10 ocak 1950- 10 ocak 2019
10 Ocakta Hacıbektaş Başköy köyünde doğmuşum. Babam Mehmet Bahattin olsun diye ezan okumuş kulağıma Sonra yine Hacıbektaş in Karaovalar Köyünde geçen çocukluğum. Babam Mucur Geycekli o yüzden soranlara Ata Yurdum Geycek Anayurdum Karaovalar köyü derim.
70 e atılan adım. Nasıl geçti bilemiyorum. Yalın ayaklarımla çakıl ve dikenlerinin üzerinde yürürken Amerika’daki çuvallarından bozma entarimiz ve omzunda nazar boncuklu bir yağlık. Nedense yağlık tertemiz kalır dı ama kollarımızsa kayış gibiydi. Hoca o entari ne olur diyeceksiniz. Eee yokluk ülke yokluk içinde. Kız erkek küçük çocuklar ilk mektebe kadar hep entari giyindik.
Yokluk ve yutkunmakla geçen bir çocukluk… Somuncu ekmeğin lüks ayrıcalık, hava ekmeğin lüks olduğu dönemler. Dedem Hasan oğlu Durmuş Balkanlarda savaştı. Çanakkale de Şehit düşmüş. 8-9-11 yaşlarında üç çocuk anneleri Fatma kadının da ölmesiyle yetim ve öksüz kalmışlar. İşte Babam o şehit çocuğunun ikincisi… Bizi okutmak için üç ineğini satarak kendilerini yıllarca katıksız bırakan anam ve babam… Ruhları şad mekanları şad olsun.
Mucur ortaokuluna yazdırdılar. Bir ay sonrada amcam Adana’da olduğu için Adana’ya kaydımızı aldırdılar. İlk defa uzun yolculuk yapıyorum. Seker pınarın nedense hiç unutmam. Beydegirmeni Tarsus Yenice ve Adana… Belediye otobüslerini jet otobüsler olarak görüyordum. İlk defa telefon konuşmamı hiç unutmam. Seyhan Eczanesi arayıp bir kilo aspirin alacağım söylemiş sonrada hızlıca telefonu kapatıp eve kadar korkuyla kaçmıştım.
Ve ilk defa nar yedim. Bir tanesini bile yere düşürmeden. O yüzden narı severim.. Sonra 5 sene çok özel seneler. Çok özel hocalarımız vardı. Faruk Akkulah, Necdet Özkaya, Mustafa Yılmazer, Remziye Çetiner Ülkü kökten ve Tarih hocamız Erol Sevim…Ve daha birçok hoca Hüsamettin Erentuğ, Nihat Güvenir ve niceleri… Ölenlerimize rahmetle anıyorum.
Sonra Ankara 1966 . Ve Ankara’da lisede ve üniversitede geçen yıllarımızdı. O yıllar Türkün ateşle imtihan edildiği günlerdi. O günün yiğitleri tek tek kanatlanıp uçuyorlar. Onların verdikleri mücadele sanki masal gibi.Yeni nesil onları masal kahramanları gibi dinliyorlar. Dinlemeyenler Tarih yazan o neslin temsilcilerini mutlaka dinlemeli. Yarın onlarda gidecekler tıpkı Muhsin gibi Abdullah Dursun Süleyman ve binlerce vatan sevdalısı gibi.
Şimdi oturup geçen koca ömrüme bakıyorum. Kimse bizim ellerimizden tutmadı. Biz birbirimizin ellerine sarıldık… Gönüllere girdik, gönüllerde yerleştik. El açıp gerdan kırıp dünya için fırıldak olmadık… Rabbime şükrediyorum. Beni Türk olarak yaratmış. İslam’la tanıştırıp bayraktarlığını vermiş…
Bugün Nerede olursa olsun, ne iş yaparsa yapsın 1980 öncesi mücadele eden arkadaşlarımı sevgiyle anıyorum. Türk Milliyetçiliği uğruna idam sehpalarında can vermiş kızıl kurşunlarla şehit olan Ülkü erlerini rahmet minnet ve edeple anıyorum
Edep diyorum. Tanrı ne kadar ömür vermiştir bilemem. Yaşadığım müddetçe bütün arkadaşlarımı kusur aramadan seveceğim. Türk Milletini sinsice yok edenlere karşı geçmişte olduğu gibi mücadele edeceğim.
Ömrünüz var; birliğiniz daim olsun dostlar….
Kaynak: http://www.kamudannethaber.com/yazarlar/dr-bahattin-ergezer-universite-hocasi-yazar-ve-siyasetci/gecen-omre-bakis/2186/
Yorum bulunmamaktadır.