Dr. İbrahim KARAER
Isparta ili Senirkent ilçesi Uluğbey köyündeki “İsmail Boyacı Müze Evi” çok ses getirdi. Ulusal ve yerel televizyonlar, bu müzeyi izleyenlerine tanıttılar. Uzaktan yakından birçok kişi bu müzeyi görmek için Uluğbey köyünü ziyaret etti. Müzenin kurucusu İsmail Boyacı, müzeyi ziyarete gelenlerle tek tek ilgilendi. İsmail Boyacı, böylesine güzel bir eser meydana getirmekle yetinmedi. Köyüne daha çok hizmet etmek istiyordu. Doğup büyüdüğü, ömrünü adadığı köyünü tanıtmak için “Anadolu’da Bir Köy Uluğbey’in Gelenek ve Görenekleri” adlı bir kitap hazırladı ve bunu 2023 yılının Kasım ayında kendi imkanları ile yayınlamayı başardı.
İsmail Boyacı, kitabın sunuşunda, bu kitabı niçin ve nasıl hazırladığını şöyle anlatıyor: “Isparta ili Senirkent ilçesine bağlı olan Uluğbey köyüm, Anadolu’daki en eski yerleşimlerden biri olup birçok medeniyete tanıklık etmiş ve bu zaman içerisinde birçok kültürden etkilenmiştir. Bu çalışmayı kaybolmaya yüz tutmuş gelenek ve göreneklerimizi derlemek ve bu kültürü kayıt altına almak için yapmaya başladım. Bu çalışma ilerledikçe bende geç kalınmış proje olduğu kanaati oluştu. Bu süreçte araştırıp ulaştığım her bilgi, daha büyük, daha bilinmez ve unutulmaya yüz tutmuş bilgiler, görenekler ve yaşanmışlıklar çıktı karşıma. Öyle ki benim yazabildiklerim neredeyse noktası… Birçoğu da unutulmuş ve bu günlere ulaşamamıştır.”
İsmail Boyacı, köyünün coğrafi yapısı, tarihi, ekonomisi ve gelenekleri hakkında 510 sayfalık bir eser hazırlamasına rağmen; köyünün kaybolan değerlerine ulaşamamanın üzüntüsünü yaşadığını, bunun geç kalınmış bir çalışma olduğunu ifade etmiştir. Ve İsmail Boyacı bu tespitinde çok haklıdır. Bu çalışmaların yıllar önce yapılması gerekirdi. Maalesef Türk aydınları bunu başaramadı; yeni yetişen nesiller, kendi değerlerine yabancılaştı ve köksüz bir toplum haline geldik.
Uluğbey köyü, tarihte yetiştirdiği büyük devlet adamları ve ermiş kişilerle tanınmış bir köydür, dolayısıyla zengin bir kültüre sahiptir. Uluborlu’nun fethinde şehit olan Battal Gazinin amcası Hasan Gazi, Sultan Osman Gazi’nin yakın komutanı Seyit Cafer, Sultan Orhan’ın komutanlarından Uzun Er, Macaristan’ın Budin şehrinde türbesi bulunan Gül Baba, Cezayir’de Sarıyakup Tepesinde türbesi bulunan Hüseyin Veli, Uluğbey köyünde türbesi bulunan Seyit Veli Baba, Padişah Abdülhamid’in huzur hocalarından Mehmet Takiyiddin Efendi Uluğbey köyünden yetişmiş önemli şahsiyetlerdir.
Bu güzel eseri kendi köyüne ve Türk toplumuna kazandıran İsmail Boyacı tarihçi, edebiyatçı, sosyolog ve folklor (Halkbilim) uzmanı filan değildir. O Meslek Lisesi mezunu, geçimini emek gücü ve küçük çaplı ticaretten kazanmış, bugün Uluğbey köyünde yaşayan emekli bir insandır. Köyüne sevdalıdır. Boyacı, bu eseri ile Uluğbey köyü halkının inanç ve yaşayışının yazıcısı olmuş ve ebediyen yaşaması için tarihin kucağına bırakmıştır.
Bu kitapta Uluğbey köyünün tarihi, nüfusu, coğrafyası, dağları, tepeleri, yaylaları, dereleri, dinlenme ve eğlenme yerleri, yolları, sokakları; köyün ekonomisi, tarım ve hayvancılığı; sosyal yaşantı, esnaf ve zanaatkarlar, müzisyenler, çobanlar; köydeki inanışlar, doğum, düğün, sünnet, ölüm gelenekleri; giyim ve takı gelenekleri, bayram kutlamaları, eğlenceler, yayla şenlikleri, mutfak kültürü, dualar, bilmeceler, atasözleri ve özdeyişler vb. hakkında ayrıntılı bilgiler bulacaksınız.
İsmail Boyacı bu eseri hazırlarken 90 kaynak kişiden, yaklaşık 140 araştırma eser ve makaleden yararlanmıştır. Böylesine kapsamlı bir eseri kültür hayatımıza kazandıran İsmail Boyacı, halen Uluğbey Köyü Seyyid Veli Baba Sultan Kültür ve Turizm Derneği Başkanlığını yürütmektedir. Boyacı’yı takdire şayan bu çalışmasından dolayı tebrik ediyor, kitabın ilgililere yararlı olmasını diliyorum.
Yorum bulunmamaktadır.