Ha Trump, ha Bıden!
Biden da Trump kadar bize dost değil!
Öz değişmeyecek, tavır ve üslup değişecek.
Amerika, Trump’ın kanun nizam dışı hareketlerini kurum ve kurallarıyla durduruyordu.
“Burası Amerika’dır, biz başkanın ancak kanunlara uygun kararlarına uyarız, uymazsa kanun ne diyorsa onu uygularız…” diyerek dört yıl geçirdiler.
Kurumlar ayaktaydı.
Bürokrasi Trump’ın kanunsuz emirlerini dinlemedi.
Polis de asker de o deliyi dinlemedi.
Yargı da onların arkasında durdu.
Çok önemliydi.
Amerika ile beraber bu imtihanı bütün Batı yaşadı.
Kurum ve kurallarla kavga eden bir başkan tipi gitti.
En azından iç işlerinde herşey kitabına göre işleyecek.
Dışarda da büyük ölçüde kuralcı bir üslup benimsenecek.
Dünya bundan etkilenecek.
Özellikle Batı dünyası kendine çeki düzen verecek.
Biz de etkileneceğiz.
Batı ölçülerine döneceksek, demokrasiyi kurum ve kurallarıyla işletme yolundaki adımlara devam edeceğiz.
Tek adam rejimini en azından kurallarla sınırlayacağız.
Bir zaman sonra da bu ucubeden kurtulacağız.
Normale dönüş böyle olacak.
Bunu yeni dünya şartlarında mevcud idaremiz yapacak.
Bizde öteden beri bu işler tepeden olur.
Belki bu sefer halkın zorlaması da dünya şartlarının zorlaması da öne çıkacak.
Çare yok, kendimizi düzelteceğiz.
Yoksa hızla aşağı giden demokratik alışkanlıklarla beraber ekonomi de dibe vuracak.
Çünkü herşey “güven”e bağlı.
Kimse belirsizliğe, keyfiliğe yatırım yapmayı bırakın, borç da vermez.
Ne kadar yüksek faizle borç bulduğumuzu düşünün.
İçinde bulunduğumuz uygulamalara “güvensizlik”le ilgilidir.
Yönetenlerin uçacağız-kaçacağız laflarına, söylenenlere, partilere, particilere bakmayınız.
Neler oluyor, doğrular nedir araştırınız!
Temiz toplum, temiz para ile bir yere gidebileceğimizi unutmadan hareket edeceğiz.
Türkiye bir yol ayrımında.
Yönetenler, geldiğimiz iç ve dış şartların zorlamasıyla reform, çok yönlü hamle derken bu ihtiyacı dillendiriyorlar.
Sözde kalmaması desteğe bağlı.
Destekleyeceğiz.
Yöneticileri bu konuda cesaretlendirmek lazım.
Ağır ve acı da gelse bu reformları yapmaya mecburdurlar.
Bozduklarını düzeltme yolu ancak böyle açılır.
“Biz kendimiz yaparız!
Biz kimseden emir almayız…
Biz bize yeteriz!..” efelenmelerine bakmayınız.
Kendini ayakta tutmanın yolu ince ince örülmüş akıllı politikalarla olur.
Herkes herkese muhtaçtır.
Şu kadardır, şu konuda, bu konudadır… ama öyledir.
Öyle görünüyor ki biz yaptıkları ve yapmadıkları yüzünden işleri daha çok sarpa saran ülkeler arasındayız.
Yüz düşünüp bir karar vereceğiz.
Yüz düşünüp bir söyleyeceğiz.
Yeni dünya düzeninde bu aklı gösterirsek çöküşü durdurabiliriz.
Yorum bulunmamaktadır.