Açıkça ve büyük harflerle yazayım:

Faize karşıyım, onun her yükselişinde ülkem adına içim acıyor.

Bir şey daha…

Her türlü dövizin yükselmesi ülkem adına içimi acıtıyor.

Bu iki konudaki görüşümü belirttikten sonra gelelim dolarla ilgili son gelişmelere.

Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum. Cumhurbaşkanıydım. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum.” dedi.

Önce bir tespit: Sadece bu ülkede değil, tüm dünyada ilgilenen herkes biliyor ki “Bu ülkede R. Tayyip Erdoğan’dan habersiz kuş uçmaz.”

Mesela, hiç kimse yanında “Merkez Bankası verilerine göre 17 Aralık’la biten haftada; Brüt rezerv,  6 milyar 17 milyon dolar azalarak, 123 milyar dolardan 116,5 milyar dolara geriledi.” diyemez. Bu nedenle, varsayalım ki bu tespit “Emekli Öğretmen“in kallavi bir yalanı… Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi, hesap veren Başbakanlar, bakanlar vardı ve onların döneminde bu rezervler azaldı.

Peki, kimmiş bu potansiyel suçlular?

6 Eylül 2014’ten 22 Mayıs 2016’ya kadar Ahmet Davutoğlu başbakanlık yapmış.

24 Mayıs 2016’da başbakan olarak başlayan Binali Yıldırım ise 24 Haziran 2018’de yapılan seçimlerin ardından son başbakan olarak tarihe geçmiş.

Sayın Davutoğlu’nun Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Sayın Cumhurbaşkanımızın son hükümetinde de görev yapmış. Dahası Sayın Yıldırım’ın da bir süre Ekonomi Bakanı olmuş.

Hâlâ da AKP’de yiğitçe mücadelesini sürdürüyor.

Sonraki dönemin en uzun süre görev yapan Ekonomi Bakanı ise Berat Albayrak.

Hemen araştırdım sizin için bu isimlerin hangisi ya da hangileri suçlu diye…

Yeğene sorsam hemen Ahmet Davutoğlu diyecek. Çünkü diğer isimler Saray’a bağlılıklarını her fırsatta dile getirmeye devam ediyor ama Ahmet Bey farklı. Artık “Kral çıplak!” diyor. Bu nedenle önce onu araştırdım sizin için… Tabii ki yeğenim için de…

Sayın Davutoğlu “Net 26 milyar, brüt 120-125 milyar bandında rezervimiz vardı ve Merkez Bankası hiçbir zaman arka kapı operasyonlarıyla dolar satma ihtiyacı hissetmedi” diye cevap veriyor, bu cevaba da şu ana kadar saray çevresinden yalanlama gelmedi.

Hem suçu da bakanlarına atmadı. Kendi döneminde yapılan her işin sorumluluğunu alıyor.

Gelelim Sayın Binali Yıldırım’a… Onun kanadından herhangi bir tepki gelmedi. Gelmesi de beklenmiyor zaten… Yalnız şunu unutmamalı, Sayın Damat Bakan’ın o dönemde yetkilerini sonuna kadar kullandığı da bir gerçek.

Ben, yukarıda durumun genel bir fotoğrafını çektim. Döviz kaybının suçluları ya bunların tamamı ya da aralarından biri veya birkaçı. Elimde herhangi bir belge yok ama kapı gibi bir tanığım var: Sayın Cumhurbaşkanımız.

Elimde belge yok, demiştim ya: Emekli Öğretmen’de vardır, ona sorayım deyip sarıldım telefona…

Makineli tüfek gibi sıraladı.

Senin gözlerinde bir sorun mu var? Sor Google’a ‘128 milyar ne oldu?’ diye bana sorduğun sorunun cevabını öğren. Sonra piyasaya Merkez Bankası, kasasındaki rezervleri boşaltırken “Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak ya, toplayalım dolarları… Dolar düştü 5 liraya, şimdi bunlar kara kara düşünüyor.” diyene bir bak kimmiş, bu cümleyi hangi başbakan(!) zamanında söylemiş diye araştır. “Ben yoktum.” cümlesinin çağrıştırdığı “Kim vardı?” sorusunun cevabına ulaş.”

“Buna da bir şey sormaya gelmez! Beni uğraştırıp duracağına söylesene sorumun cevabını.” diye içten içe kızıyordum, sözlerine devam etti.

“Alfabenin ilk harfi olan kanalı açsana!”

Açtım baktım. Birileri halay çekiyor. Havalara döviz saçıyor.

“Bu ne, ne oluyor?”

“Ne olacak, senin yeğenle aynı takımı tutanlar bayram ediyor.”

“Ne bayramı bu?”

“Bir açıklamayla, doları 18 TL’den 13 TL’ye düşüren Cumhurbaşkanı’na bağlılık bayramı. Dolar 2021 başında 7 TL civarındayken 18 TL’ye çıkıncaya kadar “Bizim dolarla ne işimiz var?” diyenlerin, 18 TL’den 11 TL’ye düşünce kutladıkları bayram…

Son olarak, hâlâ yılbaşından bu yana 7,43 TL olan dolar, şimdi neden 11 TL diye sormamalarının bayramı.”

Malcolm X demiş ki 20 santim sapladığın bıçağın beş santimini geri çekmen lütuf değildir.

Anlayana…

Kaynak: Günboyu

Contributor
Do you like Ercan ÇALIŞKAN's articles? Follow on social!
Yorum bulunmamaktadır.
Konu: “Halay”a gel “Halay”a!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.