Çağdaş Türk hikâyeciliğinin ve “Milli Edebiyat Akımı“nın kurucularından olan Ömer Seyfettin 1 Mart 1884’te Gönen’de doğdu. 6 Mart 1920’de İstanbul’da henüz 36 yaşındayken hayatını yitirdi. Babası Kafkasya göçmeni bir yüzbaşı idi. Edirne Askeri İdadisi‘nden sonra 1903’te İstanbul’da Mekteb-i Harbiye’yi bitirerek babası gibi subay oldu. Yanya Kalesi’nin savunmasında Yunanlılara esir düştü. Bir yıl esir kaldıktan sonra İstanbul’a döndü. Kısa bir süre “Türk Sözü” dergisinin başyazarlığını yaptı. 1914’te Kabataş Lisesi‘ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. Ölümüne kadar bu görevi sürdürdü.
Yazmaya Edirne‘deki öğrenciliği sırasında başladı. 1900’de “Mecmua-i Edebiye“de yayınlandı. Selanik‘te yayınlanan “Genç Kalemler” dergisindeki yazılarıyla ünlendi. Derginin ikinci dizisinin ilk sayısında Nisan 1911’de yayınlanan “Yeni Lisan” başlıklı yazısı “Milli Edebiyat” akımının başlangıç bildirgesidir. Ömer Seyfettin, olay ya da Maupassant tarzı hikâyeciliğinin kurucu ismidir.
Ömer Seyfettin, her yaştan okurun beğenerek okuduğu ve ilk okuma zevkini tattığı yazarların başında gelmektedir. Çocukluk anılarından, tarihsel kahramanlıklardan, toplum sorunlarından vb. seçilerek yazılan bu hikâyeler çocukların ilgilerine, hayat tecrübelerine ve kavrayış güçlerine uygun konular içermektedir. Ömer Seyfettin hikâyelerinde çocukların hikâyenin akışı içinde fark etmeden olumlu davranışlar ve düşünceler elde etmesini sağlar. Gerek hikâyeleri, gerekse inceleme yazıları incelendiği zaman Ömer Seyfettin’in çok iyi bir eğitimci olduğu görülür.
Ömer Seyfettin sadece çok iyi bir eğitimci, edebiyatçı değil iyi bir de ideologdur. Ziya Gökalp Türk Milliyetçiliği’nin sosyolojik esaslarını ortaya koyarken, Ömer Seyfettin de Türk Milliyetçiliği’nin Türk Milletinin vazgeçilmez amacı olması için gayret göstermiştir. Osmanlı’nın çöküş döneminde yaşamıştır. Osmanlı’nın çürümüş ideolojisiyle mücadeleye önce dille başlamış, halkın arasında yaşayan Türkçe’yi savunmuştur. Onun için vazgeçilmez unsur Türklük’tür. İyi bir Türk Milliyetçisi, iyi bir Turancıdır. Milli İktisatı da savunarak Atatürk devrimlerine öncülük eder. Ziya Gökalp’in ilkelerini ortaya koyduğu ve sonuçlarını daha çok Cumhuriyet sonrasında gösterecek olan “Yeni Hayat”ın sözcüsü olur.
Türk Milleti’nin yeniden bir fikri çözülme ve arayış sürecini yaşadığı bu günlerde çocuklarımızı ve gençlerimizi yeniden Ömer Seyfettin’le tanıştırmalıyız. Ulu önder Atatürk, “Türk genci, ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır!” der. Bunun en güzel yollarından birisi gençlerimize Ömer Seyfettin’in hikâyelerini okutmaktır.
Ömer Seyfettin, kısa yaşamında yüz otuz sekiz hikâye, yüzü aşkın makale ve mensûre, yetmiş üçü şiir, birçok tercüme, altı tiyatro yazmıştır. O açıdan bakıldığı zaman Ömer Seyfettin Türk Milletinin yetiştirdiği dâhilerden birisidir. Ömer Seyfettin’le ilgili bugüne kadar pek çok akademik çalışma yapılmış, eserleri gerek orijinal diliyle, gerekse sadeleştirilerek pek çok yayınevi tarafından yayınlanmıştır.
Fakülte arkadaşım, dilbilimci, Yeniçağ Gazetesi yazarı Dr. Arslan Tekin’in hazırlamış olduğu, Bilge Yayınları tarafından yayınlanan Türk Ülküsü kitabı Ömer Seyfettin’le ilgili yazılmış kitapların belki de en önemlisi, zira Arslan Tekin bu kitapta Ömer Seyfettin Türk Milliyetçiliği ve Türk Ülküsü ile ilgili yazılarını tek kitapta kategorize ederek toplamış. Kitabın kapak yazısında belirtildiği gibi, “Türk Ülküsü, Dr. Arslan Tekin’in titiz çalışması; Ömer Seyfettin’in eserlerinin yeni nesillere ulaşmasında büyük emek harcayan Prof. Dr. Hülya Eraydın Argunşah’ın derinlikli değerlendirmesiyle sizinle buluşuyor.”
“Türk Ülküsü” herkes tarafından okunmalı, gençlerimize başucu kitabı haline getirilmelidir. İstikbali, kurtuluşu Türk Milliyetçiliği’nde gören her ebeveyn, STK ve siyasi partiler “Türk Ülküsü”nden toplu alımlar yaparak gençliğe dağıtmalıdır. Gençlerimizde “Türk Ülkü”sünü okuduktan sonra ortaya çıkacak değişimler hepimizi geleceğe dair ümitvar yapacaktır.
Teşekkürler Dr. Arslan Tekin. Bu kitabı yayınlayarak pek çok ünvanı kalabalık insanın yapamadığını yaptın. Yüreğine, beynine ve kalemine sağlık.
Yorum bulunmamaktadır.