Her hafta Zoom üzerinden gerçekleştirdiği tele-konferanslarla gündemden düşmeyen DTCT-Birlik Platformu bu hafta da günlerce gündemden düşmeyecek bir etkinliğe imza atıyor. Yarın akşam gerçekleşecek, isteyen herkese açık olan etkinlikte Azerbaycanlı ve Türkiyeli şairlerin katılacağı “Har-ı Bülbül Şiir Gecesi” icra edilecek. Platform yöneticisi Arslan Küçükyıldız’ın açıklaması şu şekilde:

Tarih:  22 Ocak 2021 Saat: 20.30

Konu:  HAR-I BÜLBÜL SİİR GECESİ

Konuklar:  AZERBAYCAN VE TÜRKİYE’DEN ŞAİR VE SANATÇILAR

Sunan: Raşid DEMİRTAŞ

Bağlantı: https://us02web.zoom.us/j/6943964293?pwd=Q1BEWlJuME1hd1dBSkxWWVZzMVlKUT09

Meeting ID:  694 396 4293

Passcode:  6zyAMN

 

KATILACAK ŞAİR VE SANATÇILAR:

AZERBAYCAN’DAN

  1. Radə Abbas MVQSYİB –nin sədri, Xarı Bülbül Ədəbi Məclisinin təəsisçisI

Savaş Gazisi Kadınlarına Yardım Sosyal Birliği Başkanı

  1. Sevda Səfərli – Xarı Bülbül Ədəbi Məclisinin üzvü
  2. Aybəniz Qafarlı – Xarı Bülbül Ədəbi Məclisinin  yaradıcı komissiyasının rəhbəri
  3. Nuriyyə Hüseynova – Azərbaycan Respublikasının əməkdar artisti.
  4. Nuridə Misir – Xarı Bülbül Ədəbi Məclisinin üzvü
  5. Qabil Ədalət – Xarı Bülbül Ədəbi Məclisinin üzvü
  6. Asif Pirimov – tar çalacaq

 

TÜRKİYE’DEN

  1. Bünyamin Aksungur (Manisa) Müzisyen-Yazar-Prodüktör
  2. A. Yağmur Tunalı (1955 – Kayseri Yahyalı) Şair-Yazar- Televizyon Programı Yapımcısı
  3. Ali Akbaş (Kahramanmaraş, şair)
  4. Lütfi Şehsuvaroğlu (1957 Erzincan) Şair-Romancı-Yazar-Senarist
  5. Mehmet Ali Kalkan (1958 Eskişehir) Şair-Aşık
  6. Bayram Bilge Tokel (Şiir-Köroğlu’ndan koçaklama) (1957 Tokat) Şair-Müzisyen-Yazar
  7. Dursun Kepçeoğlu (Şair – Eğitimci)
  8. Şerif Kutludağ (1954 – Denizli Güney İlçesi) Şair – Eğitimci
  9. İbrahim Yalçınkaya – (Anamur-Mersin, Şair – Eğitimci)
  10. İsmet Bora Binatlı (1944 – Rize/ Hemşin) (Şair- Bürokrat- Sendikacı)
  11. Ali Bayrak (Giresun) (Şair – Eğitimci)
  12. Hüseyin Deniz (1960 Mersin / Bozyazı) Şair – Eğitimci – Gazeteci –
  13. Ekrem Kılıç (……./  Sivas ) Şair, Eğitimci, Görme Engelliler Gaziantep Şb. Bşk.
  14. Hasan Tülkay (……. / Bucak – Burdur) Şair, Yazar, Eğitimci…
  15. Cemal Kurnaz (Prof. Dr.) (1956 – Akseki /Antalya)
  16. Zülfiye Güneş 1973 Karabağ -(Azerbaycan Savaş Gazisi Kadınlarına Sosyal Yardım Birliği Türkiye Şb. Başk.)
  17. Ziya Şahin (Aşık, yazar)

Arslan Küçükyıldız “har-ı bülbül“ü şöyle açıklıyor:

Karabağ‘da Şuşa şehrinin hemen yakınında Çıdır Ovası‘nda Har ı Bülbül isimli bir çiçek yetişiyor… Bu çiçek Cıdır ovası dışında nerede yetiştirilmek istendi ise sonuç alınamamıştır. En güzel topraklar hazırlanmış en güzel saksılar alınmış ama yetiştirmek mümkün olmamıştır.

Dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da Har ı Bülbül çok sevilen ve şimdilerde çok özlenen bir çiçektir. Birden çok efsanesi vardır. Efsaneye göre Har ı Bülbül dalına konan bülbülü sever okşar. Alt dallara konan an bülbülü kıskanır sokar ve öldürür

Şimdi Şuşa’da Çıdır Ovası’da Har ı Bülbül de Ermenilerin işgali altından kurtulmuştur. Aşk olsun Türk’e.

Kaynak: haberiniz.com.tr

 

 

 

Yorum bulunmamaktadır.
Konu: DTCF Birlik’ten Har-ı Bülbül Türkiye- Azerbaycan Şiir Gecesi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

‘Ortak Değerimiz Atatürk’ bildirisine destek ver

Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve

Ortak Değerimiz Atatürk

ATATÜRK! TÜRK MİLLETİ SANA MİNNETTARDIR

Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.

Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.

Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.

Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.

Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.

DTCF Birlik Üyeleri

**İmza: **

Bildiriyi paylaşarak destek verebilirsiniz:

 

En çok beğenilenler

Giriş

Welcome to Typer

Brief and amiable onboarding is the first thing a new user sees in the theme.
Join Typer
Registration is closed.