Bir konuya nereden baktığınız çok önemli.

Çocukluğumda tanık olduğum bir yangının ertesi günü, öğretmenimiz (Burada Mehmet Çakıroğlu öğretmenimi rahmetle anıyorum.) fırsat eğitimi yönteminin harika bir örneği olarak bize yangını anlattırmıştı. Arkadaşlarımın her biri yangını anlattığında çok şaşırmıştım, hatta anlattıklarına “Yalan!” dememek için kendimi zor tutmuştum. Çünkü her biri benim gördüğüm yangından farklı bir yangın anlatıyordu. Aradaki farkı yıllar sonra adlandırdım. Bu farklı anlatışın nedeni, herkesin yangını farklı noktalardan izlemeleriydi. Yani bakış açıları farklıydı. Muhtemelen benim anlattığıma da arkadaşlarım “Yalan!” demişlerdi.

Bakalım bu anı bizi nereye götürecek dediğinizi duyar gibiyim.

Hemen anlatıyorum.

***

Geçen hafta yazım yayımlandığı gün, erkenden yeğenim aradı. Çok sinirlenmişti. Uzun uzun konuştu. En iyisi uzatmadan ben size özetleyeyim:

Biliyorsun, ben asgari ücretle çalışıyorum. Bunun dışında hiçbir gelirim yok. Çarşı pazar gezerim. Her şeyi araştırır, en uygun zamanda alırım. Çok şükür geçinip gidiyorum. Enflasyon enflasyon deyip duruyorsun. Bak o çok söz edilen gelişmiş ülkelere göre Türkiye’de en ucuz şey nedir bilir misin: Elektrik, doğalgaz, benzin ve gıda ürünleri. İstersen araştır, bunları yazıp durma!

Şimdi ben yeğeni, “yazının konusu bu muydu” diye fırçalasam ona kıyamam. O yazıya yapılacak eleştiri, “TÜİK’le ilgili verdiğin rakamlar yanlış, doğrusu şu, o kurumun uygulamaları tüm dünya gibi hiç değişmeden yıllarca sürer, başkanları bağımsız olur.” gibi cümlelerle yapılır desem o da ayıp olacak. En iyisi bu hafta onun cevabını ilgilendiren bir konuda yazayım. O da bir hafta önceden cevap vermiş olsun. Hiç olmazsa konuyu yakalasın.

***

Bak yeğenim, iyi oku! Bazen dikkatli okumuyorsun, bu da beni üzüyor. Hem kıymetini bil, bütün okuyucularımı bıraktım, bu haftayı sana ayırdım.

Her şeyden önce şükretmeni takdir ediyorum; bilirsin gelirimiz ne olursa olsun, aldığımız bir nefese bile ne kadar şükretsek azdır diyenlerdenim ama bu bizim insanımızın daha müreffeh bir hayat sürebilmesi için yönetenlere eleştiri yapmamıza engel bir şey olmadığını da unutmamak gerekir.

Bak ne kadar ucuzuz, istersen araştır.” demiştin. Ben de araştırdım. Karşılaştırma için Belçika’yı esas alacağım. Biliyorsun orada oğlum var, senin de kuzenin… Bazı konuları ona araştırttım. Tabii istersen başka bir hafta senin istediğin ülkeyi araştırırız. Bu arada sana zahmet olmasın diye dip not olarak kaynakları da verdim.

Bakalım neler var? Önce senin şükrettiğin bizdeki asgari ücrete bir bakalım. Bir de onlarınkine…

Belçika’da 2021 yılı asgari ücret 1.593,81 Euro,[1] bizdeki asgari ücret 2021 yılı için net 2 bin 825 lira.[2] Bu arada unutmayalım; Türkiye’de asgari ücretle çalışan oran yüzde 42,9, Belçika’da yüzde 1,1. Belçika’da çalışanların büyük çoğunluğu asgari ücretin üstünde para kazanıyor.[3] Bir de bizdeki asgari ücretlilerin çoğunun senin gibi köyde değil büyük şehirlerde yaşadığını(!) da unutmayalım. Bu bilgilerden sonra hemen karşılaştırmaya başlayalım.

Hani, diyorsun ya, elektrik, doğalgaz, benzin ve gıda ürünleri bizde çok ucuz. Kesinlikle çok haklısın. Yazı uzamasın diye ben sadece benzini araştırdım. Belçika’da benzin fiyatları 13.09.2021 tarihinde 1,513 Euro,[4] bizde ise 7,80 TL yani 0,793 Euro. Bizde % 50 daha ucuz. Ne mutlu bize!

En başta “Bir konuya nereden baktığınız çok önemli.” demiştik ya! İşte sorumuz: Acaba bir asgari ücretli bir maaşıyla, hangi ülkede, kaç litre benzin alabilir? Ne dersiniz, bakalım mı? İşte sonuç: Belçika’da 1,053 litre, bizde 362,179 litre. Şimdi söyle bakalım yeğenim, benzin nerede ucuz? Haaa Belçika’da kazanıp Türkiye’de harcıyorsan o zaman Türkiye çooook ucuz tabii. Şimdi istersen ne mutlu bize demeye devam edebilirsin.

Can yeğenim, şimdi yazacaklarımı okuduktan sonra gözlerini kapa ve düşün.

***

Belçikalı Jeremy orada asgari ücret almaktadır. Bu yıl tatilini Türkiye’de geçirmeyi planlar. Bu arada bir de İphone 11 almaya karar verir. Bir turizm sitesinden Bodrum’da beş yıldızlı her şey dahil bir otelde, 2-9 Ekim arasında rezervasyon yaptırır. En ucuzunu seçmiştir. Harcayacağı para ulaşım dahil 539 Eurodur;[5] telefona harcayacağı para da 639 Eurodur.[6] Aylık kazancı 1.593,81 Euro olduğuna göre, maaşından 415,81 Euro da artıracaktır.

Bizim yeğen de bir Avrupa turuna gitmeyi düşünüyor diyelim. 3 ve 4 yıldızlı otellerde bir Benelux turu… En uygunu 659 Euro yani 6.635,21 TL.[7] O da aşağı kalacak değil ya! Bir de İphone 11 almayı hayal etsin. 8.449,00 TL.[8] Toplam 15.084,21 TL. Maaşı 2825 TL olduğuna göre 12.259,21 TL açığı kalmaktadır. Borcunu kapatabilmesi için dört ay on gün daha çalışması gerekmektedir.

Bilmem anlatabildim mi?

Şimdi sen, bizim köyümüz en güzeli, ne işim var oralarda? Hem ne diye Amerikan malı telefon alayım, Benim Kore malı bana yeter diyebilirsin. Bunlara şükür diye dua da edebilirsin ama lütfen derin nefes alıp şu karşılaştırmaya da bak: Daha yeni İphone 13 çıktı. Bunu almak için bir Türk işçisi tam 92,5 gün çalışmak zorunda, İsviçreli ise sadece 4,4, yazıyla yaklaşık dört buçuk gün.[9]

Hâlâ anlattıklarımın örnekleme olduğuna bakmayıp “Bana ne bunlardan benim Avrupa’yla, İphone ile işim olmaz. Yurt dışına gideceksem ve nasipse hacca veya umreye giderim diye düşünüyorsan, şu son cümleyi de oku: Türkiye’den asgari ücretli bir Müslüman (2020) 37.336,63TL’yi ödemek için yemeden içmeden 13 aydan fazla çalışacaktır. Belçikalı ise 3.715,86 Euroyu ödemek için sadece 70 gün çalışacaktır.

Şimdi istersen Avrupa bizi kıskanıyor demeye devam edebilirsin.

 

Kaynak: Günboyu

 

 


[1] <https://haberlerankara.com/foto/7536550/belcikada-asgari-ucret-ne-kadar-2021-belcikada-hayat-pahali-mi-belcika-nasil-bir-ulke-kac-dil-konusuluyor>

[2] <https://www.trthaber.com/haber/guncel/asgari-ucret-2021-ne-kadar-oldu-2021-asgari-ucret-tutari-belli-oldu-543259.html>

[3] https://tr.euronews.com/2020/12/07/turkiye-de-iscilerin-ne-kadari-asgari-ucretle-calisiyor-sendikalar-2020-tespit-komisyonu

[4] <https://tr.globalpetrolprices.com/Belgium/>

[5] <https://www.tui.be/nl/zoeken?page=1>

[6] https://www.apple.com/be-nl/shop/buy-iphone/iphone-11/6,1%E2%80%91inch-display-128gb-zwart

[7] <https://www.tatilsepeti.com/almanya-turlari?filtreler=tur:2;vize:1;ulasim:turk-havayollari-ile>

[8] Apple iPhone 11 Akıllı Telefon, 128 GB, Siyah, Kulaklık ve Adaptör Hariç (Apple Türkiye Garantili)

[9] https://www.picodi.com/my/bargain-hunting/iphone-index-2021

Contributor
Do you like Ercan ÇALIŞKAN's articles? Follow on social!
Yorum bulunmamaktadır.
Konu: Bilmem anlatabildim mi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.