Orada bir daha fazlalaştık, burada bir kişi daha azaldık. Bir iyi insanı, bir güzel dostu daha kaybettik.
Artık Ali Sabuncuoğlu aramızda yok, bir daha da olmayacak. İçim öyle acıdı ki… Korona belası onu da bizden aldı.
Geçtiğimiz günlerde beni aradı. Önce DTCF Birlik çalışmaları için emek verenleri kutladı. WEB sitemizden söz ettik. Sonra memleket üzerine dertleştik. Denizli’ye davet etti. Korona sonrasına sözleştik. Aman koronaya dikkat dedik birbirimize. Sağlık diledik karşılıklı. Benim duam yetmedi. Çok üzüldüm.
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Başımız sağ olsun.
ÖZGEÇMİŞİM 15.03.1956 tarihinde Simav’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu ilçe olan Simav’da tamamladı. 1974 yılında girdiği DTCF Türk Dili kürsüsünden 1979 Haziran’ında mezun oldu. Öğrenciliği sırasında Türk kültür ve edebiyat dünyasına birçok isim kazandırmış bulunan Divan dergisinin sahipliğini yaptı. 1978-1979 yıllarında Kütahya Öğrenci Yurdu Müdürlüğü görevini yaptı. 02.01.1980 tarihinde okuduğu ve mezun olduğu okula, Simav Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. 1985 Ekim’inde rotasyonla atandığı Kdz. Ereğli İmam Hatip Lisesi Edebiyat Öğretmenliğinden 16 Ekim 1987 tarihinde istifa ederek dershaneciliğe başladı. 1987-1993 yılları arasında çalıştığı Üsem Dershanesi’nde son iki yıl müdürlük görevini üstlendi. 1993 Haziran’ında dokuz arkadaşıyla birlikte kurduğu ER-DEM Dershanesi’nde 30 Haziran 2011 tarihine kadar öğretmen olarak çalıştı, koordinatörlük görevini üstlendi. Arkadaşlarıyla birlikte örnek bir birliktelik örneği vererek sürdürdükleri bu ortaklığı, sektörün içine düştüğü seviyesizlik nedeniyle yine birlikte aldıkları bir kararla sonlandırdı. Daha sonra üç ortakla birlikte Kdz. Ereğli ve Zonguldak’ta yabancı dil kurslarını kurdu. Bu okulların kurucu müdürlüğünü üstlendi. Bu alandaki çalışmaları devam ederken, yine üç arkadaşıyla bir yabancı dil okulu markasının ’sine ortak oldu ve markanın genel müdürlüğü görevine getirildi. 2016 Haziran’ından itibaren aktif çalışma hayatından çekildi. Şu anda “Haberiniz.com.tr, Karizma Haber” sitelerinde ve Günboyu gazetesinde köşe yazarlığı yapmakta ve yazma çalışmalarına devam etmektedir. Çalışma hayatı sürerken DTCF’de birlikte nice hatıralar paylaştığı arkadaşlarını sosyal medyada bir araya getirebilmek için çok emek verdi. Şu anda yüzlerce arkadaşın buluşmasına vesile olan DTCF Birlik Facebook, WhatsApp Kantin, Kütüphane, Akademi gruplarının kuruluşuna öncülük etti. Bu grupları hayatındaki en önemli rütbeler arasında saymaktadır. Ercan Çalışkan evli, iki çocuk, iki torun sahibidir. Eserleri: 1. Türkçe-Edebiyat Soru Bankası Üsem Yayınları 1989 2. Türkçe-Edebiyat Konu Anlatımlı ER-DEM Yayınları 3. Türkçe Soru Bankası (ÖSS Soruları-Konu Sıralamalı) Ligtest Yayınları 4. Küskün Göl (Hikayeler) Post Yayınları
Contributor
Do you like Ercan ÇALIŞKAN's articles? Follow on social!
Her millet, sahip olduğu değerlerle geleceğini inşa eder. Geleceğin harcı olan değerlerine sahip çıkan milletler, geçmişten ders çıkararak, gelecekte aynı hataların tekrar edilmemesi için millî bir hafıza oluşturur. Bu hafızanın en önemli değeri, Millî Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e periyodik olarak uzun zamandır yapılan saldırılarla karşı karşıyayız. Bunların sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ayasofya’da hem protokolün hem de milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.
Bilindiği gibi bir esaret belgesi olan Sevr Antlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş ve diplomasi kahramanı olarak, Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu, başta Ayasofya olmak üzere, camileri ve tarihî eserleriyle yeniden milletimize kazandırmıştır. Yine Trakya ve Batı Anadolu’yu Yunanistan; Doğu Anadolu’yu da Ermenistan olmaktan kurtarmış, ezanımızı susturmamış, Misak-ı millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, 3 Mart 1924’te, halkı aydınlatma, İslam’ın Kur’an’a göre yaşanmasını sağlama, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütme, ibadet yerlerini yönetme görevlerini yerine getirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur. Ayrıca Kur’an’ın tefsiri görevi Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a verilmiş ve “Hak Dini Kur’an Dili” böylece ortaya çıkmıştır. Kur’an’ın Türkçe tefsiriyle Türkler, dinini öz kaynağından, kendi dillerinden okumaya ve öğrenmeye başlamışlardır.
Hâl böyleyken son yıllarda Millî Mücadele’mizin millî ve manevi mimarı Mustafa Kemal Atatürk, maalesef periyodik saldırılara maruz kalmaktadır. Bir millete sinsice düşmanlık etmenin yollarından biri, o milletin kahramanlarını itibarsızlaştırmaktır. Bunun en kolay yolu ise dinimizi kirli emellerine alet etmektir.
Son olarak Ayasofya’daki icazet töreninde bir imam Ayasofya’yı kastederek; anlatım bozukluklarıyla dolu “…Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze hâline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir!… Yarabb’i bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma!” gibi suç oluşturan ifadeler kullanmış ve haklı olarak bu söylem halkımızda büyük bir infiale yol açmıştır.
Atatürk, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin planlarını bozan bir lider olup Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ülkemizin en başta gelen birleştirici ve bütünleştirici unsurudur. Mustafa Kemal Atatürk’e üstü kapalı yapılan bu saldırı aslında onun silah arkadaşlarına, Türk milletinin birlik ve beraberliği ile Cumhuriyet’imize yöneliktir. Atatürk’e yapılan ve yapılacak olan saldırıların nihai hedefi Türk milletidir, Türk devletidir. Bu bakımdan bu ve benzeri saldırıların hedefinin Türk devleti ve milleti olduğu konusunda halkımızı uyarmayı, vatanını ve milletini seven bir grup olarak görev addederiz.
Hedeflerine ulaşmak için geçmişte de bazı cahil kimseleri kullananlar, bugün de aynı yöntemlerle hareket etmektedir. Bu son saldırının kaynağının da aynı güçler olduğu şüphesizdir. Millî ve manevi değerlerimize, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerine, her türlü tarihî mirasımıza yönelik saldırılar nereden, kimden ve nasıl gelirse gelsin, millî birliğimizi asla bozamayacaktır. Aşağıda imzaları bulunan DTCF Birlik üyeleri ve Türk aydınları olarak bu çirkin ve kötü niyetli ifadeleri şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.
Yorum bulunmamaktadır.