Adamın biri, “Memlekette ne var ne yok?” sorusuna “Bekri Mustafa, Ayasofya’ya imam oldu!” cevabını vermiş. Türkiye’de başka hiçbir ülkede görülmesi imkânsız, aklın alamayacağı işler oluyor. Bekri Mustafalar, sadece Ayasofya’ya değil, neredeyse bütün kurumlara imam oldu. Erenler, çevrenize dikkatlice bir bakın, bu ayyaşların nasıl her yerde türediğini, din tacirliği yaptığını görürsünüz.
Ayasofya’ya tayin edilen imam, devletin en yetkilisinin huzurunda bu devletin kurucusu ve temel harcına hakaret ediyor. Bölücülük yapıyor, milleti ayrıştıracak bir suç işliyor. En yetkili dâhil, oradakiler sessiz kalıyor. Kimse “Hoşt.” veya “Efendi ağzını topla, sen ne diyorsun?” demiyor. Bu da imamı destekleyip görüşlerine katıldığını veya ona karşı söz söyleyemediğini gösterir. İki durum da vahimdir. Bir devletin başının, huzurunda devletin kurucusuna hakaret edilmesine herhangi bir nedenle ses çıkarmaması nedendir?
Burada bir soru soralım: Atatürk’e yapılan doğrudan veya dolaylı saldırılar, neden genellikle sözde imamlar, dini siyasete alet eden İslamcılar tarafından yapılıyor? Çünkü Türk milletini, esir edilmek üzere iken ayağa kaldıran Atatürk, ajan yuvası haline gelmiş tekke ve zaviyeleri kapatmıştı. Çünkü İngilizler, tekke ve zaviyelere sızmış, sahte hocalar, imamlar, şeyhler, şeyhülislamlar; İskilipli Atıflar, Mustafa Sabriler yetiştiriyorlardı. İngiliz Muhipler, Kürt Teali Cemiyetinin nerelerden çıktığını hatırlayın lütfen.
İngiliz kininin sebebi büyük: Çanakkale, Türkiye, Hindistan kayıpları… Tekerlerine çomak sokan Atatürk’ü yıpratmak için yüz yıldır uğraşıyor; her aracı kullanarak saldırmalarına rağmen tek sonuç aldıkları yerden, İslâmî gözüken çevreler üzerinden karalamaya devam ediyorlar. Atatürk’e özel hayatı, annesi, yemesi içmesi, harf inkılabı vb. konular üzerinden saldıran İngiliz uzantıları, gülünçtür, Atatürk’ü İngiliz’in adamı olmakla suçluyor. İngilizler bu suçlamaları kimin eliyle yapıyor? Fesli Kadir gibi İngiliz beslemeleri, Said Nursi gibi âlim geçinenler yoluyla! Fethullah Gülen gibi Vatikan’ın gizli kardinali olan ajanlar üzerinden yapıyorlar.
Üzerinde durulması gereken konu, İngiliz’in yaptığı, gâvurun gâvurluğu değil, bizim yapmadıklarımızdır. İngiliz, kendi devleti için bunları yapar; küfreder, karalar… Peki, biz neden İngiliz oyunlarına geliriz? En yetkililerce Atatürk’ü dinsiz ilan eden İngiliz beslemelerine itibar, ihtimam gösterilir? Niçin Türkiye’de, Gazi Atatürk’e neden küfrettiğini bir an bile düşünmeyen “Müslüman” yetişir? Koca Kurtuluş Savaşına sahte diyen “İslâmcı“lar nereden çıkar? Çanakkale çok önemli bir savaştır da o savaşın kazanılmasında en büyük payı olan Atatürk niçin yok sayılır? Bunu yapanlar da kendilerini Müslüman sayar, İslâm’a hizmet ettiğini, başarılı olduğunu zanneder?
Türk milleti oyunu fark etmiştir. Atatürk’e düşmanlık edilmesinin arkasında Türk’e düşmanlık etmenin olduğu görülmüştür. Sorum en yetkililere: Siz ne zaman akıllanacaksınız? İktidarı almak için kol kola girip desteklediğiniz Fetullah Gülen’in ihaneti de mi aklınızı başınıza getirmedi? Ne zaman İngiliz, Amerikan ağzı ile Türk’e ve İslâm’a bakmaktan vaz geçeceksiniz? Türk milleti feraset sahibidir. Doğru ile yanlışı ayıramayacak kadar basiretsiz iseniz, millet size verdiği yetkiyi geri de almasını bilir.
Devekuşu gibisiniz. Ne zamana kadar bu milleti oyalayacaksınız? Suçladığınız, “ey” diye el kol salladığınız kişilerle işbirliği yaptığınızı millet gördü. Görmüyorsanız ya siz büyük yanılgı ve gaflet içindesiniz ya da akıl hocalarınız. Görüyorsanız gaflette değil başka yerdesiniz. Televizyonlarda halkı uyutmakla görevlendirdiğiniz her şeyden anlayanlar durmadan konuşuyor ama millet artık inanmıyor. Her şeyi güllük gülistanlık göstermeye çalışan işgüzarlarınızın söylediği yalanlar yetmiyormuş gibi şimdi de bir yeraltı babasının söyledikleriyle gündemi işgal ediyorsunuz. Milleti meşgul etmeyi bırakın. Çıkın “yapmadık” ya da “yaptık” deyin. Sakın “aldatıldık” demeyin, yemezler.
Kaynak: Günboyu
Yorum bulunmamaktadır.