Dr. İbrahim KARAER

Bu yazımızda, Isparta İdadi Mektebinin açılmasıyla ilgili belgeleri değerlendireceğiz. 1869 tarihli Vilayet Nizamnamesine göre; rüştiyeler ile sultaniler arasında ihdas edilmesi düşünülen idadiler; rüştiyelerden mezun olan öğrencilerin öğretim yaptıkları yerdir. Her idadinin muavinleriyle beraber altı öğretmeni bulunacaktı. İdadilerin öğretim süresi üç yıl olup Türkçe kitabet ve inşa, Fransızca, kavanin-i Osmaniye, mantık, ilm-i servet-i milel, coğrafya, umumi tarih, ilm-i mevalid, cebir, hesap, defter tutma, hendese ve ilm-i mesaha, hikmet-i tabiiye, kimya ve resim dersleri okutulacaktı. Maddi yetersizlikler ve öğretmen yetersizliği sebebiyle ilk idadi mektebi ancak 1873 yılında İstanbul’da açılabilmiştir. 1876 yılında İstanbul’da 4 veya 5, taşrada 1 idadi mektebi bulunuyordu (Aydın, 2011). 

İdadi mektepleri, önce vilayet merkezlerinde açılmış, daha sonra sancak merkezlerinde açılmaya başlanmıştır. Konya vilayetinin ekonomik yapısı ve eğitim durumunu anlatan bir layihadan 1880 yılında Konya vilayetinde rüştiye mektebinden sonra öğrencilerin öğretime devam edebilecekleri idadi, sanat ve ziraat mektebinin mevcut olmadığını öğreniyoruz (Karaer, 2 Ocak 2024). Konya İdadi Mektebi 1889 yılında açılmıştır.

Konya vilayetine bağlı Niğde ve Hamidabad sancaklarında idadi mekteplerinin açılması için 1898 yılında harekete geçildiği görülüyor. Konya vilayet meclisi tarafından hazırlanan 2 Recep 1318 (26 Ekim 1900) tarihli mazbatada; eğitimin geliştirilmesi, vatan evlatlarının yetiştirilmesi için Niğde’de idadi mektebi açılması için önceden hazırlanan 2 Haziran 1314 (14 Haziran 1898) tarihli mazbatanın 13 Temmuz 1314 (25 Temmuz 1898) tarihinde Maarif Nezaretine gönderildiği belirtilmiştir. Söz konusu mazbatada; vilayet merkezlerinden başka sancak merkezlerinde de idadi mektepleri açıldığı, İstanbul’daki yatılı idadi mektebinin gündüzlüye çevrilmesi sebebiyle sancak merkezlerinde idadi mektebi açılmasının büyük önem arz ettiği, Konya vilayet merkezi ve Antalya’daki idadi mekteplerine mesafenin uzaklığından dolayı öğrencilerin devamda zorlandığı; Isparta ve Niğde kasabalarında birer idadi mektebi açılmasına ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. Ayrıca söz konusu mazbatada Isparta kasabasında açılacak idadi mektebinden Burdur sancağındaki öğrencilerin de istifade edeceğine işaret edilmiştir (Belge-1: COA Y.MTV 209-15-3).

9 Aralık 1898 tarihli başka bir belgede; Isparta ve Burdur sancaklarında idadi mektebi açılması için teşebbüse geçildiği görülüyor. Nezaret-i Maarif-i Umumiye Mektub-ı Kaleminden çıkan 3 Cemazeyil-ahir 1317 (9 Ekim 1899) tarih ve 126 numaralı yazıda; Isparta ve Burdur sancaklarına mahsus birer mekteb-i idadi küşadıyla ilgili 21 Teşrin-i sani 1314 (3 Aralık 1898) tarih ve 151 numaralı tezkerede; Isparta ve Burdur sancaklarında idadi mektebi tesisiyle ilgili talebin vilayet maarif bütçesinde karşılığı bulunmadığı gerekçesiyle kabul edilmediği, ileride karşılığı bulunduğu taktirde icabına bakılacağı belirtilmiştir (COA BEO 1383-103846).

Konya vilayetinin Isparta ve Niğde’de idadi mektebi açılması için Maarif Nezareti nezdinde yaptığı müracaatlardan netice alınamaması üzerine, Konya Valisi 2 Şaban 1318 (25 Kasım 1900) tarih ve 1174 numaralı yazı ile padişah makamına başvurmuştur. Konya Valisi söz konusu yazıda; Konya vilayet meclisinin vilayet dahilindeki Isparta ve Niğde kasabalarında birer idadi mektebi açılarak rüştiye mektebinden mezun olan öğrencilerin eğitimlerine devam etmelerine imkan sağlanması için bir mazbata hazırladığı; bu konuda Maarif Nezareti nezdinde yapılan müracaatlardan netice alınamadığı; memleketin saadet ve menfaati için önemli olan bu konunun halli için padişah makamından yardım istemiştir (Belge-2: COA Y.MTV 209-15-1).

Konya Valisi Ferit tarafından 26 Teşrin-i evvel 1317 (8 Kasım 1901) tarihinde Maarif Nezaretine çekilen telgrafta; Isparta ve Niğde’de açılacak idadi mektepleri hakkındaki müsaadenin hızlandırılması talep edilmiştir  (Belge-3: COA MF.MKT 590-40-1). Bütün bu girişimlere rağmen, Isparta İdadi Mektebinin açılmasıyla ilgili 1902 yaz ayına kadar herhangi bir gelişme olmamıştır.

Nezaret-i Maarif-i Umumiye Meclis-i Kebirine ait 12 Rabiu’l-ahir 1318 (19 Temmuz 1902) tarih ve 941 numaralı belgeden Konya Mektebi İdadisi Muavini olan Mehmet Efendinin terfian Isparta Mektebi İdadisi Müdürlüğüne atandığını öğreniyoruz (COA MF.MKT 658-7). Bu karardan sonra, Isparta ve Niğde idadi mekteplerinin açılması için gerekli tahsisatın ayrıldığı görülüyor.

Konya Valisi Ferit tarafından Maarif Nezaretine çekilen 5 Ağustos 1318 (18 Ağustos 1902) tarihli telgrafta; Isparta ve Niğde idadi mektepleri için yapılacak masraflara mahallinde karşılık bulunamadığından Niğde İdadisi için 4.500 ve Hamidabad İdadisi için de 3.500 guruşun sarfına izin istenmiştir (Belge-4: COA MF.MKT 655-13-1).

Maarif-i Umumiye Nezareti Mektub-ı Kaleminden Konya Vilayetine yazılan 5 Ağustos 1318 (18 Ağustos 1902) tarihli yazıda; Hamidabad ve Konya idadileri için istenilen 3.265 guruşun sarfına izin verildiği belirtilmiştir (Belge-5: COA MF.MKT 655-13-4).

Konya Valisi Ferit tarafından Maarif Nezaretine çekilen 13 Ağustos 1318 (26 Ağustos 1902) tarihli telgrafta; Konya vilayeti için herhangi bir şey istenilmediği, söz konusu 3.265 guruşun sadece Isparta İdadisi için harcanacağı; Niğde İdadisi için de 4.500 guruşun sarfı için izin talep edildiği belirtilmiştir (Belge-6: COA MF.MKT 655-13-5).

Isparta idadisinin açılışı için para tahsis edilirken, aynı günlerde okula bir öğretmen tayin edilmiştir. İdadi İdaresine yazılan 17 Ağustos 1318 (30 Ağustos 1902) tarihli yazıda; Isparta İdadisine tayin edilen öğretmen Halim Efendinin görev yerine gitmek için yola çıktığı bildirilmiştir (Belge-7: COA MF.MKT 661-44-2). Isparta İdadi Mektebine 19 Temmuz 1902 tarihinde müdür, 30 Ağustos 1902 tarihinde öğretmen ataması yapılmış, böylece okul açılmıştır.

Konya Maarif Müdürü İzzet Bey Maarif Nezaretine gönderdiği bir telgrafta; Hamidabad İdadisinin 19 Ağustos 1318 (1 Eylül 1902) tarihinde coşkulu bir şekilde resmi açılışının gerçekleştirildiğini bildirmiştir (Belge-8 COA MF.MKT 662.13.1). Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan “Tarihi 100 Lise” adlı yayında; “Isparta Erkek Rüştiyesinin 19 Ağustos 1902 tarihinde altı sınıflı Liva İdadisine, 1904 yılında da son sınıfı lağvedilerek beş sınıflı liseye dönüştürüldüğü belirtilmiştir.

H.1321 (1903-1904) tarihli Maarif Salnamesine göre; Isparta Rüşdiyesi ile birlikte öğretim yapılan Isparta İdadisinde 7 öğretmen 1 mubassır (gözetmen) ve 1 hademe görev yapmış; 80+40=120 öğrenci öğrenim görmüştür. Aynı kaynağa göre; Isparta İdadisinde okutulan dersler ve öğretmenlerin isimleri şöyledir (Öztürk, 2023: 97):

Mehmet Efendi          Müdür, Fransızca, hesap ve hendese muallimi                     

Mehmet Ali Efendi    Müdür Muavini, coğrafya, Arabi, tarih ve ilm-i eşya muallimi

Halim Sabit Efendi    Türkçe, hesap, malumat-ı ziraiye ve sıhhiye muallimi

Talat Efendi               Resim muallimi

Zeki Efendi                Ulum-ı diniye muallimi

Mustafa Efendi          Hüsn-i hat muallimi

Mehmet Ali Efendi    Türkçe muallimi

Eyüp Sabri Efendi      Mubassır (Gözetmen)

Osmanlı Arşivinde Isparta İdadi Mektebiyle ilgili öğretmen tayini, bina inşaatı, tamiri vb. konularda belgeler mevcuttur. Biz bu yazımızda okulun açılışıyla ilgili belgeleri değerlendirmeye çalıştık. Isparta Rüştiye Mektebi ve Isparta İdadi Mektebi yapıları için A. Şevket Duymaz’ın yazısına başvurulabilir (Duymaz, Temmuz 2017).

SONUÇ

Konya vilayetine bağlı Niğde ve Isparta sancaklarında birer idadi mektebi açılması için Konya Valiliği tarafından 1898 yılında başlatılan çalışma, ancak 1902 yılında semeresini vermiş; Isparta İdadi Mektebi 1 Eylül 1902 yılında parlak bir törenle hizmete açılmıştır. Osmanlı Arşivindeki belgelere göre; Isparta İdadi Mektebinde 1922 yılına kadar eğitim ve öğretime devam edilmiştir. Cumhuriyet döneminde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile Türkiye’de eğitim sistemi yeniden düzenlenmiş; 1924 yılında Isparta Ortaokulu, 1951-1952 öğretim yılında Özel Isparta Lisesi açılmıştır. Özel Isparta Lisesi, 1952 yılında Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir.

BELGELER

 

Belge – 1

Belge yer numarası: COA Y.MTV 209-15-3

Özet: Isparta ve Niğde kasabalarında birer idadi mektebi açılması

Tarih: 2 Recep 1318 (26 Ekim 1900)

Konya Vilayeti

Mazbata sureti

Maarifin tevsi’i daire-i intişarı ile evlad-ı vatanın behre-mend feyz-i marifet olmaları nezd-i maali hazreti hilafet-penahide mültezim olmasına ve merkezler olan Niğde kasabasının cesamet ve ehemmiyeti derkar bulunmasına mebni orada dahi bir mekteb-i idadinin tesis ve küşadı lüzumuna dair meclis-i acizanemizin fi 2 Haziran sene 1314 (14 Haziran 1898) tarihli ve dört yüz kırk iki numaralı mazbata-i mütekaddimesiyle sebk eden iş’arı üzerine maarif müdüriyetine hitaben şeref-varid olup mütalaa olunan fi 13 Temmuz sene 1314 tarihli ve kırk sekiz numaralı tahrirat-ı aliyye-i nezaret-penahilerinde mekteb-i mezkurun küşadı içün senevi sarfı mukteza mebaliğin karşılığı bulunan hassa-i ianenin mahalline ait nısfının baliğ olduğu otuz yedi bin yüz iki guruşun yirmi dört bin beş yüz guruşunu Niğde sancağı merkezinde küşad olunan İdadi mektebine altı bin guruşu da ahiren Konya İnas Rüşdiyesi muallimi saniliğine tahsis kılınarak bundan sonra altı bin altı yüz guruşun kaldığından ve nezareti celileri bütçesinin müsaadesizliği cihetiyle başka bir karşılık tedariki kabil olamayacağından mekteb-i idadi küşadı halinde ona kulb olunacak Niğde Rüşdiyesinin tasarruf edilecek tahsisatı ile bakiye kalan salifü’z-zikr altı bin guruşun mecmu’u olan on dokuz bin iki yüz doksan guruşla Niğde’de bir mekteb-i idadi küşadı ve idaresi mümkün ise bir tertip yapılarak o cihetin bu suret mümkün olmadığı taktirde karşılıksız kalan on yedi bin sekiz yüz guruş için Maarif Vilayet İdaresi bütçesi dahilinde karşılık bulunarak keyfiyetin iş’arı lüzumu beyan buyrulmuştu.

Beheri bir mekteb-i idadinin otuz yedi bin yüz kırk guruş derdest bir masrafla idaresi kabil olamayacağı emsali delaletiyle müsbet bulunmasına nazaran emr-i menu’ bahs olan on dokuz bin guruştan ibaret bir karşılık husul-i maksadı temini kafi olacağı gibi üst tarafının ikmali içün vilayet maarif idaresi bütçesi dahilinde karşılık tedariki dahi mümkün değildir. Malum-ı ali-i daverleri olduğu üzere her sancağın hassa-i ianesinden mahalline ait muktezi o sancağın umur-ı maarif ve mekanıyla mesarif olunmak lazım gelip Niğde sancağının hassa-i ianesinden oraya iadeten nısf-ı Antalya’da açılan mekteb-i idadinin idaresini temine maa-ziyade kafi iken Niğde’ye ait ihtiyacat-ı mahalliye mahsus bir karşılık olmaya mektebi idadisine tahsisiyle Niğde de dahi derece-i vücubda bulunan mekteb-i idadinin bu yüzden karşılıksız bırakılması muvafık madelet ve maslahat olması gerektir.

Saye-i maali dai hazreti padişahide merakiz-i vilayat-ı şahaneden başka birçok elviye merkezlerinde dahi mekatib-i idadiye tesis edilmiş olduğu halde bu vilayetin yalnız Niğde sancağından maada havi olduğu diğer üç liva merkezinde henüz idadi mektebi küşad edilmediği cihetle oralarda mekatib-i rüştiyeden çıkan şakirdan mazhar-ı feyz-i irfan olmaktan mahrum kalarak bi’z-zarure nakıs ve herhalde gayri kafi bir tahsilin müktesabat-ı mahdudasıyla iktizaya mecbur olmakta ve gerçi merkez-i vilayette ve Antalya’da birer mekteb-i idadi var ise de mesafat-ı baidede bulunan liva-i saire şakirdanın bu mekteplere gelip devam etmek suretiyle istifade etmeleri esbab-ı maniayı adiyeden dolayı kabil olamadığı olduğu gibi dersaadet mekteb-i idadisinin nehariye kalb (yatılıdan gündüzlüye çevrilmiş) olunmasından dolayı badema taşradan talebin gönderilmesi dahi işar-ı ahir nezaret-i penahileri icabından bulunmasına nazaran usul ve kararı veçhile liva merkezlerinde de mekatib-i idadiye küşadındaki lüzum ve ehemmiyet şu sebeplerden naşi bir kat daha kesb-i katiyet alınmıştır. nezd-i sami-i asafanelerinde hafi olmadığı üzere ahaliden alınmakta olan hassa-i ianenin tarh ve (…) umur-ı maarifin memaliki şahanenin cihetinde arzu-ı aliyye-i muvafık bir suret ve nispette (..) temin-i tamim ve intişarı aslisine mebni olup halk her sene bu maksada hizmet içün büyük bir fedakarlık ihtiyar etmekten geri durmamakla beraber mekatib-i idadinin tesis ve idaresi külfet ve mecburiyeti dahi terk ve tevdi olunduğu halde karşılığı esasen onların keselerinden çıkmakta olan ve tesisi hükümet-i seniyeye ait olmak üzere bir usul ve karara merbut bulunan mekatib-i idadinin adem-i tesisinden naşi evlatlarının nimet-i feyz-i maariften mahrum kalması haklı bir şikayete meydan açmakta ve şevk u gayreti mucib olmaktadır.

Hamidabad sancağı merkezi olan Isparta kazası dahi Niğde kasabası gibi haiz-i ehemmiyet bir mamura-i medeniyet olduğu halde orada da henüz bir mekteb-i idadi açılmış olmamasından dolayı aynı hal mevcut olduğundan Isparta’da küşad olacak mekteb-i idadi oraya hem-hudud olan Burdur sancağı talebesinin oraya devam etmesi ve o sayede onların da behre-mend feyz-i marifet olmaları mümkün idüğünden kasaba-i mezkurede bir mekteb-i idadinin küşadı mertebe–i vücubdadır.

Maarif idaresinden alınan malumat-ı hesabiyeye göre Niğde sancağının senevi hassa-i ianesi iki yüz otuz sekiz bin iki yüz seksen beş ve Hamidabad sancağınınki de yüz yetmiş dokuz bin altı yüz altmış beş guruştan ibaret bulunduğu anlaşıldığından ve böyle senevi bir hayli hassa-i iane vermekle mükellef bulunan cesim ve mühim iki sancak merkezi talebesinin tedrisat-ı idadiyeden devam-ı mahrumiyetleri neşr-i maarife münatıf olan fikr-i feyyaz hümayun-ı hazret-i hilafet-penahinin derece-i ulvilerine tevafuk edemeyeceğinden nezaret-i celilerine ait hassa-i ianeden miktar-ı kafi terk edilmek suretiyle tedarik olunacağı karşılık tealüm-i nehari olmak üzere Niğde ve Isparta’da birer mekteb-i idadinin tesis ve küşadı hususuna sezavar-i müsaade-i celile-i nezaret-i penahileri hassa-i iane olunur ol-babda

Belge – 2

Belge yer numarası: COA Y.MTV 209-15-1

Özet: Isparta ve Niğde kasabalarında birer idadi mektebi açılması

Tarih: 2 Şaban sene 1318 (25 Kasım 1900)

Konya Vilayeti: 1174

Mabeyin-i Hümayun Canib-i Mülukane Başkitabet Celilesine

Atufetli Efendim Hazretleri

Envar-ı feyz maarifin en şaşaalı cilvegah-ı ve maal-i penahi olan devr-i dilara-yı füyuzat-ı bahşa-yı hazreti hilafet-penahide birer mamur-i medeniyet olan Niğde ve Isparta kasabalarında dahi birer mekteb-i idadinin küşadıyla mekatib-i rüştiyeden çıkan ve şimdiye kadar feyz-i irfan olmaktan mahrum kalan şakirdanın behere-mend marifet olmaları lüzumuna dair meclis-i idare-i vilayetten bi’t-tanzim Maarif Nezaretine irsal olunan mazbatanın sureti leffen taktim kılınmış ve bu iki kasabada dahi birer mekteb-i idadinin küşadı hakkında esnayı devr ü teftiş-i çakeranemde sadaka-i mülukane taraflarında umumi ve samimi bir arzu ve iştiyak olduğu gibi elviye merkezlerinde mekatib-i idadi küşadı da zaten usul ve nizam icabından bulunduğu ve bir müddettir taşradan dersaadet mekteb-i idadisine talep gönderilmekte bulunduğu ve cesamet ve ehemmiyeti derkar olan misallü elviyeye birer mekteb-i idadi küşadı maksadı seniye-i cenabı veliyyu nimeti a’zamice muvafık görüldüğü halde bu babda şimdiye kadar nezaret-i müşarünileyhaya vuku’bulan müracaat-ı mükerrere neticesiz kalmış olmakla saadet ve menfaat memlekete müteallik olan bu maksad-ı mühimin dahi temin-i husuli içün müsaade-i (..) hazreti hilafet-penahinin şeref-erzan buyrulması niyaz ve istirhamına cür’et kılındı ol-babda emr ü ferman hazreti menlehü’l emrindir fi 2 Şaban sene 1318 / 11 Teşrin-i sani sene 1316 / 25 Kasım 1900

Konya Valisi

Bende

Mühür

Belge – 3

Belge yer numarası: COA MF.MKT 590-40-1

Özet: Isparta ve Niğde’de tesisi istenen idadi mektepleri hakkındaki müsaadenin acilen verilmesi isteği

Tarih: 26 Teşrin-i evvel sene 1317 (8 Kasım 1901)

Telgrafname

Maarif Nezareti celilesine

Niğde ve Isparta’da tesisi istida olunan iki mektebi idadi hakkındaki müsaadenin tesri-i itası tekrar müsterhamdır fi 26 Teşrin-i evvel sene 1317 (8 Kasım 1901)

Konya Valisi

Ferit

Belge – 4

Belge yer numarası: COA MF.MKT 655-13-1

Özet: Isparta ve Niğde kasabalarında birer idadi mektebi açılması

Tarih: 5 Ağustos sene 1318 (18 Ağustos 1902)

Konya vilayetinden Maarif Nezaretine çekilen telgraf

Maarif Nezareti Aliyesine

Yevm-i cülus-ı hümayun hazreti padişahi küşad edilecek Hamidabad ve Niğde idadilerinin levazım-ı tesislerine mahallerince karşılık bulunamadığından Niğde içün 4.500 ve Hamidaabad içün de 3.500 guruşun sarfına (…) mezuniyet itası mütemennadır. Fi 5 Ağustos sene 1318 (18 Ağustos 1902)

Konya Valisi Ferit

Belge – 5

Belge yer numarası: COA MF.MKT 655-13-4

Özet: Isparta ve Niğde kasabalarında birer idadi mektebi açılması

Tarih: 12 Ağustos 1318 (25 Ağustos 1902)

Maarif-i Umumiye Nezareti Mektub-ı Kalemi

Konya Vilayetine

5 Ağustos 1318 / 18 Ağustos 1902 Hamidabad ve Konya idadileri içün talep olunan üç bin iki yüz altmış beş guruşun sarfı posta ile derdest tebliğidir icabının ifası babında 

Belge – 6

Belge yer numarası: COA MF.MKT 655-13-5

Özet: Isparta ve Niğde kasabalarında birer idadi mektebi açılması

Tarih: 13 Ağustos 1318 (26 Ağustos 1902)

Konya Vilayetinden Maarif Nezaretine çekilen telgraf

Maarif Nezareti celilesine

12 Ağustos 1318 (25 Ağustos 1902) Konya idadisi içün bir şey istenilmeyip 3.265 guruş yalnız Isparta idadisi içün Niğde idadisi içün de dört bin beş yüz guruş istenilmişti. Mekteb-i mezkurun da cülus-ı hümayun hazret-i padişahi resm-i küşadının icrası mukadder olduğundan mezkur dört bin küsur guruşun dahi sarfına telgrafla mezuniyet itası temennadır ol-babda fi 13 Ağustos 1318 (26 Ağustos 1902).

Konya Valisi Ferit 

Belge – 7

Belge yer numarası: COA MF.MKT 661-44-2

Özet: Isparta İdadi Mektebine tayin olunan Halim Efendinin görev yerine gitmek için hareket ettiği

Tarih: 17 Ağustos sene 1318 (30 Ağustos 1902)

İdadi İdaresine

Konya Maarif Müdürünün işbu telgrafnamesinde derdest küşad olan Isparta İdadisi muallimlerinden Halim Efendi mahal-i mezkura muvasalat etmediğinden gelmediği taktirde uhdesindeki derslerle diğerine verilmesi istizan ediliyor. Mumaileyh Halim Efendi fi 18 Ağustos sene 1318 tarihinde mahal-i memuriyetine müteveccihen buradan hareket etmiş olduğundan bugünlerde vasıl olacağı bedihi olmakla vasıl olmadığı taktirde tekrar iş’arı zımnında tahrir ile cevap emr ü tastirinin mektub-ı kalemine emir ve havale buyrulması babında emr ü ferman hazreti menlehül emrindir fi 17 Ağustos sene 1318 / 30 Ağustos 1902

Mühür

Mektub-ı Kalemine fi 17 Ağustos sene 1318 (30 Ağustos 1902)

Belge – 8

Belge yer numarası: COA MF.MKT 662-13-1

Özet: Hamid sancağında tesis edilen mekteb-i idadinin resmi açılışının yapıldığı

Tarih: 19 Ağustos sene 1318 (1 Eylül 1902)

Maarif Nezareti Celilesine

Saye-i muvaffakat-vaye-i hazret-i padişahide vilayetin müteaddidesinde bu yevm-i mesudde bir çok mekatibin küşad ve vaz’ı esas resmleri icra kılındığı ve Hamidabad İdadisinin dahi bir cemm-i gafir huzurunda maliyeden bendeleri hazır bulunduğu halde resmi küşadlarının gayet parlak bir surette icra ve bu vesileyle de dava-yı makruza-i hazret-i hilafet-penahinin umum tarafından kemal-i saddak ve ubudiyetle tekrar kılındığı maruzdur

Fi 19 Ağustos sene 1318 (1 Eylül 1902)

Müdür-i Maarif

İzzet

KAYNAKLAR

– Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı

– MF.MKT 590-40-1

– Y.MTV 209-15-1 ve 3

– MF.MKT 655-13-1,4 ve 5

– MF.MKT 661-44-2

– MF.MKT 662-13-1

– Aydın, Mithat (2011), “Modernleşme Çağının Bir Eğitim Kurumu: Denizli İdadisi”, Erdem, sayı: 61, s.31-58

– Duymaz, A. Şevki (Temmuz 2017), “Isparta İdadisi”, Osmanlı Mirası araştırmaları Dergisi, cilt:4, sayı:9, s.43-56

– Karaer, İbrahim (2 Ocak 2024) “Uluborlu Rüştiye Mektebiyle İlgili Belgeler”, https://ibrahimkaraer32.wordpress.com /

– Öztürk, İbrahim (2023), “Maarif Salnamelerine Göre Hamidabad Sancağında Eğitim (1898-1903), Avrasya Uluslararası Araştırma Dergisi, 11 (37), s.84-107

-Tarihi 100 Lise http://ogm.meb.gov.tr/20.01.2024

NOT: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

Dr. İbrahim KARAER

Ankara, 20 Ocak 2024

 

Yorum bulunmamaktadır.
Konu: ISPARTA İDADİ MEKTEBİNİN AÇILMASIYLA İLGİLİ BELGELER (1898-1902)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.