Değerli Arkadaşlar,

Bildiğiniz gibi  2 Kasım 2020 Cuma günü “Milliyetçi Sivil Toplum Kuruluşları ve Türk Dünyası” konulu toplantıda Ahde Vefa Turan Birliği Derneği Başkanı Sayın Harun Maral ve Suriye Temsilcisi Meryem Kuz Halkacı konuşmacı olarak katılmışlardı.

Bu toplantı sonrasında, konuşmacıların talebi üzerine, Suriye’deki iç savaştan kaçıp çeşitli ülkelere, özellikle Türkiye’ye kaçıp büyük çoğunluğu bu ülkelerde parazit olarak yaşayanların aksine oralarda hem rejime hem PKK’ya hem IŞİD’e karşı bozkurt gibi mücadele eden Türkmenlerin bulunduğu Mare bölgesindeki Furkan cami önüne bir çocuk parkı ve bahçesine kamelya yaptırmak için yardım toplama kararı almıştık. Şimdi size bu konudaki gelişmeleri kısaca özetliyorum:

1.       İlk iş olarak gruplarımızda bir duyuru yaparak para toplamaya başladık.

2.       Aynı zamanda arkadaşlarımızın kendi gruplarında da bir yardım talebini duyurmalarını rica ettik.

3.       Bu süreçte grup üyelerimizden Zeynel Korkmaz’ın girişimleri ve aracılığıyla Mersin Toroslar Belediyesi ile yardım konusunda iletişime geçtik.

4.       Bu çalışmalar sonrasında,

a)      Gruplarımızdan ve bize destek veren diğer gruplardan 22 BİN TL yardım topladık.

b)      Harun Maral Başkan, Mersin Toroslar Belediyesi’nin Mare İlçesinde Gazi Türkmenoğlu (Yerel Meclis Üyesi) ile iletişime geçmesini sağladı ve Belediye, Furkan Camii önündeki boş arsaya çocuk parkıyla kamelyayı yaptırma işini üstlendi. Sonrası için de yardımlara devam edeceklerinin sözünü verdi.

c)       Biz de 22 BİN TL için Harun Maral Başkan’la durumu tekrar değerlendirdik. Başkan, Gaziantep’ e 40 km. uzaklıkta Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekat bölgesinde, tamamen Türkmen nüfusa sahip, Suriye’nin kuzey sınırına yakın olan Çobanbey’de yetim himaye ve kültür merkezi (3 derslik, 1 yemekhane,  idare ve misafir odaları, tuvalet, banyo ve 140 metrekare) binası inşaatına başlayacaklarını, bu projenin arsasını Çobanbeylilerin bağışladığını, bu hizmetin çok önemli olduğunu, DTCF olarak yardımı buraya kanalize edersek bunun çok makbule geçeceğini ifade etti. Biz de buna sıcak bakabileceğimizi ancak bu etkinlikte  DTCF’li Ülkücü Şehit Mustafa Başoğlu’nun adını yaşatma talebimiz olduğunu belirttik.

Sonuç olarak yapılacak binaya “Ahde Vefa Turan Birliği Derneği Ülkücü Şehit Mustafa Başoğlu Yetim Himaye ve Kültür Merkezi” adının verilmesi ve 22 BİN TL’nin bu çalışmada kullanılması konusunda mutabakat sağladık.

Harun Başkan, orada inşaat maliyetinin düşük olacağını, Çobanbeylilerin iş gücü olarak destek olacağını, kalan maliyeti dernek olarak üstleneceklerini belirtti ancak yine de yardım etmek isteyen olursa yardıma açık olduklarını belirtti.

DTCF’liler olarak kültürel etkinliklerimiz dışında böyle bir etkinliğe de imza attığımız için ne kadar gurur duysak azdır.

Tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz.

Contributor
Do you like Ercan ÇALIŞKAN's articles? Follow on social!
Yorum bulunmamaktadır.
Konu: Suriye’ye Yardım

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.