evvel 1274 (15 Kasım 1857)

Uluborlu

Veled takaüd Mustafa           (…)

Uluborlu

8186

3922

1971                yekun 13150

Balaya mahreç derkenarda gösterildiği veçhile dört bin seksen dört akçe yazı ile mukayyed olan Uluköy karyesi kıdvatüs’suleha Veli Babanın sakin olduğu köy olmakla tekkesine vakıf olmak üzere mahal tashih olunmak içün sadır olan emr-i ali mucebince 19 Ramazan 1053 (1 Aralık 1643)  tarihinde ba-hat tevki’-i zaviyesine tashih ve muahharan ashabı tımardan Ali nam kimesne karye-i merkumeyi berat ittirüb şeyhe gadr itmekle tekrar evasıt-ı şehri rebiul-ahir 1057 (Mayıs/Haziran 1647) kezalik ba-hat tevki’-i mumaileyhe mukarrer ve tashih olunmuş iken karye-i merkume kadim kılıç tımarı olarak vakıf olunmak na-meşru olduğundan gerü tımara tashih olunmak babında varid olan emr-i şerif mucebince 12 Şaban 1068 tarihinde ba-hat tevki’-i tımara tashih olunmuş ve aharan vakf-ı mezbure tashih kılındığına bir mantuk-ı istida vakf-ı mezbureden değirmene dair bir gune sarahat bulunamamışdır ferman hazreti menlehül emrindir fi 13 Cemaziyel-ahir 1311 / 9 Kanun-ı evvel 1309 (22 Aralık 1893)

Mühür

 

Belge 3

Belge yer numarası: COA İ.ML 9-53-4

Tarih: Gurre-i Receb-ülferd 1311 (8 Ocak 1894)

Cenab-ı feyyaz-ı mutlak velini’met-i bi-minnetimiz padişah-i celilü’l-unvan efendimiz hazretlerini illa ahiri’d-devran erike pira-yı şevket ü şan buyursun daileri Isparta sancağının Uluborlu kazasının Uluköy karyesinde defin-i hak ıtırnak olan sadat-ı azam ve e’izze-i kiramdan Veli Baba Hazretlerinin evladından olub veli-i müşarünileyhin tekkesi ve vakfına merbut olan karye-i mezkure ile elde mevcut ve birer sureti merbuten takdim kılınan vakfiye ve hudud name ve ferman-ı aliler ve berat-ı hümayun-ı alişan ve şecere-i aliyye mucebince vakıf itmiş olduğu bir bab değirmen mukaddema Maliye Nezareti celilesinden zapt ile ahir füruhat olunarak buna mukabil taraf-ı vakfa hiç bir şey verilmemiş olub bu suret tekke-i mezkurenin harabiyetiyle perişan hali daiyanemi muceb olub mügayir rıza-yı ali ve bari idüğünden ve mezkur karyenin sabık-ı veçhile müşarünileyhin vakfa tashihi mümkünattan olmadığı bazı tarafdan vuku’ bulan ifadatından anlaşıldığı gibi tedavül-i eyadi (geçerli sebebler) mülasesiyle mezkur değirmenin dahi vaktiyle mahallince satılmış olmasından dolayı vazıül’yedden nez’ ve istihlası müteassir bulunduğundan ve Defterhane kuyuduna nazaran mezkur karye Hazine-i celile-i Maliyece zabt olunduğu gibi zikrolunan değirmene dair Defterhanece bir gune kayıt bulunamadığından saye-i merahim-vaye-i hazret-i hilafet-penahilerinden veli müşarünileyh hazretlerine münasib olan zaviye-i mezkure ayende ve revendelerinin itam-ı taamına ve zaviye-i sükkanının infak ve iaşesine muhtas olmak ve mahallince mah be mah kılınmak üzere ya Hazine-i Maliyeden veyahut Hazine-i Evkaf-ı Hümayundan kafi taamiyenin tahsis ve ihsanı evlad-ı vakıfdan bulunduğu cihetle ber-muceb vakfiye-i tevliyet ve zaviyedarlık cihetlerinin uhde-i daiyaneme tevcihi hususuna emr ü ferman merahim-i unvan hazreti hilafet-penahilerinin sezavar buyrulması istirhamıyla işbu arzuhal dara’at-meal daiyanemin hak-pay merahim-i ihtiva hazreti zan-ellelerine ref’i takdimine ictisar olmağın ol-babda ve katıbe-i ahvalde (bütün şartlarda) emr ü ferman ve lütuf ve ihsan şevketlü kudretlü ve kemal-i merhametlü padişahımın el-ihsan efendimiz hazretlerinindir

Pul

Gurre-i Receb-ülferd 1311 (8 Ocak 1894)

ed-Dai  

es-Seyyid Mehmet Takiyüddin

ibnu’s-seyyid Musa Kazım

 

Belge 4

Belge yer numarası: COA İ.ML 9-53-1

Emr-i Ali Sureti

Hamid Sancağı Mutasarrıfı Vezirim el-Hac Mustafa Paşaya ve Uluborlu Kazası Naibine Hüküm

Sadat-ı kiramdan es-Seyyid eş-Şeyh Hüseyin Zeyd hülasa gelüb bu kaza-i mezbure tabi Uluköy karyesinde vaki Veli Baba Zaviyesinin evladiyet ve meşrutiyet üzere ma’a’t-tevliye zaviyedarlığına askeri ruznamçesinden verilen berat-ı şerifimle mutasarrıf olub uhdesinde lazım gelen hizmeti sadakat ve istikamet üzere eda edüb aherden müdahale olunmak icab itmez iken ecanibden bazı kimesneler tevliyet-i zaviyedarlığı umuruna bi-vech bila-berat ve bila-senet fuzuli müdahale ve taarruzdan hali olmadıklarını bildirüb sen ki vezir-i müşarünileyhsin mahallinde şer’i görülüb ecanibden olan kimesnelerin bi-vech bila-berat ve bila-senet vaki olan müdahale ve taarruzları men’ ve def’olunmak babında sana hitaben emr ü şerifim sudurunu istida etmekten naşi sen ki vezir-i müşarünileyhsin mahallinde şer’ ile görülmek babında fi evasıt-ı cemaziye’l-ahir 1227 (Haziran/Temmuz 1812).

 

Diğer Emr-i Ali Sureti

Uluborlu Kazası Naibine Hüküm

Sadat-ı kiramdan es-Seyyid Şeyh Hüseyin Baba Zeyd hülasa gelüb Hamid sancağında Uluborlu nahiyesine tabi neferat ile karye-i Uluköy hasıl-ı tahtında resm-i penç (ispenç) ve bennak ve mücerred ve hınta ve şa’ir ve öşr-i bağ rüsumat-ı yekun maa-gayrı dört bin seksen dört akçe yazı ile defter-i mufassalada muharrer-i kalemiyle tahrir ve defter-i merkume defter-i icmalde tashih olunduğu üzere Veli Baba Zaviyesi Vakfı iken erbab-ı tımardan Ali nam kimesne bir tarikle ba-emr-i şerif berat ettirmekle 1057 (1647) tarihinde ba-hat tevki’ tekrar e’izze’i kiramdan Veli Baba Zaviyesine tahsis olunduğu Defter-i Hakanide mukayyed olmakla müşarünileyh Veli Baba Zaviyesi Vakfının evladiyet ve meşrutiyet üzere tevliyet ve zaviyedarlığı askeri ruznamçesinden (Kazaskerlik Dairesinden) verilen berat-ı şerifimle mumaileyh es-Seyyid Şeyh Hüseyin’in üzerinde olmakla karye-i merkumeye ber-muceb Defter-i Hakani mümtaz ve muayyen hududu dahilinde kadimden öşür ve resmi zaviye-i mezbure vakfı tarafından alına gelen yerler ile zaviye-i mezbure vakfı tarafından zapt ve vaki olan mahsul ve rüsumunu kanun ve defter mucebince ahz-u kabz etmek murad eyledikte ahiren dahl ve taarruz etmek icab itmez iken ecanibden bazı kimesneler zaptına ve vaki olan mahsul ve rüsumunun ahz ve kabzına hilaf-ı Defter-i Hakani ve mugayir-i kanun fuzuli müdahale ve zaviye-i mezburenin harabına bais ve dervişan-ı fukaranın perişaniyetlerine badi oldukları husus-ı mezbur zımnında canib-i şer’iden cihet-i şer’iye ve fetvayı şerif verildiğin bildirüb karye-i merkume ber-muceb Defter-i Hakani mümtaz ve muayyen hududu dahilinde kadimden öşr ü resmi zaviye-i mezbure vakfı tarafından alına gelen yerler ile zaviye-i mezbure vakfı tarafından zapt ve vaki olan mahsul ve rüsum kanun ve defter mucebince ahz ve kabz ettirilip ecanibden olan kimesneleri hilaf Defter-i Hakani ve mugayir-i kanuna dahl ve taarruz ettirilmeyüb men’ ve def’ olunmak babında emr-i şerifim sudurunu istida etmekten naşi Defterhane-i Amiremde mahfuz defter-i mufassala müracaat olundukta vech-i meşru’ üzere olduğu mestur ve mukayyed bulunmağın Defter-i Hakani mucebince ve kanun üzere amel olunmak babında fi evahir-i Şaban sene 1227 (Eylül 1812).

 

Suret-i Berat-ı Hümayun-ı Alişan

Bin iki yüz doksan üç (1293) senesi Şaban-ı şerifin 11. günü (1 Eylül 1876) taht-ı Ali Baht-ı Osmani üzere cülus-u hümayun meymenet-makrun mülukanem vaki olub umumen tecdid-i berevat olunmak kaide-i meri’ye-i saltanat-ı seniyeden bulunmuş olduğuna binaen memalik-i şahanemde bulunan bilcümle hademe-i evkaf ve saireye canib-i hazine-i evkaf-ı hümayunumdan ita kılınmış olan beravat-ı şerife kayıtları ile tatbik ve muamelat-ı aklamiyye sairesi terkin olunarak muceblerince ashabları yedlerine tecdiden beravat-ı alişanım itası lüzumu sadır olan ferman-ı alişanım iktizasından görülmüş olmakla li’eclit-tecdidi tefri’ kılınan beravat-ı şerife-i mezkureden evkaf-ı hümayun-ı şahaneme müluk evkaftan Uluborlu kazasına tabi İlegüb karyesinde vaki e’izze’i kiramdan Veli Baba Zaviyesi Vakfının ber-vechi meşrut zaviyedarlık ve tevliyet cihetleri iki kıta berat ile 1288 senesi Recebinin 20.günü  (5 Ekim 1871) tarihiyle uhdesinde olduğu kayden tebeyyün eden işbu rafi’-i tevki’-i refi’ül-şan Musa Kazım ibn’ül Seyyid Hüseyin Zeyd hülasaye? tecdiden bu berat-ı şerifimi verdim ve buyurdum ki mumaileyh kemafissabık bila-kusur edayı hüsn-ü hizmet etmek şartıyla cihateyn mezkureteyn mutasarrıf ola tahriren fi elyevm el-hamis min şehr-i Rabiul-evvel senet-i erbea tin ve tis’in ve miteyn elf 5 Rabiul-evvel 1294 (2 Mart 1877)

 

Suret-i Şecere-i Aliyye-i Daileri

Es-Seyyid Mehmet Takiyüddin ibni es-Seyyid Musa Kazım ibni es-Seyyid Hüseyin Sünbül ibni es-Seyyid Ahmed Paşa ibni es-Seyyid Hüseyin Sünbül eş-şehid Sünbül Pehlivan eş-şehid  Ilgırlı ve Sundurlu fi tarafı Işıklı ibni es-Seyyid Burıci Mehmed Takiyüddin ibni es-Seyyid Aliy’ül-Naki  ibni es-Seyyid Öksüz Nebi ibn-i es-Seyyid Ali eş-şehid fi Buğdan ibni es-Seyyid Nebi Dede ibni es-Seyyid Hüseyin ibni es-Seyyid Veli Baba eş-şehid fi karye-i Uluköy (eliyle) Kara Haydaroğlu Mehmed ibni es-Seyyid Hüseyin’ül-Veli el-medfun Cezayir-i Garb’ül meşhur Cezayirde Veli Dede ahi Cafer’üş-şehid fi Nemçe el-meşhur Gül Dede ibni es-Seyyid Veliyüddin Gazi eş-şehid fi yed revic-i min kıblet’ül-uhra fi saltanat Yavuz Sultan Selim Han el-Gazi ve Kapudan’ül-meşhur Barbaros Hayreddin Paşa ve Kapudan’ül- meşhur (..) medfun fi karye-i Uluköy mezkur ibni es-Seyyid Hüseyin’ül-Veli ibni es-Seyyid Cafer (..) İbni es-Seyyid Hüseyin’ül Gazi ibni es-Seyyid Cafer bi’l-akkab Gül Battal Gazi eş-şehiden fi Gelibolu Gazi Süleyman Paşa ibni es-Seyyid Ali bi’l-akkab  ba-Uzuner ibni es-Seyyid Hüseyin Gazi Paşa ibni es-Seyyid Hasan Gazi eş-şehid an fi karye-i mezkure ibni es-Seyyid Zeyd (Hamis) Berabi’ül medfun fi Malatya ibni Hasan’üş-şair ibni es-Seyyid Ali ibni es-Seyyid Muhammed ibni es-Seyid Hasan Ebü’l-Kasım ibni es-Seyyid Kemal’üş-şerif ibni es-Seyyid Ebü’l Kasım es-Seyyid’ül Edib ibni es-Seyyid Cafer Muhammed ibni es-Seyyid Ali’yül-Medeni ve Ali’yüz-Zahid el-medfun fi Medine-i Bağdat ibni es-Seyyid Muhammed’ül Asgar’ül-Aksasi karye-i min kuri Kufe (..) medfun (..) ibni es-Seyyid Yahya ibni es-Seyyid Hüseyin Züd-dem’a (..) el-medfun kezalik (..) ibni es-Seyyid Zeyd’ül-şehid (..) ibni Abdülmelik fi el-Kufe (..) ibni es-Seyyid Ali el-meşhur Zeynelabidin ibni Seyyid İmam’ül Hüseyin eş-şehid (..) Kerbela ibni Sadallah’ül-Galib Seyyid’ül-Meşarik vel-Megarib (..) İmam Ali ibni ebu Talib keremallahü veçhi min zevcet’ül makamı Fatimat’ül Zehra betul (..) seyidel mürselin (..) velahirin ebu’l-Kasım ve İbrahim (..) cedna ve seyidina Muhammed aleyhisselam ibni Abdullah ibni Abdülmüttalib bin Haşim salavatullahi vessalamü aleyhim ecmain

 

Belge 5

Belge yer numarası: COA İ.ML 9-53-2

Suret-i Hudud-ı Vakıf

Medine-i Uluborlu kazası muzafatından İlegüb nam karye sakinlerinden kutb’ul-arifin Hazreti Veli Baba ibni Hüseyin meclis-i şer’i hazır olub işbu vakf-ı karye-i İlegüb vukuf-ı tam olan müslimin ahbarıyla memdud olunmak matlubumdur dedikde Senirkent sakinlerinden Hacı Durgut nam kimesne muhasım üzere oldukta vukuf-ı tam olub udul ahrar-ı müsliminden  İsmail ibn-i Bayram halife ve Abdullah bin Emire Maden bin Hüseyin nam kimesneler meclis-i şer’i hazırun olub sual olundukta merkum Durgut muvacehesinde şöyle şehadet eylediler ki karye-i mezbure İlegüb hududu Orta Yoldan  Abdal İsa Harımından  Karahabib bucağından ve Kuru Maslaktan ve Karaçaydan (silik) Yoldan ve Kurıca An Başından Kırca Gediğinden ve Bisse Gediğinden ve Bambıl Gediğinden Toklu Sivrisinden Taşköprüden ve Keçi Tepesinden ve Çaylalı Koyakdan ve Elma Ağacı ve peşinden Eşek Hisarından Kum Deresinden ve Örencik Kavağından ve  Eğridut-savad? ve Kısık Yoldan Koca Tepeden ve Yel Belekden ve İshakviranı Söykenesinden ve Tekne Kaklıktan ve Yalnız Alıçdan ve Gömüler Gediğinden ve Aktaş ve Sarıtaş ve Karaarslan’a giden yoldan ve Kapucu Harımdan ve Karaaslan bucağından ve Çerçi oğlu Kuyusuna giden yoldan ve Gölgeciler Harmanından ve çay kenarından üç (..) sava? ve Veli Baba Kuyusundan ve yine Uluyoldan Meydanoğlu İğdesi başından Musluk ile mahduddur mezburun İsmail ve Abdullah ve maden merkum Hacı Durgut muvacehesinde her biri minval muharrer üzere şehadet-i şer’i eylediklerinden ba’det’tadil ve tezkiye-i şehadetleri cüz’i kabulde vaki olub karye-i mezburun ber-mival muharrer suduru olduğundan hükm-i şer’i yerler ma-vaki bi’t-taleb keteb olundu / fi gurre-i rebiul-evvel hamse ve erbaine ve elf 1045 (1635/1636)

Şuhud’ul hal

Aldülkerim (..) Hüseyin Beğ bin Ali Beğ / Göçeri Beğ Kabaca-i Kebir / Nebi Koca /

Mehmed Beğ bin Mustafa Beğ / Hasan Beğ ibni İslam Halife / es-Seyyid Mustafa bin Kadı /

Abdülaziz Efendi bin Ömer Efendi ve gayrihum

 

Derkenar: Zeyl-i vesikada muharrer’ül hudud olan Kabaca-i Sagir hududu ile İlegüb hududu muttasıl olmak hasebiyle a’şarında ve hududlarında münaza’a olunub İlegüb ahalileri huzur-ı şer’e gelüb hududlarımızın üzerine varılub keşf ve şer’a karye-i mezburun hududunu fasl olunması içün üzerine varılmasun matlubumdur dediklerinde meclis-i şer’i onlara varub karyeteyn arasında Kaklık ve Sarıtaştan ve Aktaştan ve Karaarslan yoluna varınca zeyl-i hüccet-i mazmununca Kabaca-i Sagir ahalileri dahi ikrar itmeleriyle ber-minval üzerine tesbit olunduğu şer’i ve yerleri

Şuhudu’l-hal

Gül ibn-i zade es-Seyyid el-Hac Hafız Ağa

el-Hac Said Efendi

Karye sakinlerinden İsmail Efendi

…kilerden Hacı Abdurrahman Ağa

Ve gayrihum

 

Belge 6

Belge yer numarası: COA İ.ML 9-53-5

Evrak pusulası

Leffiyle Maliye Nezaretine Celilesine 6 Kanun-ı sani 1309 (18 Ocak 1894)

 

Belge 7

Belge yer numarası: COA İ.ML 9-53-9

Daire-i Sadaret Amedi Divan-ı Hümayun

Tarih: 7 Şaban 1311  / 1 Şubat 1309 (13 Şubat 1894)

Numara: 197

Devletlü Efendim Hazretleri

Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazasının Uluköy karyesinde defn-i hak ıtırnak olan sadat-ı azamdan Veli Baba Hazretleri Tekkesi Vakfına merbut karye-i mezkure ile bir bab değirmenin mukaddema Maliye Hazine-i celilesinden zapt olunarak buna mukabil bir şey tahsis olunmadığı cihetle zaviye-i mezkurenin harabına muceb olacağından lüzum-ı mukarrerat taamiye tahsisini müşarünileyhin evladından ve dersiamdan Mehmet Takiyüddin Efendi atabe-i aliyye-i hazreti hilafet-penahiden isti’taf itmiş ve mumaileyh şayeste-i atıfet-i seniye-i daiyane görünmüş olmakla sadaka-i afiyet cihat-ı kıymet cenab-ı cihan-ı bani olmak üzere Hazine-i celilece mahlul olub henüz tahsis olunmayan 2.640 guruş çerağlık ma’aşatından zaviye-i mezkureye 1.100 guruşun taamiye olarak tahsisi hakkında her ne veçhile emr ü ferman hümayun-ı hazreti tacidarı şerefsudur buyrulur ise mantuk-ı alisi infaz edileceği beyanıyla tezkire-i senaveri terkim kılındı efendim fi  7 Şaban 1311  / 1 Şubat 1309 (13 Şubat 1894)

Sadr-ı Azam Yaveri Ekrem

İmza

 

Maruz-ı çaker-kemineleridir ki

Reside-i dest-i ta’zim olan işbu tezkire-i samiye-i sadaret-penahileri manzur-ı ali buyrularak çerağlık ma’aşatı münhalatın emekdaran-ı bendegandan olanlara mahsus olması hasebiyle başka mahale tahsisi münasib olmayacağından ba’dezin bu gibi taamiyeler içün çerağlık ma’aşatına dokunulmaksızın münasib surette bir karşılık bulunup oradan tahsis-i hususunun arz ve isti’zan idilmesi muktezayı irade-i seniye-i cenab-ı hilafet-penahiden olmakla ol-babda emrü ferman hazreti veliyül emrindir fi 11 Şaban 1311 / 5 Şubat 1309 (17 Şubat 1894)

Serkatib-i Hazret-i Şehriyari

Bende Süreyya

 

Belge 8

Belge yer numarası: COA BEO 379-28359-3

Maliye Nezareti Umur-ı Maliye Muhasebe-i Umumiye

Numara: 1714

Tarih: 5 Ramazan 1311 /28 Şubat 1309 (12 Mart 1894)

Maruz-ı Çaker-kemineleridir ki

Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazasının Uluköy karyesinde defin-i hak ıtırnak olan sadat-ı azamdan Veli Baba Hazretleri Tekkesi Vakfına merbut karye-i mezkure ile bir bab değirmen mukaddema Hazine-i celilece zapt olunarak buna mukabil bir şey tahsis olmaması zaviye-i mezkurenin harabını muceb olacağından bahisle lüzumu mukarrer taamiye tahsisini müşarünileyhin evladından ve dersiamdan Mehmet Takiyüddin Efendi atabe-i aliyye-i hazreti hilafet-penahiye istirham eylemiş ve mumaileyh şayan-ı merhamet buyurmuş olmasına binaen sadaka-i afiyet ve cihat-ı kıymet hazreti padişahi olmak üzere Hazine-i celilece mahlul olub henüz tahsis olunmayan iki bin altı yüz kırk guruş çerağlık ma’aşatından zaviye-i mezkureye beş yüz guruşun tahsisi lede’l-arz çerağlık maaşatı münhalatının emekdaran-ı bendegandan çerağ olanlara mahsus olması hasebiyle başka mahale tahsisi münasib olmayacağından ba’dezin bu gibi taamiyeler içün çerağlık ma’aşatına dokunulmaksızın münasib surette bir karşılık bulunup oradan tahsis-i hususunun arz ve isti’zan idilmesi irade-i seniye-i hazreti  hilafet-penahi şeref-müteallik buyrulmuş olmasıyla bir mantuk-ı emr-i ferman-ı hümayun amülukane mezkur beş yüz guruş içün diğer münasib bir karşılık bulunarak iş’arı hakkında şeref-tevarüd eden 8 Şubat 1309 (20 Şubat 1894) tarih ve 2921 numaralı tezkire-i samiye-i fahimaneleri mahlul olamayacağı  gibi muhtacin maaşatından dahi şimdilik ol-mikdara kadar karşılık bulunamamış ve açıktan maaş tahsisi ba-irade-i seniye-i hazreti hilafet-penahi taht-ı memnu’iyette bulunmuş olduğundan hazinece tevcih-i muamele edilmesi lazım geleceğine cevaben arz ve istizan ifade kılınmakla ol-babda emr ü ferman veliyül emrindir fi 5 Ramazan 1311 /28 Şubat 1309 (12 Mart 1894)

Maliye Nazırı

Bende

 

Belge 9

Belge yer numarası: COA BEO 379-28359-4

Emr ü ferman-ı hümayun tevfikan karşılık bulunub icab-ı istizan olunmak üzere iş’ar-ı beyanıyla cevaben tezekkür 8 Ramazan 1311 (15 Mart 1894)

 

Belge 10

Belge yer numarası: COA BEO 390-29216-1

Numara: 2341

Tarih: 18 Ramazan 1311 (25 Mart 1894)

Maliye Nezareti Celilesine

Suretleri balada muharrer tezkire-i maruz-ı şerif havi olan irade-i seniye-i cenab-ı hilafet-penahi mucebince Maliye Nezareti Celilesinin ifa-yı muktezasına himem buyrulmak

 

Veli Baba Hazretleri Dergahına ta’amiyye tahsisine dair

 

Belge 11

Belge yer numarası: COA BEO 379-28359-2

Mektub-ı Sadr-ı Ali Kalemi Müsveddata Mahsus Varakadır

Tarih: 22 Ramazan 1311 / 17 Mart 1310 (29 Mart 1894)

Maliye Nezareti Celilesine

Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazasının Uluköy karyesinde medfun sadat-ı azamdan Veli Baba Hazretleri Tekkesine ta’amiyye olarak tahsis edilecek olan çerağlık ma’aşatına dokunulmaksızın münasib surette bir karşılık bulunub oradan tahsisi hususunun arz ve istizan mukteza-yı irade-i seniye-i hazreti hilafet-penahiden buyrulan beş yüz guruş içün şimdilik karşılık bulunamamış olduğundan bahisle istifsar-ı muamelemi havi cevaben varid olan 5 Ramazan 1311 (12 Mart 1894) tarih ve 1314 numaralı tezkire-i devletleri mütalaa-güzar senaveri olarak mezkur beş yüz guruş içün emr ü ferman-ı hümayun tevfikan karşılık bulunub icab-ı istizan olunmak üzere iş’arı lazım geleceği hususu beyanıyla tezkire-i senaveri terkim kılındı

 

Belge 12

Belge yer numarası: BEO 396-29682-3

Nezaret-i Evkaf-ı Hümayun Mektub-ı Kalemi

Numara: 65

Tarih: 25 Şevval sene 1311 ve 19 Nisan sene 1310 (1 Mayıs 1894)

Huzur-ı Ma’al-i Mevfur Cenab-ı Sadaret Penahiye

Maruz-ı Çakerkemineleridir ki

Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazasının Uluköy karyesinde medfun sadat-ı a’zamdan Veli Baba Hazretleri Tekkesinin ta’amiye olarak beş yüz guruş tahsisi ba-buyruldu-ı ali tebliğ buyrulan irade-i seniye-i cenab-ı hilafet penahiye iktizayı celileden bulunmuş dergah-ı mezkur meşayih-i e’izze müşarünileyh evladından Seyyid Musa Kazım Efendi uhdesinde olub mumaileyhin bu kere vefat eylediği dersaadette bulunan dersiamm’dan mahdumu Seyyid Mehmet Takiyüddin Efendinin ifade-i şifahiyesinden anlaşılmış olduğundan ta’amiye-i mezkurenin tahsisi muamelesi bade icra kılınmak üzere şahsiyet ciheti hakkında lazım gelen muamelenin icrasına dair Maliye Nezareti celilesinden varid olan 14 Nisan 1310 (24 Nisan 1894) tarihli ve yirmi yedi numaralı tezkere üzerine tedikat-ı lazime ledel-icra zaviye-i mezkura vakfına tevliyetiyle zaviyedarlığı 20 Recep 1287 (16 Ekim 1870) tarihinde Musa Kazım Efendi bin Hüseyin Babaya tevcih olunduğu anlaşılıp vakfiyesinin ve mumaileyhin vefatıyla mezkur cihetlerin mahdumu uhdesine tevcihi hakkında mahallinden iş’ar vuku’una dair kayıt bulunamamış olduğundan mezkur tevliyet tevcihi hakkında usul ve nizamı dairesinde iktiza ise de ilam ve mazbatanın ve mahallince elde mevcut veya sicilatta mukayyed vakfiyesi var ise aslının veya musaddık suretleri leffen irsali hususu Konya vilayet adliyesiyle evkaf meclis-i celilesine iş’ar kılınmış ve bu babdaki irade-i seniye-i hazreti padişahi dahi mezkur tekyeye (tekkeye) taamiye tahsisi merkezinde olup taamiye-i mezkurenin tahsisi ve sarfı hakkında lazım gelen muamelenin Maliye hazinesince ifası muktezi olarak keyfiyetin nezaret-i müşarünileyhe iş’ar olunmuş olmakla bu babdaki taraf-ı sami-i cenabı sadaret penahiden de nezaret-i müşarünileyhe tebligat-ı samiye icra buyrulması hususunda huzur-ı sami-i sadaret penahilerine arz-ı cihet kaleminden ifade olunmağın ol-babda emr ü ferman hezreti menlehül emrindir. Fi 25 Şevval sene 1311 ve 19 Nisan sene 1310 (1 Mayıs 1894)

Nazır-ı Evkaf-ı Hümayun

Bende Ali

 

Belge 13

Belge yer numarası: BEO 396-29682-2

Sadaret?

Tarih: 29 Şevval 1311 / 23 Nisan 1310 (5 Mayıs 1894)

Maliye Nezareti Celilesine

Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazasında Uluköy karyesinde medfun sadat-ı a’zamdan Veli Baba Hazretleri Tekkesine ta’amiye olarak beş yüz guruş tahsisi muktezayı irade-i seniye-i hazret-i hilafet penahiden olup ancak dergah-ı mezkure şeyhi Seyyid Musa Kazım Efendinin ahiren vefat eylediği Dersaadette bulunan ders-i ammdan mahdumu Mehmet Takiyüddin Efendinin ifadesinden anlaşılmasına mebni ol-emirde meşihat cihetine ait muamelenin zaviye-i mezkure vakfının tevliyetle zaviyedarlığının mumaileyh mahdumunun uhdesine tevcihi zımnında usul ve nizamı dairesinde ifası içün ilam ve mazbatanın irsali mahalline bildirildiğinden bahisle ta’amiye-i mezkurenin ber-mantuk-ı irade-i seniye-i mülukane tahsisi ve sarfı hakkında lazım gelen muamelenin Maliye Hazinesince ifasının savb-ı devletlerine tebliği Evkaf-ı Hümayun Nezareti celilesinden bit-tezkere izbar kılınmış ve keyfiyetin nezareti celilelerine dahi bildirildiği anlaşılmış olmakla mucebince iktizasının ifa ve inbasına himmet buyrulması siyakında tezkere

Derkenar

İfası hakkında vuku’bulan iş’ar-ı devletleri üzerine icab-ı hal derdest bulunduğundan

 

Belge 14

Belge yer numarası: COA BEO 402-30142-3

Nezareti Umur-u Maliye Muhasebe-i Umumiye

Adedi: 281

Tarih: . 8 Zilkade 1311  / 2 Mayıs 1310 (14 Mayıs 1894)

Maruz-ı Çaker-kemineleridir ki

Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazasının Uluköy karyesinde medfun sadat-ı azamdan Veli Baba Tekkesine ta’amiyye olarak beş yüz guruş maaş tahsisi şeref-müteallik buyrulan irade-i seniye-i  Hazreti Padişahi iktiza-yı alişandan olub ancak dergah-ı mezkure şeyhi Seyyid Musa Kazım Efendinin ahiren vefat eylediği dersaadette bulunan dersiamdan mahdumu Seyyid Mehmet Takiyüddin Efendinin ifadatından anlaşılmış ve cihet-i mezkurenin tevcihi muamelesi Evkaf-ı Hümayun Nezareti Celilesince derdest bulunmasına mebni ta’amiyye-i mezkurenin  tahsisi hakkında lazım gelen muamelenin ifası 23 Nisan 1310 (5 Mayıs 1894) ve üç yüz doksan bir numaralı tezkire-i samiye-i cenab-ı sadaret-penahiden emr ü iş’ar buyrulmasından mukaddema şerefvarid olan tezakir-i buyruldu-ı sami sadaret-penahileri üzerine cihet-i mezkurenin tevcihi hakkında bi’l-muhabere nezaret-i müşarünileyhden alınan tezkire-i zaviye-i mezkure vakfına ber-vechi meşrutiyet tevliyetiyle zaviyedarlığı 20 Receb 1287 (16 Ekim 1870) tarihinde Musa Kazım bin Hüseyin Babaya tevcih olduğu ve mezkur cihetlerin mahdumu uhdesine tevcihine dair kaydı bulunamayub Konya vilayeti ve Evkaf-ı Muhasebe-i celileyle derdest muhabere bulunduğu beyan olunmuş ve bu misallü tekaya ta’amiyyelerinin meşihat cihetiyle tevcih muamelesinin icrasına taliken her kim şeyh bulunur ise ismini tasrihen sened-i resmi tanzimiyle tahsis kaide-i müttehaze icabından bulunmuş olduğundan müşarünileyh tekkesine tahsis lazım gelen beş yüz guruş meşihat cihetinin tevcihine taalluk olmayarak şimdiden şeyh-i mumaileyh Musa Kazım Efendinin mahdumu mumailey Seyyid Mehmet Takiyüddin Efendi namına yine dergah-ı mezkure-i ta’amiyye olarak tahsisi mütevakkıf rey-i aliyye-i idüğünden arz ve izbarı Muhasebe-i Umumiye-i Maliyeden ifade kılınmağın ol-babda emr ü ferman hazreti menlehül emrindir. 8 Zilkade 1311  / 2 Mayıs 1310 (14 Mayıs 1894)

Maliye Nazırı

Bende

 

Belge 15

Belge yer numarası: COA BEO 402-30142-2

Sadaret Kalemi? (Yazı silik tam okunamadı)

Numara: 496

Tarih: 9 Zilkade 1311/ 3 Mayıs 1310 (15 Mayıs 1894)

Maliye Nezareti Celilesine

Isparta sancağı dahilinde Uluborlu kazasında Uluköy karyesinde medfun sadat-ı azamdan Veli Baba Hazretleri Tekkesine ta’amiyye olarak tahsisi mukteza-yı irade-i seniye-i Hazreti Hilafet-penahiden olan beş yüz guruşun dergah-ı mezkur Şeyhi Kazım Efendinin ahiren vefat eylediği dersaadette bulunan dersiamdan mahdumu Seyyid Mehmet Takiyüddin Efendi ifadatından anlaşıldığından ve bu misallü tekaya ta’amiyye tahsisi meşihat cihetiyle tevcih muamelesinin icrasına taallukatı kaide-i müttahaze icabından bulunduğundan bahisle cihet-i tevcihine taalluk olunmayarak şimdiden mumaileyh Mehmet Takiyüddin Efendi namına yine dergah-ı mezkure ta’amiyye olarak tahsis olunup olunmaması zımnında istifsarını havi varid olan 8 Zilkade 1311 (13 Mayıs 1894) tarihli ve 281 numaralı tezkire-i devletleri mütalaa-güzar senaveri oldu salifü’z-zikr beş yüz guruş dergah-ı mezkure ta’amiyye olarak tahsisi muktezayı irade-i seniye-i Hazreti Padişahiden olub muamele-i müteferriganın icrası ise nezareti celilelerine aid bulunmuş murad ise mantuk-i emr ü ferman-ı hümayun Hazreti Hilafet-penahi ve usul ve amaline nazaran iktizasının ifasına himem

Evrak müdüriyeti ifadesiyle

 

Belge 16

Belge yer numarası: COA DH İ.UM 21-1-35

Şurayı Devlet Mülkiye Ve Maarif Dairesinin 105 numaralı mazbata suretidir

Başsadaret Umur-ı İdariye Kalemi

Nu: 326202/114

Tarih: 26 Cemaziyelevvel 1333 / 29 Mart 1331 (11 Nisan 1915)

Konya Vilayeti dahilinde Uluborlu kazasına tabi İlegüp karyesinde kain olup postnişin ve zaviyedarı bulunduğu Veli Baba Dergahının şehri (aylık) beş yüz guruş taamiyesi (yemek parası) üç yüz yirmi dört senesi Ağustosundan beri tediye olunmadığı (ödenmediği) ve mahsus İlegüp karyesi aşar ve rüsumunun bi’t-tahmis bedele rabtı muamelesi elan icra edilmediği gibi vakfın Yassıviran sınırı dahilinde bulunan değirmenine dahi bir takım kimseler tarafından müdahale vaki olmakta bulunduğundan bahisle istida-yı ma’deleti mutazammın Mehmet Takiyüddin Efendi tarafından bi’t-takdim şurayı devlete havale buyrulan arzuhalin tevdii üzerine Maliye Nezaretinden yazılan 14 Kanun-ı Evvel 1330 (27 Aralık 1914) tarihli tezkereye binaen Evkaf Humayun-ı Nezaretinden varid olan 5 Kanun-ı Sani 1330 (18 Ocak 1915) tarih ve 77166/28 numaralı tezkere ve teferruatı Mülkiye ve Maarif Dairesinden kıraat olundu.

Maliye Nezaretinin tezkeresinde vakf-ı mezburun meşrut İlegüp karyesinin alelusul (usul gereğince) bedeli rabtı içün bir kıta tahmis cedvelinin bittanzim irsaline dair 2 Haziran 330 (15 Ağustos 1914) tarihinde Konya Defterdarlığına tebligat icra edilmiş olmasıyla cevab-ı virudunda muamale-i lazimesi ifa edileceği ve dergaha ait beş bin dört yüz guruş taamiyenin de üç yüz yirmi altı senesinden itibaren tahsisatı cüz’iye meyanında Evkaf Nezaretine ita kılınmakta olduğu beyan ve Evkaf Nezaretinin tezkeresinden dahi bin üç yüz yirmi altı senesinden itibaren hazine-i maliyeden müdevver Isparta sancağı dergah taamiyesi meyanında Veli Baba Dergahı içün beş bin dört yüz guruş dahil bulunduğu işar edilmiştir. İcabı ledette’emmül (düşünüldüğü zaman) Maliye Nezaretinden tahsisatı cüziye meyanında Evkaf Nezaretine ita kılınmakta olduğu beyan ve Evkaf Nezaretince de tasdik olunan beş bin dört yüz guruş taamiyenin müterakimin def’aten ve bade ezin işleyeceklerinin de vakti zamanıyla usul-ü dairesinde tevdii ve itasında Evkaf-ı Hümayuna ve bittakdim irsali Konya Vilayeti Defterdarlığına 2 Haziran 330 (15 Ağustos 1914) tarihinde yazıldığı bildirilen tahsis cedveli bir an evvel getirtilerek alelusul bedele raptı muamelesinin tesri’inin (süratlendirilmesi) maliye değirmen hakkındaki iddiasının dahi emvali gayr-i menkulenin tasarrufundan münbais ihtilafın halline mütedair olan talimatname ahkamına teffikan bi’t-tahkik halli hususunda Konya vilayeti tebliğinin dahi dahiliye nezaretlerine hususen tezekkür kılındı olbabda emrü ferman hazreti menlehülemrindir 6 Cemaziyelevvel 1333 / 9 Mart1331 (22 Mart 1915) mukabeleolunmuştur.
İmza mühür

Şurayı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesinin sureti balada muharrer mazbatası mucebince Evkaf-ı Hümayun Nezareti ve Maliye Nezareti Vekalet-i celilerine tebligat icra olunmakla Dahiliye Nezareti celilesinden de ifa-yı muktezasına himmet buyurulmak.

31 Mart 1331 / 28 Cemaziyelevvel 1333 (13 Nisan 1915)
İmza

 

KAYNAKLAR

– Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (COA) Belgeler:

– COA BEO 379-28359-2,3,4

– COA BEO 390-29216-1

– COA BEO 402-30142-2,3

– COA DH.İ.UM 21-1-35

– COA İ.ML 9-53-1,2,4,5,7,8,9

– Kamus-ı Türki “Ta’amiyye” https://turki.cagdassözluk.com/14.02.2022

– Kanar, Mehmet (2011), Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, İstanbul: Say Yayınları

– Karaer, İbrahim  (2021), “Veli Baba Değirmeni İle İlgili Belgeler (1895-1915)” /www.edebiyatdefteri.com/24.12.2021

– Karaer, İbrahim (2022), “Uluğbey Köyü Gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine Tahsisi Hakkında Belgeler (1643-1915) 1” /www.edebiyatdefteri.com/16.01.2022

– Karaer, İbrahim (2022), “Uluğbey Köyü Gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine Tahsisi Hakkında Belgeler (1643-1915) 2” /www.edebiyatdefteri.com/25.01.2022

– Karaer, İbrahim (2022), “Uluğbey Köyü Gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine Tahsisi Hakkında Belgeler (1643-1915) 3” /www.edebiyatdefteri.com/31.01.2022

– Karaer, İbrahim (2022), “Uluğbey Köyü Gelirlerinin Veli Baba Zaviyesine Tahsisi Hakkında Belgeler (1643-1915) 4” /www.edebiyatdefteri.com/05.02.2022

– Veli Baba Menakıbnamesi (2021) / yay. haz. Murat Hanilçe, Ankara: Seyyit Veli Baba Sultan Kültür ve Turizm Derneği

 

Dr. İbrahim KARAER

e-mail: [email protected]

 

 

Yorum bulunmamaktadır.
Konu: VELİ BABA ZAVİYESİNE TA’AMİYE TAHSİSİ İLE İLGİLİ BELGELER (1893-1915)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.