Dr. İbrahim KARAER

 

NOT: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde bulunan EV.MKT 2129 numaralı dosyada yer alan iki adet belgeden, Senirkent ilçesi Uluğbey köyünde bulunan Veli Baba Dergahı, türbe ve cami-i şerifin tamiri ile ilgili bilgilere ulaşıyoruz. Isparta Sancağı Mutasarrıfının emri üzerine Veli Baba Dergahı ile türbe ve bitişiğindeki caminin bakım ve onarımı için yerinde inceleme yapılarak bir keşif raporu hazırlanmıştır.

Söz konusu raporda; Veli Baba Dergahında gelip geçenlere yemek ikram edilen ve gecelemek maksadıyla kullanılan sekiz adet oda ile türbe ve bitişiğindeki caminin bakım-onarımı ile ilgili yapılacak işler ve kullanılacak malzemenin cinsi, adedi ve bedelinin dökümü yapılmıştır. Veli Baba Dergahının tamirinde çeşitli ebatlarda direk ve tahta, kiremit, kamış, pencere demiri, pencere camı, kum, kireç, çivi, taş ve okuyamadığımız iki ayrı malzemenin daha kullanılacağı görülmektedir. Yapılacak işler arasında dergahın dört tarafının taş duvarla çevrileceği anlaşılmaktadır. Uluborlu Belediyesi Kalfası Ahmet Ağa tarafından 25 Haziran 1894 tarihinde hazırlanan keşif bedelinin, işçilik dahil 34.159 guruş olduğu belirtilmiştir. Veli Baba Dergahı ile türbe ve bitişiğindeki caminin bakım ve onarımına ait keşif raporu; 25 Haziran 1894 tarihinde yedi kişilik Uluborlu kazasındaki komisyon tarafından kabul edilmiştir (Belge-1 COA EV.MKT 2129)

İki numaralı belge üzerinde, 27 Ekim 1894 – 21 Kasım 1895 tarihleri arasında yapılan yedi yazışma mevcuttur. Bu belgeden, Uluborlu kazası komisyonunda kabul edilen Veli Baba Dergahının bakım ve onarımı ile ilgili keşif raporu, 27 Ekim 1894 tarihinde Evkaf-ı Hümayun Nezareti Mesarifat İdaresine havale edilmiştir (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

29 Ekim 1894 tarihli yazıda; Veli Baba Dergahı ile bitişiğindeki cami-i şerifin nasıl idare edildiğinin, vakfiyeleri var ise tamirat şartlarının önceden Cihat İdaresine bildirilmiş olması gerektiği belirtilmiştir (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

22 Kasım 1894 tarihli yazıda; Veli Baba Zaviyesine, 18 Ağustos 1894 tarihinde 500 guruş ta’amiye ile tevliyet ve zaviyedarlığın Mehmet Takiyüddin Efendiye tevcih kılındığı; dergahın bitişiğindeki cami-i şerifin, Veli Baba Zaviyesi Vakfı hayratından olmadığı ihtimalinden bahisle, bu caminin bir banisi (inşa eden) olması lazım geldiği, bunun isminin ve şöhretinin mahallinden araştırılması gerektiği belirtilmiştir (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

3 Nisan 1895 tarihli yazıda; Musa Kazım Efendinin vefatıyla tevliyet ve zaviyedarlığın oğlu müderris Mehmet Takiyüddin Efendinin uhdesine tevcihi hakkında 4 Temmuz 1894 tarihli Hamid Sancağı İdare Meclisi mazbatası üzerine yapılan incelemede; Veli Baba Zaviyesi Vakfı hesaplarının rüyet olunmuş (incelenmiş) olduğuna dair kayıt bulunamadığından, geçmiş seneler muhasebesinin koçan ve mizanının gönderilmesi istenmiştir. Konya vilayetinden söz konusu kayıtların 9 Ekim 1894 tarihinde muhasebe-i umumiye idaresine verildiği bildirilmiştir (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

27 Kasım 1894 tarihli yazıda; tamiri talep olunan vakfın şeyhine 500 guruş ta’amiye tahsis kılındığı, vakfın hesapları hakkında muhasebe idaresine bilgi verilmesi istenmiştir (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

20 Şubat 1895 tarihli yazıdan, Veli Baba Zaviyesi Vakfına ait hesapların incelendiğine dair kayıtların evrak odasına teslim edildiği belirtilmiş olmasına rağmen, Evkaf-ı Hümayun Nezaretine ulaşmadığı anlaşılmaktadır (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

14 Ekim 1895 tarihli yazıda; Veli Baba Zaviyesi Vakfı ile ilgili eksikliklerin giderildiği, tekke ve cami-i şerifin tamiri ile ilgili mazbatanın Mesarifet İdaresine gönderildiği belirtilmiştir (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

21 Kasım 1895 tarihli yazıda, Veli Baba Zaviyesi Vakfına ait hesapların incelendiğine dair kayıtların, Evkaf-ı Hümayun Nezaretine henüz ulaşmadığı; gerekli bilgiler ulaştığında idarece tamiratın yapılacağı belirtilmiştir (Belge-2 COA EV.MKT 2129).

SONUÇ

Veli Baba Dergahı ile türbe ve cami-i şerifin bakım onarımının 1895’li yıllarda idarece yapılıp yapılmadığı konusunda elimizde belge yok. Mehmet Takiyüddin Efendinin zaviyedarlığı sırasında dergahın ve su yollarının ciddi bir bakım-onarımdan geçtiği ve bahçe duvarlarının yapıldığını biliyoruz. Menakıpnamedeki ifadeler, bu tamiratların Mehmet Takiyüddin Efendi öncülüğünde vakıf tarafından yapıldığına işaret etmektedir. Veli Baba Dergahının tamiri ile ilgili yazışmalardan, dergah ve cami hakkında bazı ip uçları yakalıyoruz. Veli Baba Dergahında gelip geçenlere yemek ikramı ve gecelemeleri için sekiz odanın mevcut olduğu görülmektedir. Yazışmalarda, türbe ile bitişik bulunan caminin Veli Baba Dergahı hayratından olmayabileceği, banisinin adı ve şöhretinin mahallinden araştırılması istenmiştir. Ancak, Veli Baba Türbesi bitişiğindeki cami hakkında şimdilik elimizdeki bilgi, Veli Baba Menakıpnamesinde yazılanlarla sınırlıdır. Veli Baba Dergahı, türbe ve cami-i şerifin tamiri ile ilgili yazışmalardan, vakfın yönetiminde sıkıntı olduğu anlaşılmaktadır. Vakıf hesaplarının incelendiğine dair kayıtların, Evkaf-ı Hümayun Nezaretine yaklaşık bir yıllık sürede ibraz edilememiş olması, bu görüşümüzü doğrular niteliktedir.

BELGELER 

Belge 1

Belge yer numarası: COA EV.MKT 2129

Uluborlu kazasına tabi Senirkent nahiyesi mülhakatından İlegüb karyesinde medfun e’izze-i kiramdan Gazi Veli Baba Hazretlerinin türbe ve cami-i şerif ve ayende ve revendeye itam-ı ta’am beytutetleri zımnında tamir termimi lazım gelen odaların bervechi beray-ı keşif defteridir

                                               Bedeli

Mütenevvi Direk                    3.984

Kiremit                                   800

(..)                                           400

Kamuş                                   375

Boş Divan                              200

Mütenevvi Tahta                    2.750

Mütenevvi (…)                      900

Pencere Demiri                       350

Pencerelere Cam                    300

Çivi                                        450

Maa-Nakliye Kireç                 1.500

Katık/Katkı?                           300

Kum Yük                                300

Mütenevvi Hatıl                     2.500

Kayrak?                                  900                 

Türbe-i şerif üzerine (..)

beheri otuz kıyyeden (..)        9000

Etraf-ı Erba’asının Muhatı

İçün Taş                                  600                 

Usta yevmiyesi                       5.800

Kara amele yevmiyesi            2.750

İcmal                                      34.159

 

Müşarünileyh hazretlerinin türbe ve cami-i şerif ve ayende ve revendenin itam-ı ta’am ve beytutelerine mahsus sekiz bab odanın tamiri (kelimeler silik) emirname hazret-i mutasarrıf-ı ekremisine Uluborlu Kazası Meclis İdaresinden tastir olunduğu tefhim buyrulan karar mucebince beray-ı keşif İlegüb karyesine gelerek inkıraz-ı mevcudesinden başka muharrer’ül-enva-ı evrak ve sairenin mecidi yirmi guruş hasebiyle bedelat-ı mecmu’unun bila otuz dört bin yüz elli dokuz guruşla tamir olunabileceği keşf ve muayene-i acizanem tezahür itmiş olmakla işbu keşf-i evvel mübeyyin rapor-ı acizanem komisyon-ı mahsusa takdim kılındı 25 Zilhicce sene 1311 / 13 Haziran sene 1310 (25 Haziran 1894)

Uluborlu Beledi Kalfası Hatip Ali zade

 

Uluborlu kazası belediye kalfası Ahmet Ağanın işbu raporu mucebince müşarünileyh hazretlerinin türbe ve cami-i şerifleriyle ayende ve revende içün tamiri lazım gelen odalarının enkaz-ı mevcudesinden başka mesarifat-ı tamiriyesinin mecidi yirmi guruş hesabıyla mecmu’u otuz dört bin yüz elli dokuz guruşdan ibaret olub işbu keşif-i evvel raporu beray-ı tasdik temhir kılındı fi 25 Zihicce sene 1311 / fi 13 Haziran sene 1310 (25 Haziran 1894)

Katib-i Tahrir              Vekil-i Evkaf              Aza     Aza     Azayı İdare     Müdür-i Mal

Müfti-i Uluborlu

Yazının altına yedi mühür basılmıştır

 

Belge 2

Belge yer numarası: COA EV.MKT 2129

Mesarifat İdaresine 15 Teşrin-i evvel sene 1310 (27 Ekim 1894)

Metn-i mazabatada muharrer bulunan Veli Baba Hazretlerinin Dergah-ı şerifiyle ittisalinde bulunan Cami-i şerif vakfının keyfiyet kaydının ve suret-i idaresinin ve vakfiyesi mukayyed ise tamiratı hakkındaki şürutunun evvel-emirde Cihat İdaresinden muvazzahan ba-derkenar beyan olunması iktiza eder fi 28 Rebiul-ahir sene 1312 / fi 16 Teşrin-i evvel sene 1310 (29 Ekim 1894)

Mühür

 

Evkaf mülhakından Uluborlu kazasına tabi İlegüb karyesinde vaki e’izze-i kiramdan Veli Baba Zaviyesi Vakfına beş yüz guruş ta’amiye ile ber-vechi meşrut tevliyet ve zaviyedarlığı 15 Safer sene 312 (18 Ağustos 1894) tarihinde Seyyid Mehmet Takiyüddin Efendiye tevcih kılındığı mübeyyin berat-ı ali verildiği anlaşılub dergah-ı mezkur ittilasında cam-i şerif olduğuna ve vakfiye-i (bir kelime silik) ve destres olunamamış cami-i şerif mezkurun vakf-ı mezburun hayratından olmayub bir banisi olması melhuz bulunmuş olduğundan bunun banisi ismi ve şöhretinin mahallinden tahkiki lazım gelür fi 10 Teşrin-i sani sene 1310 (22 Kasım 1894)

Mühür

İmza

 

Hamidabad sancağı dahilinde Uluborlu kazasında Uluköy nam-ı diğer İlegüb karyesinde medfun sadat-ı azamdan Veli Baba Hazretleri Tekkesi Vakfının tevliyet ve zaviyedarlığı müteveffa Seyyid Musa Kazım Efendi mahlulünden mahdumu dersiam-ı müderrislerinden Mehmet Takiyüddin Efendi uhdesine tevcihi hakkında varid olan 22 Haziran sene 1310 (4 Temmuz 1894) tarihli Hamidabad sancağı idare meclisi mazbatası üzerine tedkikat-ı lazime lede’l icra vakf-ı mezbur muhasebesinin rüyet olunmuş olduğuna dair kayıt bulunamamış olduğundan vakf-ı mezburun icab edilen tarihten itibaren şimdiye kadar geçmiş seneler muhasebesinin esas ve nizamına tevfikan bi’r-rüye koçan ve mizanının cedvele idhalen irsali zımnında keyfiyetin savb-ı alilerine izbarı muhasebeden  ifade olunmağın icra-yı icab-ı babında fi 9 Ağustos sene 1310 (21 Ağustos 1894) tarihinde Konya vilayeti evkaf muhasebeciliğine tastir kılınan tahrirat-ı aliyye-i nezaret-penahinin cevabı bi’l-vürud 27 Eylül sene 1310 (9 Ekim 1894) tarihli ve iki bin üç yüz yirmi beş Anadolu jurnali numarasıyla muhasebe-i umumiye idaresine verildiği kayden beyan olmuşdur fi 22 Mart sene 1311 (3 Nisan 1895)

Mühür

İmza

 

Bir kere de metn-i mazbatada tamiri talep olunan ve Cihat İdaresinin balada muharrer derkenarında evkaf-ı mülhakdan olub zaviyesi meşihat cihetine beş yüz guruş ta’amiye tahsis kılındığı gösterilen Veli Baba Hazretleri Vakf-ı Şerifinin muhasebesi keyfiyetin ala vechi’t-tafsil muhasebe idaresine (iki kelime silik) olunması lazım gelür fi 28 Cemaziyel-evvel sene 1312 / fi 15 Teşrin-i sani sene 1310 (27 Kasım 1894)

Mukabele olmuştur

Mühür

 

Vakf-ı mezkurun icab eden tarihinden şimdiye kadar muhasebelerinin rüyeti zımnında mahalline tahrirat nezaret-i-penahi şeref tastir buyrulmak üzere 30 Temmuz sene 1310 (11 Ağustos 1894) tarihinde tanzim kılınan müzekkere evrak odasına verildiği kayden anlaşılmış olduğundan ol-babda tastir kılınan tahrirat kaydının ihracı ve cevabı gelüb gelmediğinin evrak odasından beyan ve derkenarı lazım gelür  fi 24 Şaban sene 1312 / fi 7 Şubat sene 1310 (20 Şubat 1895)

Mukabele olmuştur

Mühür

 

Evrak odasına bala-yı derkenarında muhasebe idaresine verildiği gösterilen evrak üzerine vakfın kuyud-ı hakanisi suretinin mahallinden halli cihet-i mezkur evrak üzerine 26 Eylül 1311 (8 Ekim 1895) tarihiyle iktizası yazılarak bin iki yüz on bir mahalli numarasıyla Mektub-ı Kalemine verildiği kayden anlaşılmış olduğundan işbu mazbatada muharrer tekke ve cami-i şerifin tamiri hakkında olunacak muamelenin ifası ciheti Mesarifat İdaresine tevdi’i lazım gelür fi 2 Teşrin-i evvel sene 1311 (14 Ekim 1895)

Kayıt olmuştur

Mühür

Vüruduna

 

İşbu mazbata Hamidabad sancağının Uluborlu nam-ı diğer İlegüb karyesinde vaki Veli Baba Dergahı ve ittisalindeki cami-i şerifin tamirine dair bulunmuş ve vakf-ı mezkur muhasebesinin rüyetine dair bir gune kayıt bulunamamasından naşi mahallince olan bu rakamın hazineye beyanı zımnında mahalline tahrirat-ı aliyye tastir kılınmak üzere ol-babdaki evrakın Mektub-ı Kalemine verildiği Muhasebe İdaresinden 2 Teşrin-i evvel sene 1311 (14 Ekim 1895) tarihli işbu derkenarda beyan edilmiş ve böyle bir hayrat-ı şerife vakfının muhasebesi ve keyfiyet kuyudu ve suret-i idaresi anlaşıldıkça idarece tamiratın icrası hakkında bir şey denilemeyeceği tabi’i bulunmuş olduğundan eğerçi şimdiye kadar tahrirat tastir buyrulmamış ise hemen tastiri ve tastir buyrulmuş ise cevabı vüruduna kadar işbu evrakın mezkur tahrirat-ı aliyye itası meyanında muktezası zımnında evrak odasına tevdi kılındı fi 3 Cemaziyel-ahir sene 1313 / 10 Teşrin-i sani sene 1311 (21 Kasım 1895).

Muayene olmuştur

Mühür

 

Dr. İbrahim KARAER

e-mail: [email protected]

 

 

 

Yorum bulunmamaktadır.
Konu: VELİ BABA DERGAHI İLE TÜRBE VE CAMİ-İ ŞERİFİN TAMİRİ HAKKINDA BELGELER (1894-1895)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.